Verimli motorlarla Avrupa pazarında rekabet artacak

Elektrik motorları sektörünün enerji verimliliği ve regülasyonlara uyum ekseninde değerlendirmek ve mevcut durumu ele almak amacıyla Elektrik Motorları Sanayi Sektör Toplantısı yapıldı. Toplantıda, sektörün enerji verimliliğindeki cari açığın azaltılması ve sanayide rekabet gücünün artırılmasındaki kilit rolü masaya yatırıldı.
Verimli motorlarla Avrupa pazarında rekabet artacak Verimli motorlarla Avrupa pazarında rekabet artacak

Mehmet Akif KARAKOÇ

Elektrikli Motorları Sanayi Derneği (EMOSAD)nin ev sahipliğinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, TÜBİTAK, KOSGEB, TSE ve UNDP Türkiye Ofisi iş birliğiyle düzenlenen toplantıda, enerji kaynaklı cari açığın düşürülmesinde verimli motorların kritik önemine vurgu yapılırken, haksız rekabetin önüne geçilmesi ve yerli üretimin desteklenmesinin de altı çizildi.

Kamu-sanayi iş birliğini daha sağlam bir zemine taşımak amacıyla gerçekleşen toplantıya video konferans ile katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, enerji kaynaklı cari açığa dikkat çekerek elektrik motorları sektörünün önemine vurgu yaptı.

Bakan Yardımcısı Dönmez, Türkiye sanayisi içerisinde elektrik motorları sektörünün en önemli bileşenlerden biri olduğunu belirterek ülkenin enerji kaynaklı cari açığı ve sürdürülebilirlik hedefleri konusunda verimli elektrik motorlarının kilit bir role sahip olduğunu dile getirdi. Aynı zamanda sanayinin gündemleri arasında yer alan sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme de atıfta bulunan Dönmez, verimli elektrik motorlarının ve bu motorları üretebilmenin oldukça kritik olduğunu ifade etti.

Elektrik motorları sektöründe de diğer sektörlerde olduğu gibi en büyük sıkıntının güvensiz uygunsuz ithal ürünlerin sebep olduğu haksız rekabet olduğunu ifade eden Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü ise “Bunun yaptığımız denetleme ile gerekse içeriden yapılan denetimlerde bütün güvensiz ürünlerin piyasada yer almaması için çalışmalar yapıyoruz.  Aslında Türkiye’de teşvik oranları çok yüksek. Gerek Sanayi Teknoloji Bakanlığı yatırım teşvikleri gerekse, ticaret bakanlığının verdiği yurt dışı ihracat devlet destekleri, KOSGEB, KOBİ’lere verilen destekleri gibi Türkiye’nin destek konusunda çok cömert davrandığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Her ürünün teknik bir düzenlemesi olduğunu söyleyen Hakkı Karabörklü, “Yerli üretim olsun ithal üretim olsun piyasaya arz edilecek bütün ürünlerin teknik düzenlemelere uygun olarak üretilip uygunluk değerlendirilmesinde geçirilerek belgelendirilmesi işaretlendirerek piyasaya sunulması gerekiyor.  Ama şöyle bir durum var.  Denetlemediğiniz sürece sanki o teknik düzenlemeler yokmuş gibi hareket edilebiliyor. Onun için de bizim denetim kabiliyetini artırmamız gerekiyor.

Nitekim ithalatta yaptığımız denetimleri TAREKS isimli Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemimizi uygulamaya başladığımızda beri sıkı bir denetim yapıyoruz. O sistem uygulamaya başladığında 2012 yılında Avrupa Birliği’nde ödüle layık görüldü. Şimdi yapay zekanın gelişmesiyle, teknolojinin gelişmesiyle birlikte TAREKS’i yeniliyoruz. 18 Haziran’da lansmanını yapacağız.

Yerli TAREKS’le daha nokta atışı, daha az denetimli, daha hedefe yönelik denetimleri daha etkin denetim yapabileceğimizi düşünüyorum. Burada firmalara da büyük görevler düşüyor. Onlardan ricam yerli ürünleri haksız rekabete uğratmamak. Hem de vatandaşın canını mal güvenliği gibi hususlarda gerekli duyarlılığı göstererek teknik düzenlemelere uygun ürünlerin ithalatını yapması” diye konuştu.

Elektrik motorlarının; üretimin ve hareketin olduğu her yerde yer aldığını dile getiren EMOSAD Başkanı Alp Karahasanoğlu, “Bugün dünyada sanayide kullanılan elektriğin yüzde 70’i, toplam elektrik enerjisinin ise yaklaşık yüzde 50’si elektrik motorları tarafından tüketiliyor. Bu rakamlar bize şunu gösteriyor ki; elektrik motorları yalnızca bir teknik ekipman değil; aynı zamanda enerji güvenliği, cari açığın azaltılması ve iklim hedeflerine ulaşma gibi kritik alanlarda stratejik bir anahtarı. Sektörümüzde kullanılan endüstriyel motorlar, Avrupa Birliği ve ülkemiz mevzuatında Eko Tasarım kriterleri doğrultusunda enerji verimliliği regülasyonlarına tabidir. Bu kriterler sürekli gelişiyor. Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği’nin yeni nesil Sürdürülebilir Ürünler İçin Eko-tasarım Yönetmeliği (ESPR) ve Enerji İlişkili Ürünler (ERP) düzenlemeleri de sektörü doğrudan etkileyecek” dedi.

Artık yalnızca motor verimliliğinin değil, bütüncül sistem verimliliğinin de ön plana çıkmakta olduğunu söyleyen Alp Karahasanoğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu da bize, elektronik sürüş sistemlerinin ve sistem optimizasyonlarının öneminin her geçen gün arttığını gösteriyor. Enerji verimliliği artık komple sistem olarak ele alınmalı ve akıllı algoritmalar ile desteklenmeli. Verimlilik Genel Müdürlüğü’nün raporuna göre, sahada çalışan yaklaşık 3,8 milyon verimsiz motorun daha verimli motorlarla değiştirilmesi halinde yılda 34 milyar kilovatsaat elektrik tasarrufu sağlanabilir.

Bu, Atatürk Barajı’nın yıllık üretiminin dört katı anlamına geliyor. Bu dönüşüm hem sanayicimizin rekabetçiliğini artırır hem de ülkemizin enerji ithalatını ve karbon salımını ciddi oranda azaltır. Elektrik motorları sektörümüzde 49 üretici firma ve 52 üretim tesisi bulunuyor. 9 binin üzerinde kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Pazar büyüklüğümüz 1,4 milyar dolar civarında. Bunun 672 milyon doları yurtiçi üretim katma değeri olarak karşımıza çıkıyor, ihracatımız ise 306 milyon dolar civarında. 1 milyar doların üzerinde ise ithalat gerçekleşiyor”.

İthalat yoluyla ülkeye giren elektrik motorlarının; piyasa gözetimi ve denetimi (PGD) süreçlerine tabi olmasının, regülasyonlara tam uyumun sağlanmasının adil rekabet açısından büyük önem taşıdığına vurgu yapan Alp Karahasanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle Yüksek güçlü motorlar, özel uygulama motorları ve motor sürücü sistemlerinde dışa bağımlılığımız devam ediyor. Bu konuda yerli üretim desteklense de yerli malı kriterleri ve uygulamasında sıkıntılar olabiliyor.

2026 başı devreye girecek yeni yerli malı tebliği şartlarının etkin şekilde uygulanmaya başlaması önemli olacak.  Avrupa Birliği ile tam uyumlu mevzuatlara sahip olmamıza rağmen ihracat pazarlarında ise yeterince güçlü değiliz. Örneğin Almanya gibi büyük pazarlarda Türk üreticilerin aldığı pay yüzde 0,5’in altında. Bu tablo aslında sektörümüz için önemli fırsatların olduğunu da gösteriyor.”

Sanayi Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan EMOSAD Genel Sekreteri Barış Tuğrul Ertuğrul, EMOSAD olarak Avrupa Elektrik Motorları ve Güç Elektroniği Derneği CEMEP’e üyeliklerinin sektöre nasıl bir katkısı olduğundan şöyle bahsetti: “CEMEP üyeliğimiz, Türkiye’deki elektrik motorları sektörünün Avrupa ile teknik, regülasyonel ve stratejik anlamda entegre olmasını sağlıyor. Bu üyelik sayesinde Avrupa’daki regülasyon gelişmelerine doğrudan katkı sunabiliyor, Türk sanayisinin sesi Avrupa platformlarında daha güçlü duyurulabiliyor. Aynı zamanda Türkiye’nin ihracat kabiliyetinin artırılmasına da destek oluyoruz.”

Enerji verimliliğinin hem sanayi hem de çevresel sürdürülebilirlik için stratejik önemde olduğunu vurgulayan Barış Tuğrul Ertuğrul, “CEMEP aracılığıyla ERP ve ESPR gibi Avrupa Birliği regülasyonlarını yakından takip ediyor ve bu bilgi akışını sektörümüze zamanında aktarıyoruz. Böylece üreticilerimiz değişen regülasyonlara hazırlıklı oluyor ve hem iç pazarda hem de uluslararası arenada rekabet gücünü artırıyor” ifadelerine yer verdi.

Ertuğrul, EMOSAD olarak Türkiye’de enerji verimli ürünlerin yaygınlaşması için attıkları adımları şöyle sıraladı: “Bu konuda çok yönlü bir yaklaşım izliyoruz. Sektörde farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirme seminerleri düzenliyor, teknik içerikli yayınlar hazırlıyoruz. Kamu kurumlarıyla iş birliği içinde verimlilik odaklı teşviklerin geliştirilmesine destek oluyoruz. Ayrıca düşük verimli ve kayıtsız ürün ithalatıyla mücadele edilmesini savunuyoruz. Yerli ve yüksek verimli motorların tercih edilmesini hem çevresel hem de ekonomik açıdan kritik görüyoruz. Elektrik motorları, Türkiye’nin sanayi elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 70’ını etkiliyor. Bu nedenle verimli motorların yaygınlaşması, doğrudan sanayide enerji tasarrufu ve maliyet düşüşü anlamına geliyor. Aynı zamanda cari açığın azaltılmasına, sürdürülebilirliğe ve yerli üretimin güçlenmesine de katkı sağlıyor”.

Hedeflerinin, sektörü sadece motor bazında değil, sistem düzeyinde verimlilik sağlayacak şekilde yönlendirmek olduğunun altını çizen Ertuğrul, “CEMEP ile olan ilişkilerimizi daha da güçlendirerek Avrupa’daki teknik komitelerde daha fazla söz sahibi olmayı istiyoruz. Diğer yandan, Türkiye’de ulusal regülasyonların uluslararası standartlarla uyumlu hale gelmesi için kamu kurumlarıyla ortak çalışma ve iş birliği faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Pompa, kompresör, HVAC gibi büyük tüketici sektörlerle yakın temas kurarak sistem verimliliğini ortak gündem haline getirmeyi planlıyoruz” dedi.

Kaynak: Sanayi Gazetesi