Ekonomide gözlerin çevrildiği yılın Üçüncü Enflasyon Raporu açıklanıyor. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın Üçüncü Enflasyon Raporu’na ilişkin sunumu gerçekleştirdi. Karahan, Merkez Bankası’nın enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmediğini açıkladı. 2024 sonu tahmini yüzde 38, 2025 yüzde 14, 2026 yüzde 9 seviyesinde korundu.
TCMB Başkanı Karahan’ın sunumundan öne çıkan başlıklar şöyle: Dezenflasyon süreci öngördüğümüz şekilde başladı. Makro göstergeler bu süreçle uyumlu ilerliyor. Sıkı para politikası duruşu sonucunda kredi büyümesinde yavaşlama belirginleşti. Yurt içi talep ikinci çeyrekten bu yana azalmakta. Talepteki dengelenme güçlenerek devam edecek. Cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Para politikasında kararlı duruşu sürdürerek dezenflasyonu sağlayacak şekilde hareket edeceğiz.
Türkiye’nin dış talep görünümü bir önceki rapor dönemine göre yatay seyretti. Küresel manşet ve çekirdek enflasyondaki düşüşün devam ettiğini görüyoruz. Gelişmiş ülkelerin genelinde daha hızlı faiz indirimi fiyatlanıyor. Ilımlı büyüme ve enflasyon görünümü önümüzdeki dönemde parasal sıkılığın azalacağına işaret ediyor.
İlk çeyrekte büyümede daha dengeli bir talep görünüm izledi. Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iç talepte normalleşmenin devamına işaret ediyor. Kartlı harcamalar yüksek olmakla birlikte son dönemde görece yatay seyretti. Kart harcamaları, beyaz eşya ve otomobil satıları iç talepteki yavaşlamayı teyit ediyor. Kuyumculuk, elektronik ve araç kiralama gibi ihtilyari harcamalar son dönemde azaldı. Arz koşulları talepteki görünümle uyumlu.
ENFLASYON DEĞERLENDİRMESİ
Yıllık enflasyon tepe nokta olan mayıs sonrası iki ay düşüş sergiledi. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü görüyoruz. Enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama, öngörülerimizle uyumlu seyretti. Enflasyon temmuzda geçici olarak arttı. Dezenflasyon sürecinde hizmetlerde yavaşlama gecikmeli olarak ortaya çıkıyor. Öncü göstergeler kira enflasyonunda önümüzdeki aylarda düşüşe işaret ediyor. Dayanıklı mallarda fiyat artışları sınırlı gerçekleşti, hatta bazılarında fiyat düşüşü izlemeye başladık. Öncü göstergeler kira enflasyonunda önümüzdeki aylarda düşüşe işaret ediyor. Dayanıklı mallarda fiyat artışları sınırlı gerçekleşti, hatta bazılarında fiyat düşüşü izlemeye başladık.
PARA POLİTİKASI DURUŞU
Sıkı parasal duruş korunuyor. Makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz. Mayıs ayında TL zorunlu karşılık oranlarını artırarak likidite fazlasını sterilize ettik. Kredi piyasasında ticari kredi azami erken ödeme ücretlerini güncelledik. Likidite fazlasını sterilize ediyoruz. Önümüzdeki dönemde diğer para piyasalarında işlem yapmaya başlayarak likidite fazlasını strerilize etmeye devam edeceğiz. Sıkı parasal duruş korunuyor. Makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz. Mayıs ayında TL zorunlu karşılık oranlarını artırarak likidite fazlasını sterilize ettik. Kredi piyasasında ticari kredi azami erken ödeme ücretlerini güncelledik. Likidite fazlasını sterilize ediyoruz. Önümüzdeki dönemde diğer para piyasalarında işlem yapmaya başlayarak likidite fazlasını strerilize etmeye devam edeceğiz.
Finansal koşullarda sıkılık devam etmektedir. Para politikası duruşumuz mevduat faizlerinin TL’ye geçişi sürdürecek seviyede kalmasını sağlayacak. Tüketici kredilerinde büyüme ikinci çeyrekten itibaren zayıfladı. Ticari kredi büyümesi yavaşladı. Reel kredi maliyetleri artıyor ve firmaların kredi iştahı azalıyor. Firmalar daha az miktarda kredi kullanıyor. Sıkı duruşumuz TL varlıklara ilgili artırdı. Mart ayında mevduatın payı yüzde 50’yi aştı. TL mevduat payı yıl sonu hedefimizi aştı. TL mevduat payında artış devam edecek.
Risk primi ılımlı seyrini sürdürüyor. Portfiy girişleri ağırlıklı olarak DİBS piyasasında yoğunlaştı. Parasal sıkılaştırma süreci rezervlere olumlu yansıyor. Brüt rezerv düzeyimiz 150 milyar doları üzerine çıkıt. Swap hariç rezervler 28,6 milyar dolara yükseldi.
YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ
2024 sonu gıda fiyatları yüzde 35,5’le sabit tuttuk. 2025 sonu gıda fiyatları tahmini yüzde 15’le sabit tutuldu. Enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedik. 2024 sonunda yüzde 38, 2025 yüzde 14, 2026 yüzde 9 seviyesinde korundu. Enflasyonun yılın geri kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Para politikasında sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz.
ENFLASYON TAHMİNİ NEDEN DEĞİŞMEDİ?
Sunumun ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Veri akışı tahminlerimizle tutarlı gerçekleştiği için tahminimizi değiştirmedik. Tahminlere noktasal olarak yaklaşmak çok sağlıklı olmayabilir. Tam olarak tahmin hedefi koymak kolay değil, alt üst sınırlar çerçevesinde bakmak faydalı olabilir. (Hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının enflasyon beklentisi) Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığımıza uyumlu olması önemli. Beklentilerde olumlu seyretse de farklılık gösteriyor. Piyasa katılımcıları bize yakınsıyor. Hane halkı ve reel sektör yüksek seyrediyor. Fiyatların yatay ve düşük seyrettiği dönemlerde de hane halkı beklentileri yüksek oluyor. Beklentiden ziyade seyre bakıyoruz. Özellikle hane halkı tarafından görünürlüğü yüksek ürünlerin seyri önem taşıyor. Akaryakıt ve gıda özelinde düşüş beklentileri düşürüyor. Veride çok net olmasa da TL’ye ilgiden iyileşmeyi görüyoruz. Güvenin artmasıyla birlikte beklentilerin olumlu seyredeceğinin değerlendiriyoruz.
Cevdet Akçay: Beklenti kısmı çok önemli. Burada profesyonellerin bu işi anladığı sonucuna varamayız. Hem gelişmiş ve hem de GOÜ bir enflasyon şoku yaşandı. Ortak noktalarda gelmekte olan enflasyon öngörülemedi. Fed’ de geçici dedi. İkinci ortak enflasyon zirveye çıktığında beklentiler karamsarlaşıyor. O hissiyat, beklenti anketlerinde ortalama, bir kısım beklenti bir kısım hissiyat. Düşük enflasyonlu ülkelerde beklenti bileşeni öne çıkıyor. Yüksek enflasyonda olanlarda hissiyat ağırlığı azalmamakta direniyor. Beklenti öne çıkamıyor. Bir de 12 ay sonrasına enflasyon oluşturmaya çalışıyorsunuz. Enflasyon birikmeye başlıyor. 2 bilgi kaynağında geriden gelen bilgi ve öne doğru bilgi, yıllık enflasyon ve yıllıklandırılmış enflasyonda beklenti oluşturuyorsunuz. Düşük ve yüksek enflasyon ekonomilerinde yükseklerde yıllıklandırılımışı kullanmak daha düşük oluyor. Geriye bakma meyliniz daha fazla ve bu ayrışmalar ortaya çıkıyor. Bakın bir beklenti var, biri haklı biri haksız diyemezsiniz. Patikaya ne kadar uyumlu gidilirse o kadar olumlu olacak. Tahmin ve ara hedef ayrıştırmasını iyi yapmak lazım. Aralıkta kaldığımız sürece orta noktayı zorluyor gidemeyebiliriz ama zorluyoruz. Başkanın da belirttiği gibi belirsizliğin iki yönlü da arttığını gördük ve aralığını daraltmadık. Tahmin alıştırması muamelesi yapmamanızı rica ederiz. Yapılan şey o değil. Orta noktayı zorlayarak bunu yapmaya çalışıyoruz.
KİRA FİYATLARINDA DÜŞÜŞ SİNYALİ
TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan kira fiyatları ve yüzde 25 sınırının kaldırılmasıyla ilgili soruyu, “Öncü göstergelere dayanarak “Öncü göstergeler bize kira fiyatlarında düşüş sinyalleri olduğunu gösteriyor, düşüş biraz gecikmeli olabiliyor. Ek bir enflasyonist baskıya işaret etmiyor. Genel gidişat olumlu yönde” şeklinde yanıtladı.
ELEKTRİK VE DOĞALGAZ ZAMLARI
Son 2 yıldır enerji fiyatları çeşitli sübvasyonlar nedeniyle büyük ölçüde sabit kaldı diyebiliriz. Yapılan toplam zamlara baktığımızda yüzde 4 civarı bir şey çıkıyor. Bu süreçte enflasyonist ortamda enerjiye dair harcamaların hanehalkı bütçesi içindeki payı oldukça düştü. Dolasıyla bunların beklenti üzerindeki etkisi daha sınırlı olacaktır. Sürprize uğratan bir gelişme olmadı. Bunun geçici olduğunu değerlendiriyoruz.
KKM bakiyesinin 140 milyar dolardan 60 milyar doların altına gerilediğini vurgulayan Karahan, yıl sonuna kadar iyilemeye devam edeceğini düşündüklerini belirtti.
500 VE 1000 TL’LİK BANKNOTLAR BASILACAK MI?
Geçmiş dönemde açıklamalarım oldu, şu anda bunun üzerine söyleyeceğim yeni bir şey yok.
Faiz indirimi ne zaman? Sıkı duruş korunurken faiz indirimi olabilir mi?
Faiz indirim döngüsüne girildiği zaman da sıkı duruş korunabilir ama enflasyon bizim orta vadeli hedefimize yaklaşana kadar sıkı duruşu korumamız gerekiyor. Faiz indirimi için iki koşul gözetiyoruz.Yıllık enflasyona değil aylık enflasyona vurgu yapıyoruz. Burada da ana eğilime bakıyoruz. Son aylara bakınca aylık enflasyonda düşüş olduğu net, kalıcı olduğu noktasında yeteri kadar emin değiliz. Diğer husus da beklentiler konusu. Piyasa katılımcıları daha olumlu, hanehalkı beklentileri de azalma eğiliminde. Enflasyondaki düşüşe buradan da katkı alacağımıza emin olmak istiyoruz. Önümüzdeki dönemde sıkı duruşla birlikte daha olumlu bir seyir olacak. Uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek. Bu, faiz hiç inmeyecek anlamına gelmez. Faiz indiriminde de sıkı duruş korunabilir.”
ASGARİ ÜCRET YANITI
Bize kanunla verilen görev fiyat istikrarını sağlamak. Burada toplumsal refaha yapacağımız en büyük katkı bu olacak. Enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşmesi, büyümenin getireceği refah artışının toplumun her kesimine dağılmasına sebep olacak. Enflasyonun düşmesi en çok düşük gelirliyi etkileyecek. En çok o grubu olumlu etkileyecek çünkü zorunlu harcamaları fazla olan düşük gelir grupları yüksek enflasyon daha olumsuz etkileniyor. Dolasıyla bu grubun refah artışı olabilmesi için fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor. Bu konuda da kararlıyız. Attığımız adımlarla bunu gösteriyoruz. Asgari ücretle ilgili bir diğer soruya Karahan şöyle yanıt verdi: Asgari ücret konusunda karar verici de değiliz tavsiye kurumu da değiliz. Biz sadece tahminlerimizi oluştururken bu konuda bir varsayım da bulunmak zorundayız. Varsayımda bulunurken de yetkililer tarafından yapılan açıklamaları göz önünde bulunduruyoruz. Bunu da şefaflık gereği kamuyomuzla paylaştık.
“TÜİK GERÇEKLEŞMESİYLE BİZİM ARAMIZDA CİDDİ BİR FARK GÖRMÜYORUZ”
TÜİK’in inandırıcılığı önemli. Metodolojiye bakınca uluslararası standartlara uygun veri açıklanıyor. Bizim ay içinde fiyat gelişmelerini anlamak için belli çalışmalarımız var. Fiyat topluyoruz, bir tahminde bulunuyoruz. Son dönemde TÜİK gerçekleşmesiyle bizim aramızda ciddi bir fark görmüyoruz. Bazı aylarda yukarı yönlü sürprizler olduğunu söyleyebilirim, şubat ve mayıs bunun örnekleri. İTO ile karşılaştırılıyor ancak orada metodoloji farkı var.
Kaynak: Dünya Gazetesi