Küresel Rekabette Teknopark Katkısı

Sürdürülebilir iş fikirlerinin ulusal ve uluslararası piyasalara açılmasının yolunu açan teknoloji geliştirme bölgeleri, sağladıkları teşvik ve destekler ile girişimcilere can suyu olmaya devam ediyor.

Küresel Rekabette Teknopark Katkısı: Savunma sanayi, havacılık, teknoloji ve kimya gibi birçok sektöre ilişkin üretimi destekleyen teknoparklar, geniş kapasite ağı ile KOBİ’lerden büyük sermayeli firmalara kadar her iş fikrine ev sahipliği yapıyor.

Sanayi Gazetesi’ne konuşan Gebze Teknik Üniversitesi (GTU) Teknopark Genel Müdürü Yusuf Çalık, Türkiye’deki teknopark mantığını ve üretim sürecini anlattı.

Yüksek lisansını ve doktorasını İngiltere’de tamamlayan GTU Teknopark Genel Müdürü Yusuf Çalık, enerji sektöründen savunma sanayiye kadar birçok alanda yöneticilik yaptığını ve edindiği yetkinliklerle teknopark yönetimini yapabildiğini belirtti. Dünyanın birçok yerinde 1950’lerde Amerika’dan başladığını ve daha sonra Avrupa’da teknokentlerin oluştuğunu dile getiren Çalık, Türkiye’de ise 1980’li yıllarda 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın savunma sanayisine önem vermesi ve akabinde 2000’li yıllarda çıkarılan kanunlar ile tekoparkların oluştuğunu söyledi.

TGB’lerde Temel Amaç

Teknoloji geliştirme bölgelerinde temel amaç spesifik konularda AR-GE çalışması yapacak firmaların bir araya getirilmesidir. Girişimcilerin ulusal ve uluslararası pazarda rekabetçi konuma gelmesinde teknoparkların önemli bir rol oynadığını ifade eden Çalık, firmaların kendi networklerini oluşturarak bir kümelenme içerisinde endüstriyel alanlarda çalışmalarını yürütebilmelerinin altını çizdi. Teknoparklardaki bir diğer amacın ise AR-GE çalışmalarının sanayi ve üniversiteleri bir araya getirmek olduğunu söyleyen Yusuf Çalık, çalışmaların yalnızca teoride kalmaması veya sanayicinin alışılmış üretim metodundan uzaklaşmasının önünü açtığını aktardı. Teknoparklarda faaliyet gösteren firmalara devletin destek ve teşvik imkanı sunduğunu hatırlatan Çalık, teknoparklarda artık alt bileşenlerden ziyade platform düzeyinde üretim yapıldığını açıkladı.

Rekabette Teknopark Farkı

Üniversite teknoparklarının dünya çapında bir başarıya sahip olduklarını dile getiren Çalık, devlet-üniversite-sanayi iş birliklerinin ivme kazandığını aktardı. Girişimciler ile yatırımcıları bir araya getiren teknoparkların yalnızca teoride kalan bir çalışma olmadığını aktaran Çalık, “Üretim yapılabilecek, satılabilecek, dünya pazarlarına açılabilecek yeni teknolojik ürünler çıkarabiliyorlar. Savunma sanayi olsun diğer sektörlerde batı ülkelerinde rekabet edebilir duruma gelmemizdeki en etkin kurumlardan bir tanesinin teknoparklar olduğunu düşünüyorum” dedi.

Yerlilik Oranı Yüzde 80

Savunma sanayi çalışmalarında atak yapan Türkiye, dünya genelinde oyun kurucu pozisyonuna gelme yolunda. Hayata geçirilen kanunlar ile devlet teşviklerinin devlet stratejisinde keskin çizgiyle belirlendiğini dile getiren Çalık, sektör yerlilik oranının yüzde 80’e ulaştığını belirtti. Daha önceden Türk ordusunun ihtiyaçlarına yönelik üretilen ürünlerin varlığından bahseden Çalık, bugün yurt içinde üretilen ve geliştirilen millileştirmeden birçok ürünün dünya pazarında ciddi rekabetleri aşarak işler aldığını söyledi. Savunma sanayisinde yüzlerce firmanın faaliyet gösterdiğine değinen Yusuf Çalık, en büyük holdinglerden vakıf şirketlerine kadar kurumların devlet tarafından eşit teşvik aldıklarını açıkladı. Alt yüklenici firmalara da adil bir dağıtımın yapıldığını ifade eden Çalık, devletin mümkün olduğunca işleri alt yüklenicilere devrettiğini o yüzden startup’lardan özel sektöre kadar kıran kırana yarışın yaşandığını söyledi.

AR-GE Projesi Avantajı

Milli teknoloji hedefi doğrultusunda sürdürülen hareket ile kamu idareleri tarafından gerçekleştirilen ihalelere herkesin katılabildiğini belirten Çalık, kurumların şeffaf değerlendirmede bulunduklarını hatırlattı. Dolayısıyla değerlendirme aşamasında herhangi bir adaletsizliğin yaşanmadığını vurgulayan GTU Teknopark Müdürü Yusuf Çalık, katılmak isteyen bütün girişimcilerin çekinmemesi konusunda çağrıda bulundu. GTU Teknopark’ta şahsa ya da firma büyüklüklerine bakmadıklarının altını çizen Çalık, odaklandıkları konunun “Bu proje ürüne dönüşebilir mi dönüşemez mi, ülkemize bir katma değer sağlar mı sağlamaz mı?” olduğunu söyledi. Üniversite akademisyenlerinin projeleri incelerken bu kıstaslara öncelik verdiklerini ve sonrasında teknopark yönetiminin tekrar göz gezdirdiğini açıkladı. İncelenen girişimlerin kümelenme içerisinde hangi entegratör firmaların içerisinde projeleriyle konumlandırabileceklerine karar verdiklerini aktaran Çalık, “Onlara yer veriyoruz ve çalışmalarını takip ediyoruz. Çalışmaların her safhasında kendilerine destek olarak bir noktaya taşımalarına yardımcı oluyoruz. Herkes müracaat edebilir herhangi bir referansa ihtiyaçları yok. Önemli olan bir AR-GE projesi özelliğine sahip olması. Özellikle belirtmiş olduğum konularda spesifik denenmemiş yapılmamış çalışmalarla gelirlerse bizim yerimiz açık” açıklamasında bulundu.

Üniversite-Sanayi Ortaklığı

Türk sanayinin önemli bir kısmının Gebze bölgesinde konumlandığını belirten Çalık, teknopark çevresinde binlerce fabrika ve tesisin olmasıyla teknoparkta çoğu sektörden firmanın bulunduğunu ifade etti. İlaç firmalarının ilaçla ilgili yapılan araştırmalara ihtiyacı olduğunu aktaran Çalık, “Bu nedenle biyokimyayla ilgili firmalarımız yoğun bir şekilde çalışıyorlar. İlaç sektörüyle ilgili hem insanlara yönelik hem de tarıma yönelik ilaç çalışanlarımız var. Nano teknoloji konusunda çalışan birçok firmamız var. Yazılım firmalarımız onların ihtiyaçlarına uygun IRP veya farklı yazılımlar oluşturuyorlar. Enerji sektörüne yönelik firmalarımız var bizim burada gözlemlediğimiz şeylerden bir tanesi şu; firmaların oluşumunda veya kümelenmesinde Gebze Teknik Üniversitesi’nin yeteneklerine bakıyoruz. Dolayısıyla buradaki kümelenmeler; havacılık, savunma sanayi, nano teknoloji, biyokimya gibi alanlarda güçlü bir çalışmamız mevcut” diye konuştu.

Yenilikçi Yaklaşım Fırsatı

GTU Teknopark’ta kullanılabilir alanları 4 bölüme ayırdıklarını belirten Çalık, bir bölümün kuluçka öncesi dedikleri grup için ayrıldığını söyledi. Burada öğrencilerin firma kurmalarına ya da herhangi bir ödeme yapmalarına gerek kalmadığını açıkladı. İkinci bölümün kuluçka firmalarına ayrıldığını vurgulayan Genel Müdür Çalık, akabinde start-up seviyesine ulaşanlar ve daha sonra da firmalaşarak 2-3 yılı doldurmuş konuma gelerek ürünü üretebilenler olarak kategorize ettiklerini açıkladı. Geliştirilebilir iş fikrinden üretim yapabilen firmalara kadar her girişime kapısını açan GTU Teknopark’ta asli öncelik AR-GE, inovasyon ve denenmemiş projelere veriliyor. Teknoparkların kuruluş amacının ülkeye katkı sağlamak olduğunu hatırlatan Çalık, GTU Teknopark’ın yüzde 90’ının kamuya ait olduğunu bu nedenle amaçlarının maddi bir kazanç sağlamaktan ziyade ülkeye bir katma değer ürettirmeye destek olmak olduğunu belirtti. Aynı zamanda teknoparkın firmalara her türlü desteği sağlayarak ürünleri belli bir noktaya taşımalarına yardımcı olduklarını söyleyen Çalık, firmaların elde ettiği gelirin yüzde 1 oranında karşılığını teknopark altyapı yatırımlarına ödemelerini talep ettiklerini açıkladı.