Alarm çanları iş gücü için çalıyor!

Üretim sürecinin bel kemiği olan aranan eleman (gri yakalılar) eksikliği, sanayinin geleceğini ciddi şekilde tehdit ediyor.
Alarm çanları iş gücü için çalıyor! Alarm çanları iş gücü için çalıyor!

Deneyimli ve kalifiye elemanların emekli olması, sanayicileri nitelikli iş gücü bulma konusunda zorluklarla karşı karşıya bıraktı.

Sevgi PİLGİ

Sanayide ‘aranan eleman’ (gri yakalılar) eksikliği büyümeye devam ediyor. Yalnızca günlük üretim kapasitesini değil, aynı zamanda sanayinin uzun vadeli büyüme ve rekabet gücünü de olumsuz etkileyen ara eleman krizi, sanayide yenilikçilik, verimlilik gibi kritik alanlarda riskler oluşturuyor. 

Sadece bir sanayi sorunu değil, aynı zamanda bir kalkınma ve refah meselesi olan ara eleman eksikliği, üretim kalitesini ve maliyetleri etkileyerek Türk sanayisinin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü zayıflatıyor. Sanayide ara eleman krizinin çözülmesi, kısa vadeli tedbirlerin yanı sıra uzun vadeli ve stratejik adımların atılmasını gerektiriyor. Sanayide ara eleman eksikliği, üretim ve verimlilik başta olmak üzere birçok açıdan sektörü etkileyen ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor.

Sanayi ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli ara elemanları yetiştiren Meslek liseleri, teorik bilgiyi pratik becerilerle birleştirerek öğrencileri belirli meslek gruplarına hazırlarken, ekonomiye ve topluma çeşitli katkılar sağlıyor. Meslek liseleri, sektörlerin ihtiyaç duyduğu teknik becerilere sahip çalışanlar yetiştiriyor. Bu durum, iş dünyasının özellikle ara eleman eksikliği sorununu azaltıyor.

Uzun zamandır zaten vasıflı eleman bulma konusunda sıkıntı çeken sanayide büyük bir anlamda nitelikli eleman (aranan eleman) sıkıntısı devam ediyor. Toplumda mesleki eğitimin itibar kaybetmesi, ara eleman krizini daha da derinleştiriyor.  Ticaret ve Sanayi Odaları, Organize Sanayi Bölge Müdürlükleri, iş verenler ve sanayiciler ‘aranan eleman’ eksikliğine çözüm bulmak için MESEM, Teknik Liseler gibi kurumları faaliyete geçiriyorlar. Meslek liselerinde ve teknik okullarda uygulamalı eğitimlerin süresini artırarak öğrencileri sanayi tesislerinde deneyim kazandırmaya çalışıyorlar. Aynı zamanda meslek liseleri ve meslek yüksekokulları ile sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlara yönelik modern eğitim programları sunmaya çalışıyorlar.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin, sanayi sektöründe çeşitli olumsuz etkilere yol açtığını söyleyen Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Bölge Müdürü İlçin Ayan, “Özellikle deneyimli ve kalifiye elemanların emekli olması, sanayicileri nitelikli iş gücü bulma konusunda zorluklarla karşı karşıya bıraktı. Bu durum, sanayi sektöründe üretim süreçlerini olumsuz etkileyerek verimlilik kaybına neden oldu. Ayrıca, emekli olan deneyimli çalışanların yerine yeni eleman bulma ve yetiştirme süreci, işletmeler için zaman ve maliyet açısından ek yükler getirmektedir. EYT düzenlemesinin sanayi sektöründe yarattığı bu olumsuz etkiler, iş gücü planlaması ve eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Sanayiciler, özellikle ara eleman olarak adlandırılan mavi yaka teknisyenlerin yetiştirilmesi için meslek liselerinin önemine dikkat çekmektedir” dedi.

Meslek liselerinin kalifiye iş gücü yetiştirilmesine büyük katkılar sunduğunu dile getiren Çanakkale OSB Bölge Müdürü İlçin Ayan, “OSB’lerde faaliyet gösteren firmalar, teknik bilgiye sahip nitelikli çalışanlara ihtiyaç duyar. Meslek liseleri, sanayi sektörünün ihtiyacına uygun olarak öğrencilere mesleki beceriler kazandırır. Özellikle teknisyen, operatör ve ustabaşı gibi ara eleman ihtiyacını karşılar. Sanayi ile eğitim arasında bir köprü vazifesi görür. OSB içindeki meslek liseleri, sektörle iç içe bir eğitim modeli sunar. Firmalar, mezunları doğrudan istihdam ederek iş gücü açığını hızlı bir şekilde kapatır. Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler, genellikle OSB’lerdeki firmalarda çalışmayı tercih eder. Bu durum hem bölgedeki işsizlik oranlarını azaltır hem de yerel ekonomiyi güçlendirir” ifadelerine yer verdi.

EYT düzenlemesinin genç istihdamı üzerinde etkileri olduğunu söyleyen İlçin Ayan, genç istihdamının artırılması için, işverenlerin gençlere yönelik teşviklerden yararlanması ve gençlerin mesleki eğitimlerinin desteklenmesinin önem taşıdığını ifade etti.

Sanayide ara eleman (teknisyen, operatör, ustabaşı vb.) sorununun çözümünün hem kısa vadeli hem de uzun vadeli planlar gerektiğini vurgulayan Ayan, şu önerilerde bulundu:

  • Meslek liselerinin niteliği artırılmalı
  • OSB’ler içinde meslek liseleri kurulmalı.
  • Müfredat, sanayi ihtiyaçlarına göre düzenlenmeli, sanayi-üniversite iş birliği artırılmalı.
  • Öğrencilere uygulamalı eğitim ve staj imkânları sunulmalı.
  • Çalışanlar için sürekli mesleki eğitim kursları düzenlenmeli.
  • İşverenlerin, iş gücü yetiştirme amacıyla düzenlediği eğitimler devlet desteğiyle yaygınlaştırılmalı.
  • Meslek liseleri ve meslek yüksekokulları mezunlarına istihdam garantisi sunulmalı.
  • Burslar ve ödüllerle teşvik sağlanmalı.
  • Toplumda ara eleman olmanın önemi vurgulanmalı ve bu mesleklerin prestiji artırılmalı.
  • Ara eleman çalıştıran işletmelere vergi teşviki uygulanmalı.
  • Mesleki yeterlilik kazandıran merkezler daha fazla bölgede kurulmalı.
  • Ara elemanların maaşları sektörün cazibesini artıracak şekilde düzenlenmeli.

Sanayide ara eleman sorununun çözümü, eğitim sisteminden iş dünyasına kadar birçok paydaşın ortak çabasını gerektirir. Uygulamalı eğitim, teşvikler ve iş gücüne yönelik stratejik planlamalar bu sorunu çözmek için etkili araçlar olacak.”

Hem vasıflı hem de vasıfsız eleman bulma konusunda büyük bir sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Ostim Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Süleyman Ekinci, şu cümlelere yer verdi: “Bölgemizde asgari ücret 30 bin TL. Bunun altında işçi çalıştırmıyoruz. Buna rağmen ne vasıflı ne de vasıfsız eleman bulamıyoruz. En büyük problemlerden biri çalışanlar iş bulduğu, iş başı yaptığı gün tekrar başka bir iş bakmaya devam ediyor. 30-35 bin maaş alan bir adam, bin 2 bin TL fazla veren bir yer olunca oraya gidiyor. Burada yetişen kalifiyeli elemanımız savunma sanayii şirketlerine, yurt dışına gidiyorlar. Böyle bir aşılmazımız var. Üzülerek söylüyorum ki bölgemizde 25 bine yakın işletme olmasına rağmen yaklaşık 250-300 bin istihdam sağlıyoruz. İnsanlar güvenlik görevlisi olarak, marketlerde ya da AVM’lerde 12 saat ayakta durup asgari ücretle çalışırken bölgemizde 30 bine çalışacak kişi bulamıyoruz.  Başka bir problem de maalesef ülkemizde üniversite enflasyonu var. Dolayısıyla herkes elektrik, makine, inşaat mühendisi olmak istiyor ama teknisyen, ara eleman, kaynakçı yok. Ara elemanlarla ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bugün bir vinç operatörü, makine mühendisinin maaşının 3 katını alıyor. EYT düzenlemesi ile usta nezdinde tecrübe ve birikim kayboldu. Artık meslek erbabı yetişmiyor. Durum böyle iken EYT ile de tecrübeli bir kuşak üretim dışına çıktı. Ciddi anlamda tezgâh başında çalışacak adam bulmakta zorlanıyoruz. Maaşlar; alan için az, veren için çok olmaya başladı. Bunun çözümü için enflasyonun bir an önce dizginlenmesini ve hakkaniyetli adil bir gelir adaletinin sağlamasını umut ediyoruz.”

Ara eleman sıkıntısının sadece sanayide değil tüm sektörlerin ana unsuru haline geldiğini vurgulayan Kuvars Mermer Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Keleş, “Hatta bazı firmalar bu sebepten dolayı kapanmaktadır. Bu noktada en iyi çözümlerden birisi meslek liseleri ile koordineli çalışmaktır. MUSİAD kimya metal maden sektör kurumu olarak MEB ile meslek liselerine hamilik projesini başlattık. Okul yöneticileri maddi destek değil de iş insanlarının öğrencilere manevi desteğini talep ediyorlar. Hamilik sürecinde okullarda öğrenciler haftanın belli günleri iş insanları tarafından okuldan alınıp işe getirilecek. Okulda değil de iş yerinde ders yapmış olacaklar. Böylece iş hayatına stajyer olarak atılmaya başlamış oluyorlar. Biz iş insanları olarak asıl görev burada düşüyor. Öğrencileri iş hayatına alıştırmamız ve aidiyet duygusunu vermemiz gerekiyor. Devlet meslek lisesi öğrencileri için burs konusunda biraz daha bonkör davranabilir. Öğrencilerin her alanda meslek lisesine gitmek için ilgisini çekici unsurlar artırılabilir” dedi.

Ara eleman krizinin sanayinin geleceğini ciddi şekilde tehdit ettiğini söyleyen Keleş, nitelikli ara eleman eksikliğinin, sanayi kuruluşlarının üretim kapasitelerini tam olarak kullanamamasına, maliyetlerin artmasına ve hatta uluslararası rekabet gücünün zayıflamasına neden olabileceğini vurguladı.

Sanayide nitelikli iş gücü açığının gidermenin mümkün olduğunu belirten Mustafa Keleş, bunun kısa zamanda olacak bir durum olmadığını da söyledi. İş verenlerin devletle iş birliği yaparak bazı adımlar atması gerektiğini dile getiren Keleş, şu adımlardan bahsetti: “Meslek liselerinin daha güçlü olması gerekir. Mezun olan öğrencilerin, işe hazır konumda olmaları gerekir. Personelin iş hayatları boyunca mesleklerini geliştirmeleri için eğitimlere önem verilmelidir. Teknolojiyi daha fazla entegre ederek iş gücüne olan bağımlılık azaltılabilir ve çalışanların daha nitelikli beceriler kazanması sağlanabilir.”

Kaynak: Sanayi Gazetesi