Sanayiciler Tarım Arazilerinin Yapılaşmasına Karşı Çıktı

Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KESİAD), başta deprem olmak üzere ülke gündeminde yer alan konuları değerlendirdi.

Kemalpaşa’nın da ekonomisinde önemli bir yere sahip olan tarım ve hayvancılık sektörünün ülke geleceği için gıda güvenliği için çok stratejik bir konumda olduğunu belirten KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Can Günel, deprem sonrasında tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmaması gerektiğini söyledi.

Türkiye’de ilk kez SAT 2 serotip şap hastalığının görüldüğüne de dikkat çeken Günel, 81 ilde hayvan hareketliliğinin yasaklandığını bu sorunun da kısa sürede ortadan kaldırılmasının hayati bir öneme sahip olduğunu kaydetti.

Tarım Ve Hayvancılık Stratejik Sektör

Toplantıda konuşan KESİAD Başkanı Günel, deprem bölgesine verilen desteğin sürmesi gerektiğini işaret etti. Deprem gerçeğinin hiçbir zaman akıldan çıkarılmamasını ve devletin bu konuyu öncelikli politika olarak belirleyerek, aksiyon alması gerektiğine dikkat çeken Günel, “Deprem sonrasında Kahramanmaraş’ta dünyada sadece 3 ceviz gen merkezinden biri olan ceviz, badem, zeytin ve Antep fıstığı İslah Merkezi’nin bir bölümüne bilim adamlarının uyarıları dikkate alınmadan deprem konutları yapılıyor. Adıyaman’da da buğday ekili araziye konut yapılıyor. Stratejik bir sektör haline gelen tarım alanında bunların yapılması kabul edilemez. Türkiye’de ilk kez SAT 2 serotip şap hastalı görüldü. 81 ilde hayvan hareketliliği yasaklandı. Hayvan pazarları kapatıldı. Şu anda 215 köy karantina altına alındı. Ancak ithalat hala serbest. Bu büyük bir kriz. Besin tedariğinde çok olumsuz sonuçlar yaratır. O nedenle bu sorunların acil olarak çözülmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı” dedi.

“Birleştirici Dil Kullanılmalı”

Türkiye’nin 14 Mayıs tarihinde tarihi bir seçime gideceğini, artık ülkedeki en önemli gündemin seçim haline geldiğinin altını çizen Günel, bu süreçte özellikle siyasetçilerin ayrıştırıcı bir dil kullanmadan, kimseyi ötekileştirmeden, ülkenin milli birlik ve beraberliğini öne çıkaran bir söylemi sürdürmesi gerektiğini vurguladı. Yapılan bütün uygulamalarda ve çalışmalarda bilim ve aklın ışığında hareket edilmesi, şeffaf ve hesap verilebilirliğin ön planda olmasının çok önemli olduğuna işaret eden Günel,

“Ülkemizde devlet ve hükümet ayrımının iyi yapılması gerekiyor. Devleti yönetenlerin yetki ve sorumlulukları var. Aldıkları kararlardan, yaptıkları icraatlerden sorumlular. Yeni dönemde de yine devlet yönetimine gelecek olanların ülkeyi daha ileriye götürecek, vatandaşların daha refah dolu ve huzurlu yaşayacakları projelerini yarıştırması arzuluyoruz. Ülke ekonomisinde üretimi esas alan, adalet, vicdan ve liyakat gibi kavramlarından hiçbir zaman taviz vermeyecek yöneticileri istiyoruz” dedi.