Türkiye, Eskişehir’de keşfettiği devasa nadir toprak elementi rezervi ile ilgili olarak Çin ile yürüttüğü müzakerelerden olumlu sonuç alamadı. Bunun üzerine Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği liderliğindeki Mineral Güvenliği Ortaklığı (MSP) forumuna katılarak Batı ile işbirliğine yöneldi. Bu adım, Türkiye’nin nadir toprak elementleri altyapısını güçlendirme fırsatlarını artırırken, endüstrideki Çin hakimiyetine karşı bir alternatif sunuyor.
HAMMADDE KAYNAĞI
Nadir toprak elementleri, günümüzde akıllı telefonlardan elektrikli araç bataryalarına kadar birçok yüksek teknoloji ürününün üretiminde kritik bir rol oynuyor. Türkiye, Eskişehir’deki rezervden yıllık 10.000 ton nadir element oksit üretmeyi hedefliyor. Ayrıca, barit, florit ve toryum gibi stratejik minerallerde de önemli üretim rakamlarına ulaşmayı planlıyor.
MSP İLE YENİ FIRSATLAR
MSP, dünya genelinde güvenli nadir toprak elementleri ve diğer kritik minerallerin tedarik zincirini çeşitlendirmeyi amaçlayan 14 ülke ve Avrupa Birliği’nden oluşan bir platform. Türkiye, bu ortaklık sayesinde teknoloji ve finansman desteği alarak kendi madencilik altyapısını geliştirebilecek. Türk yetkililer, MSP’ye katılımın, projelerinin finansmanına erişim sağlayacağını belirtiyor.
TÜRKİYE VE ÇİN
Son iki yıldır Türkiye, Çin ile nadir toprak elementleri konusunda görüşmeler yürütüyordu. Ancak, Türkiye’nin yerel üretim talebi ve altyapı desteği talepleri, müzakerelerin tıkanmasına neden oldu. Türk yetkililer, nihai ürünlerin Türkiye’de üretilmesini talep ederken, Çin’in bu koşullara olumlu yanıt vermemesi anlaşmanın sağlanamamasının başlıca nedeni oldu.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, nadir toprak elementlerini “yeni petrol ve gaz” olarak tanımlayarak, Türkiye’nin bu alanda önemli bir merkez olabileceğine vurgu yaptı. 2030 yılına kadar nadir toprak elementlerine olan talebin beş kat artması beklenirken, Türkiye’nin Batı ile işbirliği, küresel pazarda daha güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olabilir.
Türkiye’nin MSP’ye tam üyelik sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, nadir toprak elementleri alanında daha fazla fırsat ve işbirliği bekleniyor. Bu gelişmeler, Türkiye’yi kritik minerallerin üretiminde önemli bir oyuncu haline getirebilir.
Kaynak: Haber Merkezi