Milli savunmada altın çağımız

Türkiye, jeopolitik açıdan dünyanın adeta merkezi konumunda bulunuyor. Bulunduğumuz coğrafyanın bize çok çeşitli avantajları olmakla birlikte milli güvenlik açısından art niyetli oluşumların da varlık gösterme gayretlerinden söz edebiliriz.

Mehmet Yavuz DEMİR

Milli Savunma Komisyonu Üyesi

AK Parti Muğla Milletvekili

Türkiye, jeopolitik açıdan dünyanın adeta merkezi konumunda bulunuyor. Bulunduğumuz coğrafyanın bize çok çeşitli avantajları olmakla birlikte milli güvenlik açısından art niyetli oluşumların da varlık gösterme gayretlerinden söz edebiliriz. Yakın ülkelerimizde uzun yıllardır adeta hiç bitmeyen ve artık alışılagelmiş savaşlar, terör örgütleri, savunma sanayimizin önemini çok yakıcı biçimde göstermiştir.

Geçmişte ihtiyaç duyduğumuz anda küresel tedarikçilerden silahları temin etme noktasında gizli ve açık ambargolara maruz kaldık. En kritik anlarda büyük güçlükler yaşadık. Bugün de terör örgütlerine bilabedel ücret almadan verdikleri her türlü silah ve mühimmatı, bize paramızla bile vermekten imtina ediyorlar. “Kötü komşu ev sahibi yapar” atasözünden hareketle artık bir çoğumuzun bildiği gibi, yabancı ülkelerin bize çok büyük teknolojilermiş gibi sattığı, satarken onlar kriter koyduğu, bunları aştıktan sonra bile kullanırken yüzlerce engel çıkarması nedeniyle istediğimiz verimliliği alamadığımız savunma araçlarının çok daha gelişmişlerini bugün milli imkanlarımızla üretiyoruz.

Elbette bugünlere kolay gelinmedi.

Dünyanın gözbebeği haline gelen savunma ürünlerimizi üretmenin yanı sıra, bugün Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye ihracatımız artarak devam ediyor ve bu rakamlar her geçen gün zirveleri zorluyor.

Milli Savunma Komisyonu üyesi olarak zaman zaman bu silahların, teçhizat ve mühimmat ve savunma araçlarının yapıldığı tesislere geziler gerçekleştirmekteyiz. Her ziyaretimizde yeni geliştirilen savunma ürünleriyle tanışıyoruz.

Savunma ya da silahlar kelime anlamıyla ürkütücü olarak değerlendirilebilir ancak savunmada güçlüyseniz masada da sahada da diplomaside de güçlüsünüz demektir. Bunun örneklerini NATO başta olmak üzere, Türkiye’nin doğrudan ya da dolaylı müdahil olduğu gelişmelere baktığımızda rahatlıkla görebiliyoruz. Kendi sınırlarımızı koruma öncelikli hedefimizin yanı sıra milli savunmada güçlü duruşumuz, bir nevi dünyanın kaderini de etkilemektedir.

Dünyanın en büyük savunma sanayi şirketleri arasında çok sayıda kuruluşumuzun yer alması göğsümüzü kabartmaktadır.

Masada olduğu gibi sahada da son derece caydırıcı bir güç olarak kabul edilen savunma sanayimizin gücüyle ülkemizin uzun yıllardır mücadele ettiği terörizmde de son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır. Artık PKK başta olmak üzere diğer terör örgütlerinin neden olduğu vahşet, neredeyse ülkemizin gündeminden silinir hale gelmiştir. Savunma sanayimizin bu başarısının yanında bu teknolojiden yararlananların öneminden söz etmek gerekir. ­Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, İçişleri Bakanlığımız istihbarat birimlerimiz başta olmak üzere tüm güvenlik unsurlarımız ve savunma şirketlerimiz eşine az rastlanır mükemmel bir uyumla, üretilen silahları yüksek bir başarıyla kullanma becerisine sahiptir. Yani, ürettiğimiz teknoloji emin ellerde; çok daha etkin ve anlamlı kılınmaktadır.

Elbette bu başarının ve büyük dönüşümün mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği hedefler doğrultusunda bugün Savunma Sanayii Başkanlığımız, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, savunma şirketlerimiz üzerlerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmektedir.

Gelinen noktada Türkiye, artık çok daha büyük hedeflere yönelmiştir. Uzay misyonları başta olmak üzere savunma sanayiyle bağlantılı birçok alan ülkemizin ilgi odağı haline gelmiştir. Savunma sanayimizde genç beyinlerimizin önemi çok büyüktür. Ben de Milli Savunma Komisyonu Üyesi olarak bizleri her geçen gün gururlandırmaya devam eden uzayda, havada, karada, denizde, ülkemizin yüksek çıkarlarını korumak adına gece gündüz görev yapan savunma sanayimizin tüm gizli kahramanlarına minnet duygularımızı iletmek istiyorum. Sizlerin gerçekleştirdiği çalışmalar sayesinde bugün dünyanın sayılı güçleri arasında yer alıyoruz. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da görüş fark etmeksizin savunma sanayiimizin başarısıyla gurur duymalıdır. Milli savunmada altın çağımız çok daha parlayacak ve yeni ufuklara hep birlikte millet olarak başarıyla ulaşacağız.