3pmetrics tarafından Doğuş Holding binasında düzenlenen 3PTalks Etkinliği kapsamında “2025 ve Sonrasında Şirketlerin Sürdürülebilirlik Yol Haritası” söyleşisi düzenlendi.

3pmetrics’in organize ettiği etkinlikte Türkiye Yatırım ve Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, Doğuş Holding Kurumsal Sürdürülebilirlik Müdürü Leyla Gürbüz ve EKOIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru’nun katılımıyla 2025 yılı sonrası şirketlerin sürdürülebilirlik yol haritası üzerine konuşmalarını gerçekleştirdi.
Sanayi Gazetesi ekibi olarak, 3pmetrics’in ev sahipliği yaptığı etkinliğe sürdürülebilirlik vizyonumuzu destekleyerek katıldık.
3pmetrics, ISO 14064 Standardında kurumsal veya ürün bazlı karbon ayak izi raporu oluşturma imkânı tanıyan sistemiyle yeşil dönüşümle güncellenen kurumsal şirketler arasında popülerleşiyor.

3pmetrics Kurucu Ortağı ve Yüksek Çevre Mühendisi Mert Güller:
“Şirketlerin yaşadığı beş temel sorun var, bunlar: regülasyonlara uyum riski, repütasyon riski, yeşil teknolojilere uyum, yeşil finansmana erişim ve çalışan katılımı. 3pmetrics olarak müşterilerimizin tüm bu riskleri kolayca yönetebilmesini sağlıyor, süreçleri dijitalleştirerek müşterimizin de dijitalleşmesini hızlandırıyoruz. SaaS iş modelimizle her zaman, en güncel bilgiyi müşterilerimize aktarıyoruz. Bu sebeple 3pmetrics olarak kendimizi sürdürülebilirlik ile ilgili konuları daha yüksek teknik yeterlilik ve dijitalleşme ile daha takip edilebilir, özetle sürdürülebilirliği hızlandıran bir teknoloji şirketi olarak tanımlıyoruz.”
Doğuş Holding Kurumsal Sürdürülebilirlik Müdürü Leyla Gürbüz:
“3pmetrics’in sunduğu dijital çözümler, ESG standartlarının şirket içi süreçlere entegrasyonunu kolaylaştırıyor. Şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları adına veri odaklı bir yaklaşım sunarak, stratejik dönüşüm süreçlerinde kritik bir rol oynuyor.” İfadesinde bulundu.

Türkiye Yatırım ve Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız:
“3pmetrics ve bunun gibi teknolojiler , yalnızca karbon ayak izi ölçümü değil, aynı zamanda yeşil finansmana erişim konusunda şirketlere yol gösterici bir rehber sunuyor. Özellikle sınırda karbon düzenlemelerine uyum sürecinde şirketlerin ihtiyaç duyduğu proaktif çözümleri sağlayarak, sürdürülebilirlik dönüşümünü hızlandırıyor.” açıklamalarında bulundu.

Doğuş Holding Kurumsal Sürdürülebilirlik Müdürü Leyla Gürbüz, “2025 ve Sonrasında Şirketlerin Sürdürülebilirlik Yol Haritası” başlıklı söyleşinin ardından gerçekleştirdiği röportajda, sürdürülebilirlik stratejilerinin önemine ve geleceğe dair beklentilerine dair açıklamalarda bulundu.
Doğuş Holding’in sürdürülebilirlik misyonuna değinen Leyla Gürbüz kurumsal stratejileriyle eş değer olarak gördüklerini belirterek şu ifadelerde bulundu: “Şu anda yayınlamak üzere olduğumuz “Kurumsal Sürdürülebilirlik Strateji” planımız yakında çıkacak. Bu sürdürülebilirlik stratejimiz olacak. Bu aynı zamanda finans dışı risk yönetim anlayışımızı da temsil ediyor olacak.Bu noktada 3pmetrics ile yaptığımız çalışmalar büyük önem ifade ediyor. Bir holding yatırım şirketi olarak iştiraklerimizi çevresel duyarlılıklar, riskler yönünde güçlendirmek, portföyümüzü güçlendirmek ve değer yaratmayı önemli görüyoruz. Yatırım anlayışımızdan, kurumsal yönetim anlayışımıza kadar paydaş diyalogların kurulması ve beklentilerin yönetilmesi gibi süreçlerimizin hepsi sürdürülebilirlik anlayışımızın bir parçası şu anda. Bu şekilde yönetmeye devam edeceğiz” dedi.
Gürbüz, Türkiye’nin küresel değer zincirine entegre bir tedarikçi konumunda olduğuna dikkat çekerek, Almanya’da yürürlüğe giren tedarik zinciri yasasının aslında küresel bir standarda dönüştüğünü ve bu durumun Türk şirketlerini de doğrudan veya dolaylı olarak etkilediğini vurguladı. Şirketlerin yalnızca yasalara uyum sağlamaktan öte, daha proaktif bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirten Gürbüz, “Minimum standartlara uyum yeterli değil; üstüne koyarak ilerlemek ve bu süreci sürdürülebilirlik stratejisinin bir parçası olarak görmek şart” dedi.

Doğuş Holding’in geleceğe yönelik sürdürülebilirlik planlarını da paylaşan Gürbüz, ESG (Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim) kriterlerinin yatırım süreçlerinden finansmana erişime kadar tüm iş süreçlerine entegre edildiğini ifade etti. Holdingin, kurumsal stratejisini ESG standartları çerçevesinde şekillendirdiğini ve bu yaklaşımla iştiraklerine değer yaratmayı hedeflediğini söyledi.
Sektördeki hızlı değişimlere dikkat çeken Gürbüz, “Regülasyonlar her geçen gün çeşitleniyor ve paydaş beklentileri değişiyor. Bu nedenle stratejilerimizi ve politikalarımızı çok daha sık aralıklarla güncellemek durumundayız. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirleyerek bu dinamik yapıya adapte olmaya çalışıyoruz. Bu noktada çevresel hesaplamalar için 3pmetrics gibi proaktif teknolojilere ihtiyaç duyuyoruz” diye konuştu.
Söyleşinin en önemli mesajlarından birinin sürdürülebilirliği yalnızca regülasyon odaklı bir süreç olarak görmemek olduğunu belirten Gürbüz, şunları ekledi:
“Finansmana erişim gibi birçok alanda ESG kriterleri artık belirleyici bir rol oynuyor. Şirketlerin bu alanda proaktif bir yaklaşım benimseyerek iç denetim mekanizmalarını güçlendirmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde hareket etmesi gerekiyor. ESG uyumu sadece bir raporlama süreci değil; bu kültürü şirket içinde yerleştirmek, sağlıklı bir kurumsal yapı oluşturmak ve süreçleri veri odaklı yönetmek anlamına geliyor.”
Leyla Gürbüz, Doğuş Holding’in sürdürülebilirlik stratejisinin temelinde kurumsal yönetim, çevresel farkındalık ve sosyal sorumluluk gibi unsurların bütüncül bir anlayışla ele alındığını belirterek, şirketlerin bu alanlarda ilerleyerek sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlayabileceğinin altını çizdi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DÖNÜŞÜMÜ BÜYÜK FIRSATLAR SUNUYOR”
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, sürdürülebilirlik konusunda 2025 ve sonrasında şirketleri bekleyen zorluklar ve fırsatlara dair değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, sürdürülebilirlik kavramının artık daha iyi anlaşıldığını ve şirketlerin bu doğrultuda kendi dönüşümlerini hızlandırdığını belirterek, “Sürdürülebilirlik dönüşümünü zorluk değil, büyük bir fırsat olarak görüyorum. Bu dönüşüm, şirketlerin geleceğe hazırlanmasının anahtarıdır” dedi.
SEKTÖREL RİSKLER VE FIRSATLAR İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Şirketlerin sürdürülebilirlik yol haritası oluştururken dikkate alması gereken unsurlara da değinen Yıldız, her şirketin kendi sektörüne özgü riskleri ve fırsatları iyi analiz etmesi gerektiğini vurguladı. Yıldız, “Riskleri tespit edip, bunlara yönelik yatırımlar veya dönüşüm faaliyetleri gerçekleştirilmelidir. Bu adımlar, şirketlerin önümüzdeki yıllarda ayakta kalması ve rekabet avantajı sağlaması için kritik önemdedir” diye konuştu.
HIZLI DÖNÜŞÜM GÖSTEREN SEKTÖRLER
Sektörlerin sürdürülebilirlik yolculuğundaki ilerleme hızına da değinen Yıldız, sınırda karbon düzenleme mekanizmasından etkilenen sektörlerde hızlı bir dönüşüm yaşandığını belirtti. Özellikle yenilenebilir enerji ve karbon azaltımı projelerinin öne çıktığını ifade eden Yıldız, şunları söyledi:
“Türkiye’de çatı ve arazi tipi güneş enerji santralleri (GES) projelerinde ciddi bir atılım görüyoruz. Bu, yalnızca sanayide değil, turizm gibi farklı sektörlerde de etkisini gösteriyor. Ancak özellikle sınırda karbon düzenleme mekanizmasından etkilenecek sektörler dönüşüm projelerine daha fazla ağırlık veriyor.”
TÜRKİYE KALKINMA VE YATIRIM BANKASI’NDAN KAPSAMLI DESTEK
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası olarak şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları için sundukları desteklerden bahseden Yıldız, 50 yılı aşkın süredir uluslararası finansman kuruluşlarından sağlanan uzun vadeli ve uygun maliyetli kredilerle şirketlerin dönüşüm projelerine kaynak sağladıklarını ifade etti. Yıldız, “Karbon azaltımı kredileri, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, gıda arzı güvenliği gibi alanlarda destek sunuyoruz. Ayrıca dijital dönüşüm yatırımları için fon sağlıyor, sermaye piyasalarında yeşil ürünler geliştirilmesine aracılık ve danışmanlık yapıyoruz” dedi.
“NET SIFIR TAAHHÜTLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Röportajın sonunda sürdürülebilirliğin temel bir yaşam prensibi olduğuna inandığını vurgulayan Yıldız, “Sürdürülebilirlik dönüşümünü tamamlayarak net sıfır taahhütlerimizi yerine getireceğimize inanıyorum. İnsanoğlunun bu konuda gereken adımları atma kapasitesine güveniyorum” ifadelerini kullandı.
Seçil Yıldız, sürdürülebilirlik kavramının geniş kapsamına dikkat çekerek, bu süreçte hem bireysel hem kurumsal olarak çaba göstermenin hayati önemde olduğunun altını çizdi.
Kaynak: Sanayi Gazetesi