Arzu AYDOĞDU PEHLİVAN
TOYOTETSU’nun yenilikçi yaklaşımının ve yerel tedarik zincirine sağladığı desteğin Türkiye’nin otomotiv ihracatına büyük katkı sağladığını vurgulayan Başkan Yardımcısı İlkay Yılmaz, Türkiye’deki üretim faaliyetlerinin nasıl şekillendiğini ve firmanın küresel otomotiv endüstrisindeki yerini Sanayi Gazetesi’ne anlattı.
YALIN ÜRETİM İLE İSRAFI AZALTIP KALİTEYİ İYİLEŞTİRME HEDEFLENİYOR
TOYOTETSU’nun Türkiye’deki üretim operasyonlarına başlamasının Toyota’nın Sakarya’daki üretim üssü olan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş.’nin büyümesi ve Avrupa’daki pazar payını genişletme hedefiyle yakından ilgili olduğunu belirten İlkay Yılmaz, şirketin kuruluşu, üretim felsefesi ve üretim kapasitesi ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “1946 yılında Japonya’da kurulan ana firmamız Toyoda Iron Works (TIW), 6 Nisan 2001 tarihinde Kocaeli Çayırova’da TOYOTETSU Türkiye (TTTI)’yi kurdu. Kuruluşumuzdan bu yana otomotiv sektörünün lider üreticilerinin önemli bir iş ortağı olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu iş birlikleriyle sektördeki etkimizi ve varlığımızı güçlendirmeyi başardık. Kalıp fabrikamız, Toyotetsu’nun global operasyonları içinde Türkiye’de kurduğu önemli üretim tesislerinden biridir. 2016 yılında faaliyete geçen ve otomotiv sektörüne yönelik kalıp üretimi ile metal presleme alanında uzmanlaşmış olan fabrikamız, 2.500 m²’lik kapalı alanda, grup şirketlerinin yanı sıra Tier 1 ve OEM’lere hizmet vermektedir. Üretim felsefemiz, “yalın üretim” ilkeleri üzerine kuruludur. Bu yaklaşım, verimliliği artırmayı, israfı en aza indirmeyi ve kaliteyi sürekli olarak iyileştirmeyi amaçlar. Yalın üretim prensiplerini, ‘insani değer’, ‘yenilikçilik’ ve ‘teknoloji öncülüğü’ temelleriyle harmanlayarak üretim süreçlerimize entegre ediyoruz. Üretim sahamız; 7 transfer, 3 blanking, 3 sıcak presleme, 3 lazer kesme ve 4 tandem pres hattı ile yıllık 120 bin ton sac işleme kapasitesine sahiptir. 2022 yılında pres parkurumuzu güçlendirmek amacıyla 3 bin 600 ton transfer ve 1200 ton blanking pres makinelerini üretim hattımıza eklemiş bulunmaktayız. Halihazırda üretim kapasitemizi artıran yatırımlarımıza devam etmekteyiz. Kapasitemizi mühendislik vizyonumuzla birleştiriyor, ‘kusursuz üretim için kusursuz ekipman’ anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

“SEKTÖRDE TERCİH EDİLEN BİR PAYDAŞIZ”
Küresel otomotiv endüstrisinde yüksek kaliteli ve güvenilir ürünler sunma gücü ile tanındıklarını söyleyen Yılmaz, “Sektörün globaldeki lider markalarından biri olan Toyota grubu için stratejik tedarikçi rolümüz, sağlam temeller üzerine kurulmuş uzun vadeli bir iş birliğini temsil etmektedir. Tüm orijinal ekipman üreticileri için zamanında ve kaliteli üretim disipliniyle çalışarak, sektörde güvenilir ve tercih edilen bir paydaş olarak konumumuzu güçlendirmekteyiz. Otomotiv sektöründe, özellikle gövde panelleri, şasi, süspansiyon elemanları ve güvenlik parçaları gibi kritik bileşenlerin üretiminde uzmanlaşmış durumdayız. Ayrıca, kalıp ve kontrol fikstürü tasarımı ve üretiminde de önemli bir bilgi birikimi ve deneyime sahibiz. Yüksek tonajlı pres ve robotik kaynak ve montaj hatlarında teknoloji ve insanın mükemmel uyumunu görmeyi mümkün kılıyoruz” dedi.
“HER ADIMIMIZ İZLENEBİLİR VE ANINDA MÜDAHALE EDİLEBİLİR”
Üretim süreçlerinde dijitalleşme ve otomasyonun etkisine de değinen İlkay Yılmaz bu alanda yaptıkları yatırımları da anlattı. Yılmaz, “Üretimde dijitalleşme ve otomasyonla, verimliliği artırma, hata oranlarını azaltma ve operasyonlarımızı daha esnek hale getirme konusunu odağımızda tutuyoruz. Bu sayede, üretim hatlarımız daha hızlı ve verimli çalışırken, iş gücümüzün stratejik görevlere odaklanmasını sağlıyoruz. Dijitalleşme ile veri toplama, analiz ve süreç optimizasyonu gibi alanlarda önemli iyileştirmeler kaydettik. Akıllı fabrika uygulamalarımıza yaptığımız yatırımlara hız kesmeden devam ediyoruz. Robotik otomasyon sistemleri, yapay zekâ destekli üretim optimizasyonu ve dijital ikiz teknolojileri gibi çözümleri devreye aldığımız fabrikamızda, Endüstri 4.0 ve IoT (nesnelerin interneti) uygulamalarıyla üretim süreçlerini daha akıllı hale getiriyor, her adımın izlenebilir ve anında müdahale edilebilir olmasını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

TEKNOLOJİK İNOVASYONLA REKABET GÜCÜ
Güçlü bir organizasyon olarak, disiplinli üretim ve yönetim prensipleriyle farklı kuşakların ve Türk ile Japon kültürlerinin birleşimini sağladıklarını ifade eden Yılmaz, bu sayede teknolojik yenilikleri sürekli takip edip kendi bünyelerinde geliştirerek önemli bir avantaj elde ettiklerini de sözlerine ekledi. İlkay Yılmaz, sözlerine şu şekilde devam etti: “İnsan, kültür ve teknik gücümüzle müşterilerimize yüksek kalite, tedarik güvencesi ve maliyet bilinciyle ürün ve hizmet sunarak sektörde fark yaratıyoruz. Türkiye’deki otomotiv sektörünün dev markalarını çekmeye devam ederken, yerel tedarik zincirinin gelişimine katkıda bulunuyor ve yerli üreticileri dünya standartlarına teşvik ediyoruz. Global pazarlara ihraç ettiğimiz parçalarla Türkiye’nin otomotiv ihracatına katkı sağlıyoruz. Dijitalleşme, otomasyon ve Endüstri 4.0 yatırımlarıyla üretim süreçlerini ileri teknolojilerle güçlendirirken, Japonya’nın global kalite standartlarını Türkiye’ye entegre ederek yerli otomotiv üreticilerini uluslararası pazarlarda rekabetçi hale getiriyoruz. 2012’de AR-GE Merkezi olarak onaylanmamız, sürekli iyileştirme kültürümüzü pekiştirirken, deneyimli kadromuzla TÜBİTAK-Teydeb projelerini yürütüyor ve bilimsel yayınlar ile patent başvuruları yapıyoruz. Son teknoloji robotik sistemlerimizle ürettiğimiz ‘batarya taşıyıcısı’ parçasıyla, Toyota ve Hyundai’nin elektrikli araç üretimini destekliyoruz; sürekli gelişimi odağımıza alarak yeni teknoloji ve altyapı çalışmalarına devam ediyoruz.”
MİNİMUM ENERJİ MAKSİMUM VERİM İLE ÇEVRE DOSTU ÜRETİM
Toyotetsu Türkiye olarak çevre dostu teknolojiler alanında öncü firmalardan biri olarak sürekli gelişim hedefiyle faaliyet gösterdiklerini belirten İlkay Yılmaz, “Minimum enerji-maksimum verim stratejisi doğrultusunda dijitalleşme adımları atarak üretim süreçlerini optimize ediyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yaparak fosil yakıt kullanımını azaltıyoruz ve bu stratejimizi ISO 14001 ve ISO 50001 standartları ile destekliyoruz. 2018 yılında güneş enerjisi kullanımına 7,2 kW’lık bir sistemle başladık. 2022’de TOSB bölgesinin ilk Çatı GES Projesi’ni 2,2 MW gücünde tamamladık. 2023 yılında ise 3,6 MW gücündeki ikinci projeyi hayata geçirerek, fabrikalarımızın elektrik tüketiminin %30’unu yeşil enerjiden karşıladık. 2024 yılı itibarıyla, 12 MW gücündeki Arazi GES Projesi ile elektrik tüketiminin %100’ünü yenilenebilir enerji ile sağlamayı planlıyoruz. Toplamda 34.632 güneş paneli ile yıllık 10.823 ton CO2 emisyonunu azalttık ve 26.335 ağacı doğaya kazandırdık” ifadelerini kullandı. Karbon ayak izini azaltmak için bir dizi strateji geliştiren Toyotetsu, enerji verimliliğini artırmak amacıyla enerji tasarruflu makineler ve ekipmanlar kullanıyor. Atık yönetimi konusunda geri dönüşüm programları uygulayarak atık miktarını en aza indirmeye çalıştıklarını dile getiren Yılmaz, çevre dostu malzeme kullanımını teşvik ettiklerini ve süreçleri sürekli gözden geçirerek, daha az enerji ve kaynak kullanımı sağlayan yöntemler geliştirdiklerini de sözlerine ekledi.