Ekonomi Gündeminde Yoğun Beklenti: Bu noktada içeride kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair güncelleme yapması beklenirken ABD’de ise TSİ 15.30’da Fed’in enflasyonu takip etmek için yakından izlediği PCE endeksi açıklanacak.
Mevcut durumda S&P’nin Türkiye’ye verdiği kredi notu yatırım yapılabilir seviyenin 5 kademe altı olan B seviyesinde, görünümü ise negatifte bulunuyor. Piyasa beklentisine baktığımızda notta bir değişiklik beklenmediğini görünümde ise yukarı yönlü revizyon ihtimali üzerinde durulduğunu görüyoruz.
Küresel Ekonomilerin Gözü PCE Endeksinde
Yaklaşık iki hafta önce açıklanan TÜFE rakamı %3,6 olan piyasa beklentisini aşarak yıllık bazda %3,2’den %3,7’ye yükselmişti. Dolayısıyla bir diğer enflasyon göstergesi olan PCE endeksinin de aynı doğrultuda hareket ederek yükselmesi sürpriz olmayacaktır. Bu noktada piyasa beklentisi yıllık bazda %3,2’den %3,5’e doğru bir yükseliş yaşanacağına işaret ediyor. Ancak TÜFE rakamında olduğu gibi PCE endeksinin de piyasa beklentisini geride bırakması Fed’in daha fazla faiz artırımına açık kapı bıraktığı içinde bulunduğumuz dönemde varlık fiyatları üzerinde baskı yaşanmasına neden olabilir.
S&P Açıklaması Dolar Kurunu Etkileyecek Mi?
Gerek ABD tahvil faizlerinde yukarı yönlü eğilimin belirginleşmesi gerekse zayıf küresel risk iştahının yatırımcıların dolar tercihini ön plana çıkarması ile gelişmekte olan ülke para birimlerinin baskı altında kaldığını görüyoruz. Bu kapsamda USD/TL kuru 27,40 seviyesinin üzerini test etmeye başladı. Haftanın son işlem gününde gelişmekte olan ülke para birimleri ortalamasından anlamlı bir ayrışma görmeyi beklemiyoruz. Ancak kapanışın ardından S&P’den gelecek açıklamaların ve görünümde yapılabilecek olası bir revizyonun TL’ye kısmen de olsa destek verebileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.
BIST 100 Endeksi Bekleneni Karşılayamadı
BIST-100 endeksi hafta içinde bir önceki zirve seviye olan 8400 puanı aşmaya çalışsa da yeterli momentumu kazanamayınca bu çabalarından sonuç alamadı. Fakat endeksin Mayıs ayından bu yana süren yukarı yönlü trendine bağlı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla 8400 hâlâ en önemli hedef ve direnç olarak kalmaya devam ederken söz konusu seviyenin aşılmasının daha güçlü bir momentum oluşmasına katkı sağlayabileceğine yönelik görüşümüzü koruyoruz. Aşağıda ise 8200 ve bu seviyenin kırılması halinde ana trend desteği olan 8000 puanı takip edeceğiz.