Türkiye’den Çip Üretim Yatırımı: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katılım sağladığı törende atar Hamad Bin Halife Üniversitesi ile yapılan iş birliği kapsamında imzalar atıldı.
Türkiye geleceğine yönelik teknoloji ve altyapı yatırımlarının tüm hızıyla devam ettiğini söyleyen Bakan Varank, iki stratejik adım attıklarını ve bunlardan birincisinin tedarik zinciri süreçlerini sekteye uğratan çip üretimiyle alakalı olduğunu anlattı. Varank, çip endüstrisinin küresel pazar büyüklüğünün 600 milyar dolara ulaştığını aktararak, bugün evlerde bulunan hemen her cihazda bir çip yer aldığını, ortalama bir otomobilde 1000’den fazla çip bulunduğunu dile getirdi. 2030 yılına kadar çip pazarı büyüklüğünün 1,5 trilyon dolara yaklaşacağına işaret eden Varank, burada pazar payından daha önemli hususların da olduğuna dikkati çekti.
Savunma sanayinin ihtiyacı olan bu fotodedektör çiplerinin, kilogram başına ihracat değerinin 388 bin dolar olduğuna işaret eden Varank, burada büyük bir katma değer olduğunu, ülke için büyük fırsatlar bulunduğunu kaydetti.
Kritik Komponentlerin Üretildiği Bir Tesis Olacak
Bakan Varank, Katar Hamad Bin Khalifa Üniversitesi ve TÜBİTAK BİLGEM arasında sağlanan iş birliğiyle hayata geçirecekleri çip yatırımını çok önemsediklerini dile getirerek, çip üretim hattının kurulabilmesi için gerekli olan ve 30 milyon doları bulan makine ve ekipmanların, Hamad Bin Halife Üniversitesi tarafından temin edileceğini bildirdi. TÜBİTAK BİLGEM’in ise temiz odaların inşa edilmesinden, makinelerin Katar’dan getirilerek kurulmasından ve tesisin işletilmesinden sorumlu olacağını anlatan Varank, şöyle devam etti:
“Makine ekipmanların Gebze kampüsüne getirilmesinden sonra inşallah bir sene gibi bir sürede bu tesiste çip üretmeye başlayacağız. İki ülkenin ihtiyaç duyduğu kritik komponentlerin üretildiği ve pazara sunulduğu bir tesise sahip olmuş olacağız. Geliştirdiği teknolojik çözümlerle milli hasılamıza, cari açığın azaltılmasına ve istihdama önemli katkılar sağlayacak tesis. Tabii çip konusundaki politikalarımız bu üretim tesisiyle, böyle bir yatırımla sınırlı değil. Çiplerin üretilmesi kadar, bu yarı iletkenlerin yerli ve milli imkanlarla tasarlanması da oldukça önemli.”
Yetkinlik ve Altyapı Bir Arada
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, çip konusunun dünyanın gündeminde olan kritik bir mesele olduğuna vurgu yaparak, “Çip konusunda Türkiye’nin alt yapısı aslında var. 1983 yılından itibaren YİTAK yani yarı iletken teknolojileri araştırma laboratuvarımız vasıtasıyla Türkiye’de bu yetkinlik var ve aynı zamanda ülkemizin belki sınırlı da olsa savunma sanayi ihtiyaçları için biz bunu 2010’lu yılların başından itibaren karşılayabilecek bir yetkinliğe ve altyapıya sahibiz. Yetkinlik olmadan altyapıya sahip olmanın çok da bir önemi yok. O yüzden burada yetkinliğin ve altyapımızın bulunduğu YİTAL laboratuvarımız var” ifadelerini kullandı.
Mandal, “Buradaki ihtiyaç noktası hem hassasiyet noktasında hem performans noktasında hem de üretim hızı noktasında yani daha farklı amaçlara yönelik sensörlerin geliştirilmesi. İşte foto dedektör sensörlerden bahsedildi ama farklı basınç, sıcaklık mesafe noktasında farklı uygulama aynı zamanda yüksek performans, yüksek hassasiyet ve yine aynı şekilde yüksek hız noktasını elde edebilmek için önemli aşamalardan birisi. Şu ana kadarki yetkinliğimiz 250 nanometre boyutundaydı. Bütün dünyada da bilinen bir şey. 250 nanometreden bunun 65 nanometreye düşürülmesini hedeflemekteyiz. Tabii bunun daha ötesi yok mu? Mutlaka var ama bu konudaki yetkinliğimizi geliştireceğiz.” dedi.
Katar Hamad Bin KhalifaÜniversitesi (HBKU) Rektörü Prof. Dr. Ahmad M. Hasnah da bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek tesisin önemine işaret etti.