Serbest Bölgeler Güçlerini Birleştirdi

32 milyar dolarlık ticaret hacmi ile 1,6 milyar dolar nüfuslu pazarlara erişebilen serbest bölgeler, güçlerini SEBKİDER çatısı altında birleştirdi.

Serbest Bölgeler Güçlerini Birleştirdi: 32 milyar dolarlık ticaret hacmi ile 1,6 milyar dolar nüfuslu pazarlara erişebilen serbest bölgeler, güçlerini SEBKİDER çatısı altında birleştirdi. SEBKİDER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, dünyada örnek olmuş serbest bölge uygulamalarını Türkiye’de hayata geçirmek istediklerini dile getirdi.

Yılda 11 milyar dolar ihracat gerçekleştiren ve yaklaşık 91 bin kişiyi istihdam eden Serbest Bölgeler, Ticaret Bakanlığı’nın 2022 verilerine göre; Türkiye’de yer alan serbest bölgelerde yüzde 95’i sanayi iş kolunda olmak üzere toplamda 2 bin 928 firma faaliyet gösteriyor. 2022 yılında 19 serbest bölgede 32 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleşti ve bunun 11,4 milyar dolarlık bölümü ihracat gelirinden sağlandı. Serbest Bölgeler, Türkiye’ye daha çok yatırım çekmek amacıyla Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticiler Derneği (SEBKİDER) çatısı altında güçlerini birleştirdi. Sanayi Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan SEBKİDER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, dernek olarak Türkiye’de bulunan serbest bölgeleri temsil ettiklerini dile getirdi.

Türkiye’ye Yatırımcı Çekecek

Kılınç, Türkiye’de bulunan 19 serbest bölgede üretim ve ihracat odaklı; otomotiv, gıda elektronik tekstil, yazılım, makine, kimya, yat su ürünleri, orman ürünleri, madencilik ve tarım ürünleri olmak üzere birçok sektörden firmaların yer aldığını hatırlatarak, derneğin kuruluş amacının SEB’lere daha fazla yatırımcı çekmek ve SEB’leri etkili bir şekilde tanıtmak olduğunu dile getirdi. Kılınç, dernek olarak dünya genelinde faaliyet gösteren en iyi uygulamaların örneklerini Türkiye’de hayata geçirmeyi amaçladıklarını belirterek hizmet kalitesini artırmayı hedeflediklerini aktardı.

Zaman Kaybı Önleniyor

Türkiye’de ilk örneklerini 1980’li yıllarda görmeye başladığımız serbest ticaret bölgeleri bugün ihracat rakamları ile birçok ili geride bırakarak adeta rekor kırıyor. Başkan Kılınç, serbest bölgelerin büyümedeki payının yüksek olduğunu belirterek, Kurucu ve işletici firmaların hizmet kalitesini sürekli iyileştirmeyi hedefleyerek, kullanıcılara en yüksek faydayı sağlamayı amaçladığını ifade etti. Kılınç, Türkiye’de bulunan 110 bin ihracatçı firmanın toplamda 254 milyar dolarlık ihracat geliri sağladığını aktararak, “Serbest bölgelerde ise aynı dönemde 2 bin 928 firma 11,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bölgelerimizde firma başına düşen ortalama ihracat tutarı 3,9 milyon dolar civarında. Serbest bölgelerden yapılan ihracatta yüksek katma değerli ürünlerin payı Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde yer alıyor. SEB firmaları hizmet kalitesini sürekli iyileştirmeyi hedefleyerek, kullanıcılara en yüksek faydayı sağlamayı amaçlıyor. SEB’lerde yer alan hızlı ve bürokrasiden arındırılmış yapı, yatırımcıların zaman kaybını önlüyor. Bunun yanı sıra SEB’lerde uzun vadede ön görülebilir istikrarlı hizmet maliyetleri sunulması da avantaj sağlıyor” ifadelerine yer verdi.

Katma Değerli İhracat Payı

Türkiye’nin 2028 yılında 400 milyar dolarlık ihracat hedefinde yüksek teknolojili ve çevre dostu ürünlerin ihracat içindeki payının artırılması gerektiğini vurgulayan Kılınç, bu hedefe ulaşmada SEB’lerin rolünün çok önemli olduğunu belirtti. Kılınç, “Serbest bölge teşviklerinden yararlanmak için üretiminin en az yüzde 85’inin ihraç edilmesi şartının getirilmiş olması bölgelerin ihracata katkısını arttıran önemli bir etken olmuştur. Serbest bölge kurucu ve işletici firmalar da bölgelerine yatırımcı çekerken yüksek teknolojili, çevre duyarlı ve istihdam odaklı üretim yapacak firmaları tercih etmektedir. Dolayısıyla serbest bölgelere getirilen firmaların büyük bir titizlikle seçiliyor olması Türkiye’nin ihracat hedefini destekleyen bir unsurdur” şeklinde ifade etti.

Uzun Vadeli Bölgesel Planlama Şart

Kılınç, yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi ve ihracata yönelik üretim kapasitesini artırmak için çalışmaların yapılması gerektiğinden bahsederek, yeni serbest bölgelerin kurulmasının ve mevcutlarının da büyütülmesinin önündeki en büyük engel olduğunu dile getirdi. Kılınç, mevcutta bulunan SEB’lerin doluluk oranına ulaşmasına rağmen genişleme çalışmalarının bölgelere eklenmesinde gecikme yaşandığını dile getirerek yeni SEB kurulumunda uzun vadeli bölgesel planlamanın şart olduğunu sözlerine ekledi. Kılınç Ticaret Bakanlığı ile bu alanda çalışmaya hazır olduklarını ifade ederek, “Yeni oluşturulacak serbest bölgelerin de yetişmiş insan kaynağına, enerji ve lojistik imkanlarına yakın yerlerde planlanması, uzun vadeli imar planlarının yapılması gerekiyor. Serbest bölgelerle ilgili stratejiler oluşturulurken ve planlar yapılırken, mevcut 19 serbest bölgenin kurucu ve işleticileri ile iş birliği yapılarak onların deneyimlerinden yararlanılmasını çok önemsiyoruz.  Bu çalışmalar yapılırken sadece Ticaret Bakanlığı’nın değil tüm bakanlıklar ile SEBKİDER ortaklığında bir çalışma grubunun kurulması ve oluşturulacak uzun vadeli stratejik plan çerçevesinde projeler geliştirilmesi gerekiyor. SEBKİDER olarak bu iş birliğine hazırız. Derneğimiz serbest bölgeleri geliştirecek her türlü çalışmayı desteklemeye devam edecektir” ifadelerine yer verdi.

Dünya SEB’lerine İlham Oluyor

Başkan Kılınç, dünya genelindeki serbest bölgelere nazaran Türkiye’de ileri teknoloji, üretim, istihdam alanında ağırlıklı olarak fark yarattığını belirterek, SEB’lerde kurucu ve işletici firmaların deneyim ve tecrübeleri ile yeni alanların artmasıyla SEB alanında bölgede lider konumda olduğunu bildirdi. Kılınç, Türkiye genelinde başarılı bir şekilde hayata geçirilen serbest bölge işletmecilik modelinin birçok ülkede uygulandığını açıkladı. Kılınç, “Türkiye serbest bölgecilik konusundaki deneyimini bölgesindeki ülkeler başta olmak üzere farklı ülkelerle paylaşıyor. Ülkemizde başarılı olmuş serbest bölge işletmecilik modeli Polonya, Amerika, Çin, Makedonya, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan, Katar gibi ülkelerde kurulan ya da kurulmakta olan serbest bölgelere esin kaynağı da oldu. Türkiye’nin başarılı olmuş serbest bölgelerini yöneten işletici firmalarımız Afrika, Avrupa’da ve Orta Doğu ülkelerinden serbest bölgelerini işletme teklifi alırken, Çin’den ise ortak proje geliştirme teklifi aldı” ifadelerine yer verdi.

Derin Teknoloji Yatırımları

Başkan Kılınç, SEB’lerde yer alan şirketlerin ve yatırımcıların dijitalleşme ve derin teknoloji alanında pandemiden bu zamana önemli gelişmeler kat ettiklerini dile getirerek, son 3 yılda SEB’lerde teknoloji ve yazılım ve program ihracatında artış yaşandığını kaydetti. Kılınç, “Son 3 yılda bu kapsamda teknoloji firmalarının büyümesini yakından takip ediyoruz. Hatta serbest bölgelerde de teknoloji ve yazılım ya da program ihraç eden firmaların sayısı son 3 yılda müthiş bir hızla artmıştır. Türkiye’nin yetiştirdiği dinamik ve iyi eğitim almış gençlerinin varlığı bu sektörde ülkemiz için çok büyük fırsat yaratmaktadır” ifadelerine yer verdi Kılınç, SEBKİDER’in havacılık, bilişim ve teknoloji ihracatı yapan firmaları SEB’lerde yer almasını sağlamak için tanıtım faaliyetlerini hızlandırdıklarını aktardı. Kılınç, Türkiye’de yüksek teknoloji yatırımı yapan ve üreten firmaların daha çok desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Sınırda Karbon Düzenlemeleri

Türkiye’nin hali hazırda AB ile ortak yürüttüğü çalışmalara değinen Kılınç, serbest bölgelerde yeşil enerjinin yaygınlaştırılması amacıyla enerji kaynaklarının yenilenebilir olması, su tasarrufu sağlanması ve karbon emisyonunun düşürülmesine yönelik önemli çalışmalar yapıldığını dile getirdi. Kılınç, aynı zamanda AB Resmi Gazetesi tarafından Mayıs 2023 tarihinde yayınlanan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) ilişkin, 1 Ekim 2023 – 31 aralık 2025 tarihleri arasında demir, çelik, alüminyum, elektrik, gübre, çimento ve hidrojen alanlarında faaliyet gösteren firmaların 2026 yılına kadar karbon ayak izlerini azaltacak güneş enerji santralleri kurulumlarına, elektrikli araç kullanımının yaygınlaştırılması, atıkların azaltılması ve kaynakların verimli kullanımı çalışmalarına başlatılacağı bilgisini verdi. Kılınç, Serbest bölgelerde enerji, atık geri dönüşümü konularını düzenleyen serbest bölge mevzuatının Yeşil mutabakata uyumlu hali getirilmesi, bu yönde yapılacak yatırımlara destek sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Kılınç, Türkiye ekonomisine önemli katkısı olan serbest bölgeler ve kurucu-işletici firmaları olarak belirlenen hedeflere ulaşması için yatırım yapmaya, gelişmeye ve büyümeye dair çabamızı sürdürmekte kararlı olduklarını aktararak; Kamu ve reel sektör iş birliğinde çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi.