Türk F-35’leri için çarpıcı iddia! Trump, F-35 yaptırımlarını kaldırılabilir

Trump’ın yeniden ABD başkanı seçilmesi ile Türkiye’nin talep ettiği F-35’leri geri alabilme iddiaları konuşuluyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimleri Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın zaferiyle sonuçlandı. Ocak ayında göreve başlayacak olan yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın politikaları ve alacağı kararlar ise küresel ölçekte merak konusu olmaya devam ediyor.

Türkiye dış politikası ile ABD politikalarında uzmanlaşmış olan siyaset bilimci Emeritus Prof. Dr. İlter Turan, ilerleyen süreçte Türkiye ile Trump yönetimindeki ABD ilişkilerinde oluşabilecek muhtemel gelişmeleri Euronews Türkçe’ye değerlendirdi.

Uluslararası İşbirliği Platformu’nun (UİP) düzenlediği 15. Boğaziçi Zirvesi’nde Euronews Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. İlter Turan, Trump’ın geri dönüşünün Türkiye’nin savunma sanayisine yönelik bazı yaptırımların hafifletilmesine katkı sağlayabileceğini öne sürdü.

Turan, Türkiye’nin ABD ile F-35 programına katılımının, Ankara’nın S-400 hava savunma sistemi alımı sonrasında askıya alındığını hatırlatıyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin ABD’den tedarik etmek istediği F-16 savaş uçakları sürecinin olağan seyrinde devam ettiğini, ancak F-35’ler üzerindeki yaptırımların kaldırılması konusunun belirsizliğini koruduğunu belirtiyor. Özellikle F-35 savaş uçakları üzerindeki yaptırımların kalkması ihtimaline dair öngörülerde bulunan Turan, “Burada zaten F-16 süreci şu veya bu şekilde sürüyor. Trump’ın o süreci olumsuz etkileyeceğini zannetmiyorum. Buna karşılık F-35’te Türkiye’ye uygulanan yaptırımları da kolay kalkacağını zannetmiyorum. Çünkü Türkiye’nin S-400 almasından Trump memnuniyet duymamıştı. Ancak Türkiye zaten bu S-400’leri kullanmayacağını ifade etmişti. Mevcut yönetime nazaran Trump bu gerekçeyi daha tatmin edici bulabilir” diye konuştu.

Donald Trump seçim kampanyası döneminde NATO üyesi ülkelerin kendi savunmalarına daha fazla para harcamalarını ve bu yolla NATO’ya verdikleri katkıyı güçlendirmelerini talep ediyordu. Bu konuda Trump’ın Türkiye tarafında bir memnuniyetsizlik yaşamayacağını belirten Turan, “Bu çerçevede Türkiye zaten önemli bir [savunmaya] harcama yapıyor ama F-35’lerin de belki Türkiye’ye satılması için tekrardan bir adım daha atılabilir. Tabi Trump S-400’lerin bir şekilde kullanılmayacağı şartına bağlı olarak böyle bir şey yapabilir” ifadelerini kullandı. 2019 Temmuz ayında Türkiye, Rusya’dan S-400 olarak bilinen hava savunma sistemini satın almasından dolayı o dönem ABD Başkanı olan Donald Trump, ABD’nin Türkiye’ye F-35 savaş uçağı satmayacağını söylemişti.Ancak Trump, kendisinden önceki Barack Obama başkanlığındaki yönetiminin Türkiye’ye ABD üretimi olan Patriot savunma sisteminin satılmaması nedeniyle önceki yönetimi eleştirmişti.

Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı hava sistemi S-400’lerin iade edilme ihtimaline dair de konuşan Turan, “Düşünülen üç yol var. Biri iade. Bunun zor olduğunu zannediyorum. Biri başka bir ülkeye satmak. Bunun için ise Rusya’dan izin almak gerekiyor. Üçüncüsü bunları kullanmamak. ABD bunların kullanılmayacağından emin olmak istiyor” diye belirtti. Turan, Türkiye’nin Trump liderliğindeki ABD yönetimine sunacağı S-400’e ilişkin tedbirlerin kabul görmesinin önemli bir rol oynadığına değindi. “Zannediyorum ki Türk hükümeti birtakım tedbirlerin alınabileceğini ifade etti ve bunlar da tatmin edici bulunabilecek nitelikte tedbirlerdir diye tahmin ediyorum. Trump da [bu tedbirlerin] arkasında durursa yaptırımlar kalkabilir.” Turan, Cumhuriyetçilerin ABD’de daha fazla güvenlikçi politikalara sahip olmasının Türkiye ilişkileri olumlu etkileyebileceği öngörüsünü paylaştı.

1“Cumhuriyetçiler güvenlik konularında daha duyarlıdırlar. Türkiye’nin de güvenlik endişesine ve bu güvenlik endişesinin de sadece Türkiye’ye özgü olmayıp bütün Avrupa’yı da ilgilendirdiğine bakaraktan bir değişiklik yapabilirler. Ama bu kolay olmayacak. Çünkü çok zihinlere yerleşti Türkiye’nin S-400’ü alması. Ve Türkiye’ye olan güveni de sarstı.” S-400 meselesinin Trump yönetiminde farklı bir bakış açısıyla ele alınabileceğini belirten Turan, bu bağlamda Türkiye’nin S-400’leri kullanmama yönündeki taahhüdünün ABD yönetimi için ikna edici olabileceğine işaret etti. Ancak Turan, ABD bürokrasisinin ve Kongre’nin bu konuda güçlü bir rol oynamaya devam edeceğini, dolayısıyla yaptırımların kaldırılmasının sanıldığı kadar kolay olmayabileceğini belirtti.

Türkiye’nin BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) üyeliğine olan ilgisi ve bu ilginin Batı’ya karşı bir alternatif arayışı olup olmadığı bir diğer gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin Batı ile mevcut ilişkilerinde yaşanan dalgalanmalar, alternatif ticaret ve diplomatik ittifak arayışlarına yönelmesini sağlıyor. Turan, Türkiye’nin BRICS’e üyelik sürecinin çok boyutlu bir mesele olduğunu, bunun kısa vadede Türkiye için ciddi bir kazanç sağlamasının pek mümkün olmadığını belirtiyor. Özellikle, Türkiye’nin dış ticaretinde ABD doları ve euronun hâkim olduğunu hatırlatan Turan, BRICS üyesi ülkelerle ticaret hacminin sınırlı olduğunu vurguluyor. Bu durum da Türkiye’nin BRICS üyeliğiyle elde etmeyi umduğu ekonomik kazanımların sınırlı kalabileceği anlamına geliyor.

BRICS ülkelerinin de çoğunlukla dolar ile ticaret yapmaya devam ettiğini belirten Turan, Türkiye’nin bu yapıya uyum sağlamasının zaman alabileceğini ifade ediyor. Türkiye’nin Batı ile olan ekonomik ve ticari bağlarını riske atmadan BRICS ile temkinli bir ilişki geliştirmesinin daha sağlıklı bir yaklaşım olacağını düşünen Turan, Türkiye’nin BRICS’e tam üyeliği sağlansa bile, Batı ile olan ekonomik ilişkilerde güven zedelenmesine yol açabileceği endişesine dikkat çekti. “Bir kere Türkiye’nin kendisi üyelik için başvurduğunu açıklamadan Rusya, Türkler’in başvurduğunu açıkladı. Bu biraz tuhaf bir olay. Bir ikincisi de son toplantıda herhangi bir genişleme kararı alınmadı. Daha sonra alınacağı söylendi. Halbuki yaratılan hava Türkiye’nin de üyeliğe alınacağıydı. Niye alınmadı? Niye ertelendi? Bunların gerekçelerini iyi bilmiyoruz.”

Kaynak: Ekonomi