Sevgi PİLGİ
Savunma Sanayii Başkanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğinde yürütülen 12 ilde 13 seçkin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde uygulanan ELMAS Programı, lise düzeyindeki gençleri yalnızca teknik bilgiyle değil, sektörün ihtiyaç duyduğu davranışsal yetkinliklerle de donatıyor. Böylece öğrenciler, doğrudan savunma sanayii ekosisteminin bir parçası haline geliyor. Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) Kurumsal Gelişim ve Yetenek Yönetimi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, ELMAS Programı’nın önemini anlattı.
EĞİTİMLE İSTİHDAM ARASINDAKİ GÜÇLÜ BAĞ
Program kapsamında iller belirlenirken savunma sanayii sektörünün yoğun olarak konumlandığı bölgeler belirlendi. MEB ile hem bölgesel sektör potansiyeli hem de eğitim altyapısı açısından çeşitli değerlendirmeler gerçekleştirildi. Bu değerlendirmelerin sonucunda okullara karar verildi. Program sayesinde, eğitimle istihdam arasında kurulmaya başlayan bu bağ sayesinde öğrenciler doğrudan ve mezuniyet öncesinde sektörle güçlü bir temas kurma fırsatı elde ediyor. Okullarda savunma sanayii ve ileri teknoloji alanında ihtiyaç duyulan teknik gereksinimlerin karşılanmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞINI GELİŞTİRME HEDEFİ
Prof. Dr. Hakan Karataş, ELMAS Programı’nın Milli Yetkinlik Hamlesi projesinin en önemli halkalarından biri olduğunu hatırlatarak projenin temel amacını şöyle aktardı: “Milli Yetkinlik Hamlesi, savunma sanayiinde ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağını geliştirmeyi hedefliyor. Amaç; Türkiye’nin tasarım, üretim ve ihracatta liderlik rolünü güçlendirecek, sürdürülebilir bir ulusal savunma sanayii yetkinlik ekosistemi oluşturmaktır. Projenin hedef kitlesi; lise ve üniversite öğrencilerinden yeni mezunlara, alanında görev yapan profesyonellerden karar verici konumdaki yöneticilere kadar uzanan geniş bir kitleyi kapsıyor. Proje, genel anlamda bireylerin sahip oldukları yetenekleri geliştirilmiş ve ölçülebilir yetkinliklere dönüştürmeyi, böylece hem kişisel hem de kurumsal düzeyde katma değer üreten bir insan kaynağı oluşturmayı hedefliyor. İşte bu hedef kitlenin en kritik unsurlarını gençlerimiz, onların nitelikli eğitimi ve ülkemizin geleceğini şekillendirme potansiyeli oluşturuyor.”

MESLEKLERİNDE DAHA BİLİNÇLİ VE DONANIMLI
ELMAS Programı’nın savunma sanayii sektörünün en kritik ihtiyacı olan nitelikli teknik personelin yetiştirilmesine doğrudan katkı sağlamayı hedeflediğini vurgulayan Prof. Dr. Hakan Karataş, program kapsamında, okulların eğitim altyapılarının güçlendirilmesi, müfredatlarının savunma sanayii ihtiyaçlarına uyumlu hale getirilmesi ve öğrencilerin uygulamalı eğitim, staj ve istihdam olanaklarıyla desteklenmesinin yer aldığını söyledi. Karataş, “Öğrencilerimizin okul sıralarında edindikleri bilgiyi, gerçek sektör deneyimiyle güçlendirmek istiyoruz. Programla birlikte hem öğretmenlerimizin hem de öğrencilerimizin sektörün dinamiklerini yerinde tanımasını, gelecekteki mesleklerine daha bilinçli ve donanımlı bir şekilde hazırlanmasını amaçlıyoruz. Bu yönüyle ELMAS, sadece bir eğitim projesi değil; sanayi ile eğitim arasında kurulan kalıcı bir köprü inşa ediyor. Program kapsamında hedeflediğimiz sektör çalıştaylarımızı 12 ilde tamamladık. Böylece oluşturmayı hedeflediğimiz köprünün temellerini inşa ettik diyebiliriz” ifadelerine yer verdi.
KENDİNİ BESLEYEN BİR MODEL
Karataş, ELMAS Programının isminin oluşturduğu değerleri şöyle sıraladı: “Aslında ELMAS ismi her ne kadar kıymetli bir taşı çağrıştırıyor olsa da beş sözcüğün bir araya gelmesi ile elde edilen bir kısaltmayı temsil ediyor. Bu sözcükler programın temel değerlerini inşa ediyor. Sizlere sıra ile şimdi bu sözcükleri ve altında yatan değerleri kısaca ifade edelim. İlk değer ifademiz ‘Etkileşim’. Bu değer ile programın sektörle ve sahayla bütünleşmesini, okullarımızın üretim ve teknoloji dünyasıyla iç içe olmasını hedefliyoruz. İkinci sözcüğümüz ‘Liderlik’: Değişimi sadece takip eden değil, başlatan ve yön veren bir program olmayı arzuluyoruz. Burada yetişen öğrencilerimizin de mezun olduklarında sektörde birer teknik lider olarak konumlanmalarını arzulamaktayız. Üçüncü temel değerimiz ise ‘Mükemmeliyet’:Mükemmeliyet aynı zamanda bir kültürü ifade ediyor. Her bir okulun kendi alanında birer mükemmeliyet merkezi haline gelmesini ve her işte en iyiyi hedeflemesini öngörüyoruz. Akılcılık: Her adımda verimlilik, ortak aklı ve başarıyı ön planda tutuyoruz. Ve son sözcüğümüz ‘Sürdürülebilirlik’ Programın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin gereksinimlerini de gözetmesini hedefliyoruz. Amacımız, kalıcı bir etki yaratmak; insan kaynağını, eğitim altyapısını ve sektörle iş birliğini süreklilik içinde geliştirmektir. Sürdürülebilirliği sağlamanın tek yolu ise kendi kendini besleyen bir model inşa etmekten geçiyor.”

ERKEN YAŞTA TEKNİK FARKINDALIK
Savunma sanayiinin, yüksek teknolojiyle birlikte hassas ölçüm ve düşük hata payı ilkelerini esas alan son derece titiz bir alan olduğunu söyleyen Karataş, “Bu nedenle bu yüksek seviyede teknolojiyi geliştirecek ve üretecek insan kaynağı, bu sektörün en stratejik unsurlarından biri olarak görülüyor. Teknoloji üretmek, araştırma ve geliştirme süreçlerini sürdürebilmek için yalnızca cihaz ve sistem geliştirmek yeterli değil. Bu nedenle o teknolojiyi düşünen, tasarlayan ve sürekli geliştiren insanı yetiştirmekte savunma sektörünün bir görevi oldu. Nitelikli iş gücü olmadan savunma sanayiinde sürdürülebilir başarının sağlanması mümkün değil. Biz de bu bilinçle, gençlerimizin bu alana ilgi duymasını, erken yaşta teknik farkındalık kazanmasını sağlamak istiyoruz. Bu programlar kapsamında öğrencilerin hem teknik hem de işyeri davranışlarını geliştirecek sosyal becerilerini destekleyerek yetkinlik seti kazanmalarını hedefliyoruz” dedi.
ELMAS Programı’nın mesleki ve teknik eğitim alanında bir farkındalık oluşturacağını ifade eden Karataş, “ELMAS programımızı duyurduğumuz ilk günden itibaren okullarımıza olan ilginin arttığını gözlemliyoruz. Aynı zamanda okulları tercih eden öğrenci niteliğinde de önemli gelişmeler gözlemlemekteyiz. Liseye giriş sınavı ile öğrenci alan okullarımızın sınav yüzdelik dilimlerinde önemli bir iyileşmenin olduğu, mezuniyet notunu esas alarak öğrenci alan okullarımıza ise gelen öğrencilerin notlarının geçen yıllara kıyasen daha yüksek olduğunu görüyoruz. İlk günden itibaren mesleki ve teknik eğitime yönelik algıyı olumlu yönde değiştirmeye başladığımızı söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

NİTELİKLİ TEKNİK KADROLAR YETİŞTİRİLECEK
ELMAS programının sanayimizin görünmeyen ama vazgeçilmez kahramanları olan tekniker ve teknisyenleri geleceğe hazırlamayı amaçladığını söyleyen Karataş, “Bir sistemin ortaya çıkışı mühendislikle başlasa da o fikri gerçeğe dönüştüren; üretim hattında, test laboratuvarında, montajda çalışan teknik insan kaynağıdır. SASAD’ın 2023 verilerine göre savunma sanayiinde çalışanların yaklaşık % 46’sı tekniker, teknisyen ve operatörlerden oluşmaktadır. Yani her iki çalışandan biri uygulama odaklı bir rolde görev yapmaktadır. Savunma projelerimiz seri üretime geçtikçe 3 yıl içinde yüzde 46’lık teknik personel oranın yüzde 60’a doğru çıkması bekleniyor. Bu tablo, nitelikli teknik kadroların yetiştirilmesini, sektörle entegre, uygulama temelli ve rol bazlı yetkinliklere odaklanan özel bir mesleki eğitim modeline duyulan ihtiyacı açıkça göstermektedir. Kısacası; savunma sanayiinde fikir üretmek kadar, o fikri üretebilir ve sürdürülebilir hale getirmek de teknik insan kaynağının elindedir” ifadelerine yer verdi.

EĞİTİMLE İSTİHDAM ARASINDAKİ BAĞ DOĞRUDAN KURULACAK
Karataş, ELMAS Programının teknisyen adaylarına sunacağı avantajları şöyle özetledi: “ELMAS Programı, teknisyen adaylarına yalnızca eğitim desteği sunmanın ötesinde onların geleceklerine yön verecek güçlü bir kariyer desteği sunmayı hedefliyor. Bu modelle birlikte: Alan odaklı müfredat sayesinde öğrenciler, doğrudan savunma sanayii ve ileri teknoloji alanlarının gereksinimlerine uygun bilgi ve beceriler kazanacaklar. Gerçek iş ortamlarında teknik geziler ve proje çalışmalarıyla üretim süreçlerini yerinde gözlemleme fırsatı bulacaklardır. Alan uzmanları ve deneyimli öğretmenlerle birlikte yürütülecek seminerler, deneyim paylaşım günleri ve eğitici eğitimleri aracılığıyla bilgi aktarımı güçlenecek. Programın MEB, SSB, yerel temsilciler ve sanayi iş birliğiyle yürütülmesi sayesinde, eğitimle istihdam arasındaki bağ doğrudan kurulacak ve öğrenciler mezuniyet öncesinde sektörle güçlü bir temas kurma fırsatı elde edecek. Okullarda savunma sanayii ve ileri teknoloji alanında ihtiyaç duyulan teknik gereksinimlerin karşılanmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. Kısacası ELMAS Programı, teknisyen adaylarını savunma sanayii ekosisteminin bir parçası haline getirmeyi hedefleyen bütüncül bir gelişim modelidir.”
Kaynak: Sanayi Gazetesi