Seminerde; yasal gereklilikler, sektör bazlı düzenlemeler, lisanssız yenilenebilir enerji projeleri, güneş enerjisi santrali yatırımları, yeşil ve dijital dönüşümün avantajları, karbon yönetimi, karbon piyasaları ve karbon projeleri, iklim riskleri ve fırsatları, rekabet avantajı ve AB stratejilerine uyum konuları ele alınarak, katılımcılardan gelen sorular cevaplandı.

Sevgi PİLGİ
Açılış konuşmasını yapan OSB Çevre Sorumlusu Can Avşar, “Bugün bizi yalnız bırakmayan tüm sanayicilerimize teşekkür ederim. Bugün sizler için çok güzel bir sunu hazırladık. Sürdürülebilirlik kavramı şirketler için büyük bir önem teşkil ediyor. Bu gerçekleştirdiğimiz ikinci seminer. 24 Aralık’ta da son seminerimizi gerçekleştireceğiz. Buradan da bir kez daha duyurmuş olalım. Seminere herkesi bekliyorum” dedi.

İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı, aynı zamanda kalite yönetimi ve sürdürülebilir uzmanı. Prof. Dr. Hatice Camgöz Akdağ, seminerde sürdürülebilirlik, kalite konularını ele aldı.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE
Sürdürülebilirliğin, doğal kaynakların gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için korunarak dengeli bir şekilde kullanılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Hatice Camgöz Akdağ, “Sürdürülebilirlik yeni bir kavram gibi dursa da aslında 1970li yıllarda çevrenin bozulması ile karşımıza çıkıyor. Sürdürülebilirlik, bugünün ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan karşılamaktır. 3 ana boyutu vardır: ekonomik, sosyal ve çevresel. Çevresel boyutunu doğal kaynakların verimli ve dengeli kullanımı, ekosistemlerin korunması oluşturuyor. Ekonomik boyutunu uzun vadeli ekonomik büyümenin sağlanması, kaynakların etkin kullanılması oluşturuyor. Kurumsal yönetimi şeffaf, hesap verebilir ve etik yönetim uygulamalardan oluşur. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında karbon ayak izinin azaltılması, yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımı ele alınıyor” dedi.

UZUN VADELİ BÜYÜMEYE DESTEK
Sürdürülebilirliğin şirketler için sadece çevresel bir sorumluluk değil aynı zamanda uzun vadeli başarının ve rekabet avantajının anahtarı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hatice Camgöz Akdağ, “Sürdürülebilirlik, şirketlerin sadece çevresel ve sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli büyümeyi destekleyen stratejik bir yaklaşımdır. Kalite sürdürülebilirlik için önemlidir. Hatasız ürün ve hizmet süreçleri, kaynak tüketimini azaltır. Verimlilik odaklı süreçler çevresel ayak izini azaltır. Toplam Kalite Yönetimi (TKY)’nin temelinde sürekli iyileşme ve müşteri odaklılık yatarken, sürdürülebilirlik bu iyileşmelerin ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarda genişletilmesi hedefler” ifadelerine yer verdi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STANDARTLARI
Seminerde Çevre ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Ezgi Bahar Çilesiz, değer zincirinin sürdürülebilirlik için önemini ve sürdürülebilirlik standartlarını ele aldı.

Ezgi Bahar Çilesiz, sürdürülebilirlik standartlarını şu şekilde sıraladı: “GRI: En çok bilinen gönüllük esasına dayanan Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’dır. Değer zinciri, bir ürünün veya hizmetin yaratılmasından müşteriye kadar geçen süreçlerdeki tüm adımları kapsayan bir sistemdir. Sürdürülebilirlik perspektifinde bu zincirin her halkası çevresel, sosyal ve ekonomik etkiler yaratır. Sürdürülebilir değer zincirinin avantajları şunlardır: risk yönetimi, rekabet avantajı ve paydaş güveni. Çilesiz, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı’nı (TSRS) anlattı: “TSRS, işletmelerin finansal bilgileri ve iklim ile ilgili açıklamalarında uyulması gereken esas ve hükümleri açıklayan S1 ve S2 standartlarıdır. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı (TSRS) ve TSRS’lerin uygulama kapsamı 29.12.2023 resmî gazetede yayımlanmıştır. Standart 1 Ocak 2024 itibariyle yürürlüğe girmiş ve uygulamaya alınmıştır. Çevre mühendisi Alper Tunga Erdem, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve kurumsal karbon ayak izini ele aldı. Erdem, “Kurumsal karbon ayak izi tüm firmaların tüm proseslerini ele aldığı, emisyonlardan kaynaklı oluşturduğu, senelik olarak da raporlaması gerektiği bir hesaplama yöntemidir. Kurumsal karbon ayak izi daha çok şirketlerin sera gazı emisyonlarının şirket bazında röntgenlerinin çekmede kullanılıyor. Sürdürülebilirliğe giriş olarak firmalar kurumsal ayak izlerini isterler. Raporlamalar içerisinde Kapsam 1-2-3 bazında sera gazı emisyonları hesaplanır” cümlelerine yer verdi.
Kaynak: Haber Merkezi