İntetra, Türkiye sanayisinin gözbebeği Organize Sanayi Bölgeleri’nin dijital dönüşümünde kritik roller üstlenen, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getirdiği ikiz dönüşüm sürecinde kilit rol oynayan önemli bir teknoloji şirketi. Çeyrek asra yaklaşan tecrübesiyle uluslararası arenada da adından söz ettiren İntetra’nın CEO’su Muhammed Alyürük, Sanayi Gazetesi’ne verdiği röportajda, şirketin kuruluş hikâyesinden gelecek projelerine, sürdürülebilirlik yaklaşımlarından halka arz hedeflerine kadar birçok önemli konuya ışık tuttu.
Mehmet Akif KARAKOÇ
BİR HEYECANDAN BİR SANAYİ DEVİNE
İntetra’nın temelleri, 2005 yılında, kurucusu Mehmet Ömer Beyoğlu’nun Amerika’da akıllı ulaşım sistemlerine duyduğu heyecanla atıldı. Alyürük, firmanın kuruluş hikâyesini anlatırken, “2005 yılında kurucumuz Mehmet Ömer Beyoğlu aslında bunu bir heyecanla, hedefle başlatıyor” ifadelerini kullandı. O dönemde kamuda görevli olan Alyürük’ün de Beyoğlu ile Amerika’da yaptığı incelemeler, Türkiye’de akıllı ulaşım sistemleri alanında büyük bir pazar potansiyeli olduğunu gözler önüne serdi. ‘Intelligent Traffic’ kelimelerinin kısaltmasından oluşan İntetra, başlangıçta uluslararası yeni nesil teknolojilerin Türkiye distribütörlüğünü yaparak yola çıktı. Ancak vizyonları, distribütörlüğün çok ötesine geçerek yerli üretime odaklandı ve bu stratejik dönüşüm, şirketi inovatif bir teknoloji üreticisine dönüştürdü.
AR-GE ODAKLI BÜYÜME
2009’lu yıllarda İntetra, değişken mesaj işaretleri gibi akıllı ulaşım sistemleri ürünlerini kendi bünyesinde geliştirmeye başladı. Muhammed Alyürük, bu kararın önemini “Halen birçok 50-60 yıllık sanayi firmasında Ar-Ge bölümü bulunmazken, İntetra’nın kuruluşundan sadece 4 yıl sonra, 2009’da Ar-Ge’ye yatırım yapması çok önemliydi” sözleriyle vurguladı. Bu erken yatırım, İntetra’nın sektördeki rakiplerinden ayrışmasını ve teknolojik üstünlüğünü sağladı. Alyürük, proje bazlı çalıştıklarını ve artan nüfus, kentleşme ve değişen ihtiyaçlara göre ürünleri sürekli geliştirmenin zorunluluğunu dile getirerek, bu yaklaşımın İntetra’nın inovatif bir üretici kimliği kazanmasını sağladığını belirtti. Sürekli Ar-Ge yatırımları sayesinde, İntetra küresel pazardaki rekabet avantajını koruyor ve geleceğin ulaşım sistemlerine yön veren teknolojiler geliştiriyor.
İNTETRA’NIN DNA’SINDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VAR
İntetra için sürdürülebilirlik, sadece bir moda kelime değil, iş yapış biçimlerinin temelini oluşturan bir prensip. Şirket, bu kavramı çevresel, toplumsal ve teknolojik olmak üzere üç farklı açıdan ele alıyor. Muhammed Alyürük, trafik yönetim sistemleri ve yapay zekâ algoritmalarıyla gecikmeleri engelleyerek, kuyruk uzunluklarını azaltarak ve seyahat sürelerini kısaltarak çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağladıklarını belirtti. Toplumsal sürdürülebilirliği, zamanın etkin kullanımı ve toplumsal fayda sağlayan çözümlerle desteklediklerini aktaran Alyürük, teknolojinin sürdürülebilirliği için ise insan kaynağına yapılan yatırımın kritik önem taşıdığını vurguladı. Bu kapsamda, Gebze Teknik Üniversitesi ile yapılan iş birlikleri sayesinde yeni mezun mühendisler ve öğrencilerin Ar-Ge birimine dahil edildiğini ve sektörün ihtiyaç duyduğu yetenekli insan kaynağının yetiştirildiğini dile getirdi. Bu strateji hem şirketin inovasyon kapasitesini artırıyor hem de genç yeteneklere sektörde kariyer fırsatları sunuyor.
GELECEĞİN YOLLARI İNTETRA İMZASI TAŞIYACAK
İntetra, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türksat ve Ulaştırma Bakanlığı’nın desteklediği kooperatif ITS (Akıllı Ulaşım Sistemleri) çalışmalarıyla, ‘konuşan yollar’ kavramını hayata geçirmeyi hedefliyor. Alyürük, bu teknolojiyi “Araçların araçlarla haberleşebildiği, araçların üst yapı donatılarıyla haberleşebildiği, gizli buzlanmayı söyleyebildiği, trafik kazasının olabileceği, ters yöne giren bir aracın olduğunu anında sürücüye bildirebildiği” sözleriyle anlattı. Yakın gelecekte test yollarında hayata geçirilmesi planlanan bu sistemle, sürücülerin daha bölgeye gelmeden otomatik olarak bilgi alacakları bir döneme girilecek. Bu, trafik güvenliğini ve akışını önemli ölçüde artıracak bir gelişme.
Bir diğer dikkat çekici proje ise yapay zekâ tabanlı olay algılama sistemleri ve drone tabanlı ‘Hi & Air Patrol’ hava devriyesi uygulaması. Otoyollarda yüksek hızlı araç kullanımı nedeniyle olay tespiti zorlaşırken, İntetra’nın geliştirdiği bu sistem, yol üzerinde devriye gezerek anomalileri tespit ediyor. Alyürük, bu teknolojinin sağladığı avantajları, “Termal kameralarla yol üzerindeki beklenmedik sıcaklıkları algılayabilen ve LIDAR uygulamalarıyla haritalama yapabilen teknoloji, kilometrelerce kamera yerine tek bir drone ile geniş alanların izlenmesini sağlıyor” şeklinde açıkladı. Şehir içi ulaşım için ise radar tabanlı akıllı kavşaklar ve sinyalizasyon sistemleri geliştiriliyor. Bu sistemler, yapay zekâ algoritmalarıyla anlık olarak kavşaklardaki kuyruk uzunluklarını gözlemleyerek trafiği bir polis gibi yönetiyor ve herhangi bir önceden belirlenmiş süre olmadan anlık kararlar alabiliyor. Bu da şehir içi trafiğin daha verimli ve akıcı hale gelmesine yardımcı olacak.
BÜYÜME VE GLOBAL HEDEFLERE GİDEN KÖPRÜ
İntetra, büyüme hedeflerini gerçekleştirmek ve uluslararası pazarlardaki fırsatları değerlendirmek amacıyla halka arz sürecine giriyor. Elde edilecek gelirin yaklaşık yüzde 60’ının yeni yatırımlara ayrılması planlanıyor. CEO Alyürük, sermaye ihtiyacının “yeni nesil ürünler geliştirmek, yeni projeler geliştirmek ve uluslararası pazarlarda var olmak” anlamına geldiğini vurguladı. Şirket, bugüne kadar tüm faaliyetlerini öz sermayesiyle gerçekleştirmiş olsa da eş zamanlı olarak birçok büyük projenin altyapı gereksinimlerini karşılayabilmek için ek sermayeye ihtiyaç duyuyor. Özellikle Orta Asya pazarında büyük fırsatlar gördüklerini belirten Alyürük, halka arz sürecinin bu fırsatları değerlendirmek adına önemli bir adım olduğunu ifade etti. Bu, İntetra’nın bölgesel bir oyuncudan küresel bir güce dönüşümünün en önemli adımlarından biri.
Ar-Ge yatırımları da halka arz gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturacak. Alyürük, otonom ve elektrikli araçlar ile akıllı ulaşım sistemleri altyapılarına yönelik ciddi Ar-Ge yatırımları yapılması gerektiğini vurguladı. İntetra, Türkiye merkezli ve %100 Türk sermayeli bir şirket olsa da Kopenhag’da mühendislik faaliyetleri yürüten bir şirket, Kazakistan’da ofis ve Amerika pazarında IoT (Nesnelerin İnterneti) alanında geliştirmeler yapan bir ofise sahip. Arnavutluk ve Romanya gibi Avrupa ülkelerinde de ürün ve çözümlerle yer alıyor. Ar-Ge merkezinde 60’a yakın mühendis ile hem mevcut projeler hem de farklı ülkelerin ihtiyaç duyduğu ürünler geliştiriliyor. Bu geniş uluslararası ağ, İntetra’nın global rekabette güçlü bir konumda olmasını sağlıyor.
İNTETRA’NIN ULUSLARARASI MARKA YOLCULUĞU
İntetra, gelecek 5 yıl içerisinde kendisini uluslararası pazarlarda bilinen, global bir marka olarak konumlandırmayı hedefliyor. Alyürük, Türkiye pazarında elde ettikleri tecrübe ve referansları uluslararası pazarlara taşıyarak bilinirliklerini artırmayı amaçladıklarını belirtti. Alyürük, İntetra’nın gelecekteki konumunu “İntetra 5 yıl içerisinde sadece Orta Doğu ve Orta Asya pazarlarında değil Avrupa pazarında bilinen kuzey Avrupa ülkelerinde bilinen geliştirdiği ürünlerle çözümlerle uluslararası ürünlerini bu ülkelerde konumlandırılmış bir şirket olma hedefiyle şu anda yolculuğuna devam ediyor” sözleriyle özetledi.
Kaynak: Sanayi Gazetesi