Türkiye’de faaliyet gösteren otomotiv markalarının üst yöneticileri, pazarın seyrini araç bulunurluğunun belirlediği bir yılın geride kaldığını, bu yılki satışların 2021 seviyesinde gerçekleşeceğini ve tedarik zincirindeki gelişmelerin 2023’deki durumu belirleyecek etkenlerin başında geleceğini belirtti.
Minimum Yüzde 10 Araç Satışı Planlanıyor
2023 tahminleri ve genel pazar öngörülerini paylaşan Ali Haydar Bozkurt, “2021 yılından 2022’ye geçerken zor bir yıl olacağını biliyorduk. Çip, lojistik, ham madde ve savaşın getirdiği etkiler gibi bilinmezlikleri yönetmek hiç kolay değildi. Bununla birlikte, 2023 yılının da belirsizlik anlamında bize yeni zorluklar yaşatabileceğini tahmin ediyoruz. Hem ülkemizde hem de küresel olarak son yıllarda yaşanmamış bir enflasyondan söz etmeye başladık. Ham madde ve yarı mamul bulmakta sıkıntılar yaşanabiliyor. Enerji krizi de daha sık konuşacağımız başlıklardan biri haline geldi. Tüm bunların üstüne, şu anki verilere göre bulunurluk konusunun 2023’te de devam etme riski olduğunu görüyoruz. Bu bilgiler ışığında, bulunurluğun belirleyeceği genel pazarın 2022’ye paralel şekilde, 750-800 bin adet bandında gerçekleşmesini bekliyoruz. Toyota açısından baktığımızda, her haftanın yeniden planlandığı bir dönemden geçerken konuşmak için erken olsa da üreticimizden aldığımız onaylar neticesinde 2023’te bu yıla göre minimum yüzde 10 civarında daha fazla araç satışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bunu daha da artırmak için çalışmalarımız devam ediyor ve umarız 2023 yılı, arzı etkileyen faktörlerin normalleşeceği bir süreç olur.”
Büyüme ile Yılı Tamamlandı
Araç bulunurluğunun pazarın belirleyicisi olduğu bir yıl olduğunu, çip sorunu, ham madde krizi ve son çeyrekte boy gösteren lojistik sorunları sebebiyle tahmin edilmesi zor bir yılın geride bırakıldığını söyleyen Opel Türkiye Genel Müdürü Emre Özocak, “Geçen yıla oranla yüzde 50’ye yakın bir büyüme ile yılı tamamlamayı öngörüyoruz. 2022 senesinde tüm ürün gamımız yenilendi ve pazara sunduğumuz yeni modellerle tamamlandı. Bu yıl, hafif ticari araç tarafında da ürün ailemizi genişlettik. 2022’de yılın ilk yarısında yaşanan bulunurluk sorunu olmasaydı yaklaşık yüzde 25 daha fazla araç satabilirdik. Opel Türkiye olarak yılın ilk yarısında satış hacmimizi artırarak, Opel ülkeleri arasında ilk beşte yer alma hedefimizi gerçekleştirdik. Global çapta hedeflerimiz doğrultusunda büyük adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Rekor Satış ve Pazar Payı
2022 yılı başlamadan otomotiv pazarının 750 bin adetlerde olabileceği öngörüsünde bulunduklarını anımsatan Peugeot Türkiye Genel Müdürü Gülin Reyhanoğlu, “2022’de yeni 308 gibi önemli bir model lansmanı gerçekleştirdik. Bu modelimizden kasım ayına kadar 1.500 adetlik satış rakamına ulaşarak kompakt HB pazarından yüze 13,5’lik pay elde ederek önemli bir başarıya imza attık. İlk elektrikli modelimiz e-2008’i de pazara sunarak yeni bir dönemi başlattık. Ocak-kasım döneminde toplam satışlarımızın yarısı SUV ailesinden geldi buna ek olarak kasım ayında toplam SUV segmentini 2 bin 554 adetle lider olarak tamamladık. Rifter da kendi segmentini kasım ayında 1.491 adetle lider olarak tamamladı. 2023 yılı için planlarımızı tedarik ve lojistikteki gelişmelerden bağımsız olarak 57 binlik rekor satış ve yüzde 7,3 pazar payı üzerine yaptık. 2023’te yeni 308’de hedefimizi, toplam satış hedefimizin yaklaşık yüzde 10’u olarak belirledik. Yeni 408’in de yollara çıkmasıyla beraber tamamen yeni bir segmentteki bir alternatifi müşterilerimizle buluşturacağız. Hafif Ticari Araçlar’daki etkimizi de artırarak, 57 bin adetlik hedefimizi gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadesinde bulundu.
Satış Hedefin Üstünde
Honda Türkiye Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer ise Türkiye otomotiv pazarının oldukça hareketli ve değişkeni yüksek bir pazar olduğunu belirterek, “Geçen yıl, 2022 yılının 500-550 bin bandında bir satış ile kapanacağını öngörerek 2021 yılına paralel seyredeceği tahmininde bulunmuştuk. 2022 yılının 11 aylık satış adetlerine baktığımızda da bu öngörümüzün biraz üzerinde gerçekleşeceğini söyleyebilirim” dedi.
Bülent Kılıçer, Honda Türkiye’nin hedeflerine ilişkin şunları kaydetti:
“Pazar beklentilerimiz de yine 2022’ye yakın rakamlar olacaktır. Tüm ülkeleri etkileyebilecek resesyon ve tedarik dinamikleri ile ülkemizde gerçekleşecek olası enflasyon, döviz kurlarındaki değişkenlik, faiz kararları ve krediye erişim gibi konular önümüzdeki yıl da pazarı ve satış rakamlarını doğrudan etkileyecektir. Honda Türkiye olarak 2022 yılı için hedefimiz yüzde 5’lik pazar payımızı korumak ve 25-30 bin bandında bir satış adedine ulaşmaktı. Ancak tedarik anlamında tüm markaların sorun yaşaması ve pazarda araç bulunamaması, markaların yıllık satış hedeflerini de etkiledi. Biz de, 2022 yılının ilk 11 ayında yaklaşık olarak yüzde 4’e yakın bir pazar payı elde ederek 20 bine yakın bir satış gerçekleştirdik. Tedarik sorunları yaşanmasaydı yüzde 5’lik pazar payı hedefimizi de aşabilirdik.”