Avrupa’nın elektronik savaştaki egemen uzmanlığından yararlanan bu yeni sistem, bir dizi gelişmiş yeteneği bir araya getiriyor. Karmaşık tehdit karakterizasyonu için Dijital Radyo Frekans Belleği (DRFM) teknolojisi, Düşman Hava Savunması (SEAD) misyonları için gerekli olan yüksek güçlü bir elektronik saldırı podu için arayüzler ve geliştirilmiş kendini koruma için güçlendirilmiş geniş bantlı Aktif Elektronik Olarak Taranan Dizi (AESA) elektronik karşı önlemleri (ECM) içeriyor. Bu yenilikler NATO’nun operasyonel gereksinimleriyle uyumlu ve Typhoon’un modern savaş alanında zorlu bir varlık olmaya devam etmesini sağlıyor.
EUROFİGHTER TYPHOON DAHA DAYANIKLI OLACAK
Eurofighter’ın mevcut Praetorian Defensive Aids Alt Sistemi’nin (DASS) doğrudan bir yedeği olarak tasarlanan yeni sistem, yapısal bir değişiklik gerektirmiyor. Bu, Typhoon’un aerodinamik profilini ve uçuş performansını korurken hem yeni uçaklar hem de halihazırda hizmette olanlar için kusursuz bir entegrasyon sağlıyor. Sonuç, Avrupa ve Orta Doğu’daki hava kuvvetlerinin operasyonel taleplerini karşılayan daha yetenekli, dayanıklı ve kullanılabilir bir uçak.
EUROFİGHTER’A ALTYAPI GELİŞTİRMESİ
Yeni nesil EW sistemi için geliştirme kilometre taşları arasında “Praetorian eVolution” konsept aşamasının tamamlanması ve kapsamlı uçuş denemeleri yer alıyor. 2023’te, dijital alıcı ve bant uzatma teknolojileri bir prototip üzerinde test edildi. 2024’te, operasyonel bir Eurofighter Typhoon’da yapılan uçuş denemeleri, sistemin temsili tehdit senaryolarına karşı performansını doğruladı. Bu testler yalnızca sistemin yeteneklerini geliştirmekle kalmadı, aynı zamanda devam eden iyileştirmesi için kritik veriler de sağladı.

Bu sistemin veri merkezli mimarisi önemli bir teknolojik sıçramayı temsil ediyor. Yüksek hızlı, yüksek bant genişliğine sahip bir altyapı, ham sinyal verilerini gelişmiş bir merkezi işlem merkezine ileterek pilotların aynı anda ve geniş menzillerde birden fazla tehdidi tespit etmesini, önceliklendirmesini ve bunlara karşı koymasını sağlıyor. Yapay zeka ve makine öğrenimiyle desteklenen Bilişsel Elektronik Harp’i (CEW) kullanan sistem, ortaya çıkan tehditlere dinamik olarak uyum sağlayarak benzeri görülmemiş bir operasyonel esneklik sunuyor.
AESA RADARI EN ÜST DÜZEYE ÇIKARILACAK
30 yılı aşkın süredir hizmette olan mevcut Praetorian sistemi, radar güdümlü ve kızılötesi füzeler dahil olmak üzere çok çeşitli tehditlere karşı etkinliğini kanıtlamıştır. Eurofighter’ın Aşama 4 Geliştirme (P4E) programı kapsamında, bu sistem halihazırda Avrupa Ortak Radar Sistemi (ECRS) dahil olmak üzere Typhoon’un AESA radar seçenekleriyle sinerjisini en üst düzeye çıkarmak için yükseltilmektedir. Bu gelişmelerle Eurofighter Typhoon, Avrupa ve Orta Doğu hava savunmasının temel taşı olma konumunu sağlamlaştırıyor ve hava kuvvetlerine sürekli değişen operasyonel ortamda gelecekteki zorlukların üstesinden gelebilecek son teknoloji bir çözüm sunuyor.
Kaynak: Army Recognition