TİM Başkanı Gültepe’den Sanayi Gazetesi’ne özel açıklama: Zorluklara rağmen hedefimize yürüyoruz

Türkiye İhracatçılar Meclisi Mustafa Gültepe Sanayi Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunarak “zorluklara rağmen hedeflerimize yürüyoruz” dedi.

Mustafa Gültepe

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı

Üretim ve ihracat, Türkiye ekonomisi için lokomotif rolü oynuyor.  Ülkemizi kalkındırmanın, milletimizin refahını artırmanın yolu, kaynaklarımızı en etkili şekilde kullanmaktan, ürettiğimize değer katmaktan ve daha çok ihracat yapmaktan geçiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak ilk günden itibaren bu bilinçle çalışıyor, ülkemize daha fazla döviz kazandırmak için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz.

Ancak küresel pazarlarda talebin daralması ve yurt içinde girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın açılması nedeniyle rekabetçiliğimizin zayıfladığı dönemden geçiyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen 2024’ün Ocak-Eylül dönemini kapsayan dokuz aylık ihracatımız 192,8 milyar dolara, 12 aylık ihracatımız ise 261,6 milyar dolara ulaştı. Dokuz aylık ihracatta yüzde 3,2, 12 aylık ihracatta yüzde 3,4 artıdayız.

Bu zorlu yılda Orta Vadeli Program’da (OVP) öngörülen 264 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Her fırsatta dile getiriyorum. Türkiye’de üretim maliyetleri çok yüksek. Asya’daki rakiplerimizden dolar bazında yüzde 40-50 daha pahalıyız. Avrupa’daki bazı ülkelere göre de yüzde 15-20 pahalı kalıyoruz. Yani Türkiye artık pahalı değil, çok pahalı. Birçok sektörde fiyat tutturamıyoruz. Dolayısıyla günden güne rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Firmalarımız, çarkı döndürmek, müşteri kaybetmemek için maliyetine, hatta zararına sipariş almak zorunda kalıyor. Elbette bu sürdürülebilir bir durum değil. İhracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengelemenin dışında bir çözüm yolu görünmüyor. Girdi maliyetleri ve kur arasındaki dengesizlik devam ettikçe oyundan düşüyoruz.

Oysa ülkemizin ve ihracatımızın geleceği için bizim hayallerimiz var. Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılına Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonu ve hedefi ile başladık. Böylesine iddialı bir hedef için sadece üretimi artırmamızın yeterli olmayacağını biliyoruz. Aynı zamanda teknolojinin, tasarımın, inovasyonun, dijitalleşmenin, yeşil dönüşümün imkânlarını kullanarak katma değerli ihracatımızı artırmak durumundayız. İhracatta bir süredir ortalama kilogram birim değerimiz 1,5 dolar civarında seyrediyor. Bunu hızla 2 dolara, orta vadede 3 dolara çıkarabilmeliyiz. Ayrıca hem ürün hem de pazar çeşitliliğimizi artırmalıyız. Ben ülkemizin kaynaklarına, potansiyelimize ve her şeyden önemlisi 150 bini aşkın üyesi bulunan büyük ihracat ailemize güveniyorum. Elbette zaman zaman çeşitli zorluklarla karşılaşacağız. Ama ‘Yürüdüğünüz yolda zorluk yoksa o yol sizi hiçbir yere götürmez’sözünü unutmadan çalışmaya devam ediyoruz.

Konjonktürel olarak pazarların daraldığı bir dönemden geçmekle birlikte ihracatta orta ve uzun vadeli hedeflerimiz için yatırım yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla firmalarımızın uygun koşullarda krediye erişimi büyük önem arz ediyor. Bu konuda geçen yıl stratejik bir adım attık. Bankacılık sektöründe 110 yıllık bir geçmişe sahip olan ve “ikinci adresiniz” sloganıyla zihinlerde yer eden Türk Ticaret Bankası’nı İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş. aracılığıyla ihracat ailemize kazandırdık. Artık ihracatçıların ikinci adresi olmak için gün sayan Türk Ticaret Bankası’nı yeniden yapılandırma çalışmalarında sona yaklaşıyoruz. İnşallah bankamız yılbaşından önce faaliyetlerine başlayacak.

Küresel ticaret büyük bir değişim ve dönüşümden geçiyor. Yeni dönemde rekabetçi kalabilmek için sürdürülebilirlik uyumu ve yeşil üretim büyük önem taşıyor. Çünkü toplam ihracatımızın yüzde 42’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat ile 2050’de sıfır karbon hedefine odaklandı. Bu büyük pazardaki gücümüzü korumak ve artırmak için hızlı hareket etmek durumunda olduğumuzu biliyor, çalışmalarımızı bu bilinçle yürütüyoruz. TİM olarak Yeşil Mutabakat’a uyumun yol haritası niteliğindeki sürdürülebilirlik eylem planımızı üç yıl önce açıklamıştık. İhracatçı sektörlerimizin hepsi eylem planlarını tamamladı. Planları hazırlamak önemli ama elbette yeterli değil. Kurduğumuz takip platformuyla süreçleri izliyor, gerektiğinde çalışmalarımızı güncelliyoruz.

Diğer taraftan birliklerimiz aracılığıyla ihracatçılarımıza sera gazı hesaplama eğitimleri veriyoruz. Bu yıl hizmete sunduğumuz GreenTİM platformumuzla firmalarımız karbon ayak izini ücretsiz olarak hesaplayabiliyorlar. Platform sayesinde firmalarımız toplamda 500 milyon dolar tasarruf sağlayacak.  

Yeşil dönüşümün yanı sıra dijitalleşme, tasarım, markalaşma ve inovasyon konusunda da sektörlerimizde farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. İnovasyon ekosisteminin gelişmesi için büyük çaba sarf ediyoruz. Türkiye Innovation Week ile ülkemizden ve dünyanın dört tarafından yenilik öncülerini bir araya getiriyoruz. Özellikle üniversiteli gençlerimizin büyük ilgi gösterdiği ve alanında yakın coğrafyamızın en kapsamlı etkinliği olan Türkiye İnovasyon Haftası’nın 11’incisini 10-12 Ekim tarihleri arasında yine büyük bir katılımla düzenledik.   

İhracatta kadın girişimcilerin sayısını artırmayı çok önemsiyoruz. Kadın girişimcilerin rekabetçiliğini güçlendirmek ve ihracat ailesine yeni firmalar katmak için TİM WINGS Projesi’ni başlattık.

TİM WINGS çatısı altında; Türk Eximbank, İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş. ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile bir ilk olarak başlatılan ‘İhracatta Kadını Destekleme Projesi’ kapsamında, TSE K 645 belgesine sahip kadın ihracatçılar için toplamda 13 milyar liralık finansman destek paketi oluşturuldu.

Son söz olarak şunu söyleyebilirim: Bizim ihracatta rotamız ve ulaşmak istediğimiz liman belli. Önümüzde engellerle dolu, uzun ve sabır isteyen bir yol var. Ben er ya da geç bu yolculuğu başarıyla tamamlayacağımıza inanıyorum.