ATO Başkanı Gürsel Baran’dan istihdam açıklaması: Her arz kendi talebini yaratır

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran Ankara’ya serbest bölgenin gelmesiyle bölgenin ekonomisin gelişeceğini aktardı
ATO Gürsel Baran ATO Gürsel Baran

Arzu AYDOĞDU PEHLİVAN

İhracata dayalı yatırım ve üretimi teşvik etmeyi, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmayı, işletmeleri ihracata yönlendirmeyi ve uluslararası ticareti geliştirmeyi amaçlayan serbest bölge sayısı 19’a ulaştı. 20’nci serbest bölgenin İzmir Menemen’de açılmasının kararlaştırılması ile birlikte ATO tarafından Ankara için de serbest bölge talebi gündeme getirildi. ATO Başkanı Gürsel Baran, Ankara’da kurulacak bir serbest bölge ile Ankara’nın halihazırda 12,4 milyar dolar olan ihracatını çok daha yukarılara taşıyabileceğini ve serbest bölgeler için her arzın kendi talebini yarattığını düşünüyor.

Ankara Ticaret Odası olarak ticareti geliştirecek, istihdamı artıracak, alternatif gelir kaynakları yaratacak her türlü adımın atılmasını desteklediklerini belirten ATO Başkanı Baran, Ankara’nın serbest bölgeye neden ihtiyaç duyduğunu şu şekilde anlattı: “Başkent’imize kurulacak bir serbest bölge şüphesiz pek çok olumlu gelişmenin önünü açacaktır. Ankara, ülkemizin önde gelen ticari merkezlerinden ve üretim üslerinden biridir. Her ne kadar Başkent olması hasebiyle ‘memur kenti’ yakıştırması yapılsa da bu tanım 5,8 milyonluk şehrimizi ifade etmekte yetersiz kalıyor. Türkiye ekonomisine İstanbul’dan sonra en çok katkıyı sağlayan Başkent Ankara, 12,4 milyar dolar ihracat, 17,7 milyar dolar ithalatla Türkiye’nin en çok ihracat yapan dördüncü, en çok ithalat yapan üçüncü ili durumunda. Tam bir üretim ve ticaret merkezi niteliği taşıyan Ankara’nın, 21. Serbest Bölge’nin kurulması için en uygun şehir olduğu kanaatindeyiz.”

Türkiye’nin Gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 10’ununu tek başına Ankara’nın ürettiğini dile getiren Baran, “13 Organize Sanayi Bölgesi, 10 sanayi sitesi, 10’u faal 3 tanesi yapım yaşamasında 13 Teknoloji Geliştirme Merkezi, 150 AR-GE, 36 Tasarım Merkezi, yaklaşık 350 bin öğrencinin eğitim gördüğü 21 üniversitesi ile Ankara bilim, teknoloji ve gelişim şehri” dedi.  Yetişmiş insan gücü ve asırlık kültürüyle çok dinamik bir iş hayatlarının olduğunu da belirten Baran, “Nitelikli işgücü payımız Türkiye ortalamasının çok üstünde. Kendi alanında dünyada parmakla gösterilen firmaların merkezleri burada. Ankara’nın üretim ve ticaret kapasitesini bir üst seviyeye çıkartacak her türlü girişimi destekleyebilecek kaynağımız var. Ankara’da serbest bölge kurulması, bu bölgelere tanınan istisnalar nedeniyle elbette vergisel anlamda kayba yol açabilir ancak gerçekleştireceği ihracat ve binlerce kişiye sağlayacağı istihdamla bu kayıpların telafi edilebileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Talep edilen serbest bölgenin sadece Ankara’ya değil, çevre illere de yeni rotalar kazandıracağının altını çizen Başkan Baran, talep ettikleri serbest bölgenin lojistik avantajlarını şu şekilde özetledi: “Türkiye’de şu an 19 serbest bölge var. Ancak İç Anadolu Bölgesi’nde yalnızca Kayseri’de serbest bölgemiz var. Hâlbuki 30 büyükşehrimizden dördü İç Anadolu Bölgesi’nde yer alıyor. Tıpkı Ankara ve Kayseri gibi Konya ve Eskişehir’in de ciddi bir potansiyeli var. Ülkemizin ulaşım ağının tam merkezindeyiz. Ankara’dan İstanbul’a, Konya’ya, Eskişehir’e, Yozgat’a Sivas’a yüksek hızlı tren bulunuyor. Yani Türkiye’nin dört bir yanına havayolu, karayolu ve demiryolu ağıyla bağlıyız. Bunlar çok önemli avantajlar.”

Kurulması talep edilen serbest bölgenin yabancı yatırımcıyı çekebileceğini ve dışarıdan teknoloji transferini mümkün kılabileceğinin altını çizen Baran, planlama yapılırken ağırlığın mümkün olduğunca dış kaynakların cezbedilmesine verilmesi gerektiğini de dile getirdi.  ATO Başkanı Baran, Ankara’ya serbest bölge kurulmasını desteklediklerini belirterek “Söz konusu kararlar alınırken çok detaylı projeksiyonların yapılması gerektiğini de biliyoruz. Sonuçta ekonomide bir taraf için avantaj sağlayan bir husus diğer taraf için farklı bir sonuç doğurabilir. Kurulacak serbest bölgeler sayesinde sağlanacak ekonomik ve sosyal fayda ile buralara yapılacak kaynak aktarımlarının ulusal düzeydeki üretim ve ticaret kapasitemizin dengesini bozmaması gerekir. Geçtiğimiz aylarda Ticaret Bakanımız beş yeni serbest bölge kurulacağından bahsetmişti. Biz de bu süreçte Ankara’nın da değerlendirilebileceğini ifade etmek için açıklama yaptık ve talebimizi ilettik. Elbette, devletimizin ilgili kurumları serbest bölgeler için en doğru bölgeleri seçecek şekilde planlamalarını gerçekleştirecektir” şeklinde konuştu.