Suudi Arabistan ve Türkiye’den Geniş İş Birliği Ağı: Suudi Arabistan Sanayi Bakanı Hureyf, Türkiye ile iş birliği olanaklarının fazla olduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerin ortaklık aşamasına girdiğini söyledi.
Gıda güvenliği, sağlık, askeri savunma, uçak, uzay ve yenilenebilir enerji sanayiinde Türkiye ile iş birliği olağanı olduğunu belirten Hureyf, “Türkiye ile iş birliği yapılabilecek en önemli sektörler arasında uçak yapımında kullanılan alüminyum, titanyum ve karbon fiberin geliştirilmesi yer alıyor. Türkiye büyük bir petrokimya malzemesi ithalatçısı ve bu sektördeki ihtiyacı karşılamak için onlarla çalışmak mümkün. Otomobil sanayi de iş birliği yapılabilecek alanlardan. Zira Suudi Arabistan, elektrikli otomobil sanayisine giriş yaptı, Türkiye de otomobil bataryası üretiyor” açıklamasında bulundu.
“Coğrafi Konum, Sanayiyi Ve İş Birliğini Besliyor”
Türkiye ile Suudi Arabistan’ın Doğu ile Batı arasındaki ticaret yolları üzerinde yer alan coğrafi konumları ve sahip oldukları gelişmiş lojistik ağ kapasitesine işaret eden Bakan Hureyf, şöyle devam etti:
“Bugün geldiğimiz noktada sanayi stratejimizin en önemli ayaklarından birini coğrafi konumumuz oluşturuyor. Bu bağlamda, Suudi Arabistan’ın, küresel bir lojistik üs ve önde gelen bir endüstriyel güç olmasını hedefliyoruz. Seçkin coğrafi konumumuz, geçen 50 yıl boyunca altyapıya yaptığımız yatırımlar ve doğal kaynaklarımızla birlikte Suudi Arabistan’ın sanayide önemli bir rol oynaması mümkün.”
Suudi Bakan, Türkiye’nin coğrafi konumunun önemine vurgu yaparak, “Türkiye de Avrupa’ya yakın coğrafi konumunu kullanarak bu alandaki gücünü artırabilir. Bu bakımdan, iki ülke arasında endüstri alanında büyük iş birliği imkânı mevcut.” ifadelerini kullandı.
İkili İlişkileri İleriye Taşıyan 3 Adım
İki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini ileriye taşıyan 3 adımın varlığından bahseden Hureyf, bunlardan ilkinin, Türk müteahhitlere Suudi Arabistan içinde başta askeri sanayi olmak üzere farklı alanlarda büyük sözleşmeler yapma olanağı tanınması olduğunu ifade etti.
Hureyf, Türk şirketleriyle birlikte Suudi Arabistan’daki yerli üretim düzeyinin artırılması için çalıştıklarını kaydetti. Bakana göre, ilişkileri ileriye taşıyan bir diğer nokta, Suudi Arabistan’da iyi bir üne sahip ve her geçen gün pazar payı artan Türk menşeli ürünler. Hureyf, Türk şirketleriyle, yerel talebi karşılamak için Suudi Arabistan içinde daha fazla varlık göstermeleri ve şubeler açmaları konusunda görüşmeler yürüttüklerini aktardı.
Yapay Zeka İle 4. Sanayi Devrimi Zemini
Hureyf, üçüncü adımın, modern teknolojilerin sanayiye sokulmasını ve yapay zekâ kullanılarak dördüncü sanayi devrimine dayalı endüstriyel bir zemin inşa edilmesini içerdiğini, Türkiye’nin ise bu alanlarda uygun çözümler ürettiğini belirtti.
Bakan Hureyf, iki ülke ortaklığına dair “Türkiye ile ilişkilerimiz müşteri-tedarikçi ilişkisinden daha öte bir ilişki. Bu, sanayilerin yerelleştirilmesini, teknoloji transferini, eğitim ve nitelikliliği, araştırma, geliştirme ve inovasyon alanında kapasite geliştirmeyi içeren bir ortaklık.” dedi.
Hureyf ayrıca Türkiye’nin 50 yılı aşkın zamandır askeri savunma sanayiinde yaptığı yatırımlar sonucu bu alanda dünyada öncü konuma geldiğine dikkati çekti. Ülkesinin de pazarın ihtiyacına göre yeni ürünler geliştirebilecek güce sahip olduğunu kaydeden Hureyf, bu kapsamda ortaklığın da önemli olduğunu vurguladı.
Arabistan Ekonomisini Çeşitlendiriliyor
Petrolün hala baskın olduğu Suud ekonomisinde, ihracatı çeşitlendirmek adına geliştirilen 2030 vizyonuna da değinen Hureyf, şu ifadeleri kullandı:
“2030 vizyonunun açıklanmasından bu yana ülkedeki fabrika sayısı önceki döneme kıyasla yüzde 50 artı. Endüstriye son 7 yılda yapılan harcama, aynı sektöre geçen 35 yılda yapılana eş değer. Sanayi şehirleri, limanlar ve lojistik hizmetlere yapılan yatırımlar ve dijital altyapı yatırımları Suudi Arabistan’ı dördüncü sanayi devrimine hazır hale getirdi.”
Hureyf, konut, altyapı, büyük projelerle ilişkili sektörler ve turizm gibi yeni sektörlerde yaşanan büyümenin bir parçası olarak iç talepte artış yaşandığını ve bunların birleşerek yeni yatırım olanakları doğurduğunu dile getirdi.