Türkiye ekonomisinin büyüme rakamlarını değerlendiren Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ekonominin 2022’nin son çeyreğinde yüzde 3,5, yıllık bazda yüzde 5,6 büyüyerek, küresel gündemin yoğunluğuna ve küresel ekonomideki resesyon risklerine rağmen son 20 yılın ortalama büyüme ivmesini yakaladığına dikkati çekti.
Sanayi ve Tarım Üretimine Odaklanılmalı
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’yı (GSYH) oluşturan faaliyetler arasında finans ve sigortanın en yüksek oranlı katkı sağlayan sektör olduğunu, büyümenin dinamosu olan sanayi ile tarım sektörlerinin ise düşük oranda katkı sağladığını belirten Baran, şunları kaydetti:
“Pandeminin ardından Rusya-Ukrayna Savaşı’nın dünyayı etkilediği, tedarik zincirlerinin bozulduğu, enerji ve gıda krizinin yaşandığı, dünyanın resesyon riskiyle baş başa kaldığı dönemde tüm bu etkilere rağmen büyüme sağlayabilmek memnuniyet verici. Şimdi yaklaşık 13 milyon nüfusumuzun yaşadığı, GSYH’ye yüzde 10’luk katkı sağlayan 11 ilimizde gerçekleşen depremin maddi ve manevini yaralarını onararak büyümeyi sürdürmek ve depremin ekonomiye etkisini sınırlı tutabilmek için sanayi ve tarım üretimine ve ihracata odaklanmalıyız. Depremi, ülkemizin bazı bölgelerinde yoğunlaşan üretim yapısını ülke geneline yayarak riski dağıtmak, coğrafi bölgeleri eşit gelişmiş bölgeler haline getirebilmek için milat olarak görmeliyiz.”