TEKNOLOJİ ÜSSÜ BİYOTEKNOLOJİ VADİSİ

BİYOSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve VSY Biotechnology Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Biyoteknoloji Vadisi ile tüm dünyaya örnek olmayı amaçladıklarını belirterek, “Ortak hedefimiz insanlığa hizmet etmek” dedi.

BİYOSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve VSY Biotechnology Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, bilim ve teknoloji odaklı uluslararası düzeyde oluşturacakları Biyoteknoloji Vadisi ile tüm dünyaya örnek olmayı amaçladıklarını belirterek, “Ortak hedefimiz insanlığa hizmet etmek” dedi.

İHTİSAS OSB OLMAYA ADAY

Biyoteknoloji alanında daha fazla yerli ve katma değerli üretim gerçekleştirmek isteyen girişimciler tarafından hayata geçirilen Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD), sektör KOBİ’lerinin ihracat gücünü artırıyor. Bu alanda faaliyet gösteren sanayicilerin, girişimcilerin, yatırımcıların, akademisyenlerin ve AR-GE’cilerin içinde olacağı bir ekosistem oluşturmayı hedefleyen Dernek, biyoteknoloji alanında tek ihtisas OSB olmaya aday olacak “Biyoteknoloji Vadisi”ni Türkiye’ye kazandırmaya hazırlanıyor. Tuzla’da kurulma aşamasında olan ve 2024’te tamamlanması hedeflenen Biyoteknoloji Vadisi, yurt dışından yatırımcılara da kucak açacak. BİYOSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve VSY Biotechnology Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, “Büyüklü küçüklü 150 firmanın yer alacağı, Avrupa ve ABD’den firmaların da yer alacağı, teknik bilginin paylaşılacağı, girişim çalışmalarının sürdürüleceği, enstitülerin de yer alacağı Biyoteknoloji Vadisi, dünyanın teknoloji üslerinden biri olacak” dedi.

ÇAĞA İMZA ATACAK

BİYOSAD’ı kurma yolculuğunuzu anlatır mısınız?

Biyoteknoloji hem yüzyılımızın hem de sonraki yüzyılların stratejik bir koludur. Yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünlerin ekonomiyi yönlendirmekte olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Dünyanın en gelişmiş ülkelerine bakarsanız biyoteknolojide lider ülkeler olduğunu görürsünüz. Biyoteknoloji ülkeleri geliştirir, gelişmiş ülkeler de bu farkındalıkla biyoteknolojik yatırımlara ağırlık vermektedir. Geleneksel üretim modelleri yerini yüksek teknolojiye, teknik bilgiye, iş bölümüne, uzmanlaşmaya bırakırken üretim biçimi de değişiyor. Yalnızca şirket bazlı değil, sektörel bazlı dünya çapında gerçekleştirilen üretim, uluslararası arenada güçlü olmanın koşullarını oluşturuyor. Başka bir deyişle bilim ve teknoloji merkezleri, çağımız iş dünyasının vazgeçilmez bileşenlerinden biri hâline geldi. Bununla birlikte sürdürülebilirlik olgusu çerçevesinde ekosisteme uyumlu, insan başta olmak üzere tüm canlıların sağlığını ön plana alan yeni üretim alanlarının hızla yükselişi söz konusu. Dolayısıyla organik olanın teknolojik olanla donatılması, insanlara faydalı hale, sanayiye dönüştürülmesini de kapsayan biyoteknolojinin bu yönüyle de insanlık için temel alanlardan biri olduğunu vurgulamakta yarar var. Dünyanın sürdürülebilir bir düzeyde kalması için kaçınılmaz bir durum bu. Faydalı biyoteknolojik faaliyetlerin artmasıyla insanlık büyük kazanımlar elde edecek. Ekonomik potansiyel, yetişmiş insan gücü, AR-GE başarısı yüksek teknolojiye yatırımla birleşince çağımıza imza atacak biyoteknoloji sektörünün önünü açıyor. Bunu başarmak, gelişmiş bir biyoteknoloji endüstrisinden söz edebilmek için ise bir plan ve yol haritası gerekiyordu….  BİYOSAD’ın kurulma yolculuğunu sözünü ettiğim bu tablo oluşturdu.

BİYOSAD’ın biyoteknoloji sektörüne katkıları neler olacak, anlatır mısınız?

Uluslararası deneyime sahip üye kuruluşlarının da etkisiyle BİYOSAD ile göz ardı edilemez bir sinerji oluştuğunu açıklayabilirim. VSY Biotechnology, Atabay İlaç, Koçak Farma, Rebul, İlsan İlaç, Farmakim İlaç gibi önde gelen firmalarla birlikte biyoteknoloji endüstrisinin bir tabandan yükselmesi, uluslararası platformda söz sahibi olmasıyla, ihracat potansiyeli geometrik bir artışla katlanarak artacak. Biyoteknoloji Vadisi projemiz, bu ivmenin yükselişinin dinamosu olacak.

2024’TE HAZIR OLACAK

BİYOSAD tarafından kurulacak olan “Biyoteknoloji Vadisi” hakkında bilgi verir misiniz?

En önemli projelerimizden biri olan Biyoteknoloji Vadisi’ni hayata geçirmek üzere çalışmalarımız hızla ilerliyor. Bilim ve teknoloji merkezli olan bir sanayi bölgesi kuruyor olmanın gururunu yaşıyoruz. İstanbul’da konumlanan Biyoteknoloji Vadisi aynı zamanda Türkiye’nin biyoteknoloji alanında tek ihtisas organize sanayi bölgesi olmaya aday olacak. Şu anda 2 milyon 650 bin metrekarelik bir alanda faaliyetlerimiz devam ediyor. Altyapı, ulaşım, lojistik bakımından güçlü bir bölgedeyiz. Topoğrafik yapı, zemin sağlamlık dereceleri vs. gibi raporlar oluştu. Doğal tabiatın bozulmaması için toprak koruma projeleri gerçekleştirildi. Doğal hayatı koruma projeleri kapsamında hayvanların yumurtlama dönemlerine kadar geniş çalışmalar yaptık, hayvanlara zarar vermeden gerektiğinde onları taşıyarak çevreye duyarlı bir vadi oluşturacağız. Atık yönetim sistemi gibi tüm unsurlar dikkate alınarak projelendirmeler yapıldı. Çevreci, sürdürülebilir nitelikli bir proje olması için elimizden gelen her şeyi tüm yönetim kurulumuzla birlikte yaptık. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporunu aldık. Bu çok özen gösterdiğimiz konulardan biriydi. 2024 yılı içinde altyapı ve üstyapıları tamamlanarak, biyoteknoloji vadisindeki sanayicilere parsellerin tahsis edilmesi öngörülüyor. Biyoteknoloji Vadisi’nde patentler, üretim ve diğer teknik konularda firmalar birbirine destek olacak. Ortak AR-GE merkezleri, ortak start-up’ların kurulduğu alanlar, üniversite bilim merkezleri, test, kalibrasyon alanları, sertifikasyon sorunlarının çözüleceği ortak merkezlerin kurulmasını planlıyoruz. Standardizasyonların belirleneceği, uluslararası sertifikaların verileceği bir çözüm merkezi olacak. Büyüklü küçüklü 150 firmanın yer alacağı, Avrupa ve ABD’den firmaların da yer alacağı, teknik bilginin paylaşılacağı, girişim çalışmalarının sürdürüleceği, enstitülerin de yer alacağı Biyoteknoloji Vadisi dünyanın teknoloji üslerinden biri olacak. Biyoteknoloji alanında, üniversite ve sanayi iş birliğine yönelik projeler, patent çalışmaları, uluslararası rekabette belirleyici olma yöntemleri, pazarlama stratejileri gibi sektörün önünü açacak çok önemli konularda seminer ve eğitimler de düzenlenecek. Teknoloji Vadisi doğrudan biyoteknoloji sektörünün ihracat potansiyeline etki edecek.

KALKINMA HAMLESİ

Biyoteknoloji sektörünün yatırım ve sağlanan teşvikler açısından değerlendirmesini yapabilir misiniz?

BİYOSAD üyeleriyle birlikte biyoteknoloji endüstrisini oluşturacağımız bir üs. Biyoteknoloji Vadisi ile bir biyoteknoloji endüstrisinden söz etmek mümkün olacaktır. Türkiye’yi geleceğe hazırlayan çok önemli bir kalkınma hamlesidir. Vadi, her sektörde biyoteknolojik araçlarla faaliyet gösteren firma ve biyoteknolojik ürün gamını kapsayacak. Bünyemizde yer alan kuruluşlar ve finansman desteğine ihtiyaç duyan firmalar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının genişleyen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, İVME Finansman Paketi ve proje bazlı diğer destekler gibi birçok teşvikin yanı sıra, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için TÜBİTAK ve KOSGEB’in desteğini de alabiliyorlar.

BİYOSAD’ın önümüzdeki dönemlerde geliştirmeyi planladığı başka projeler var mıdır?

Evet, Biyoteknoloji Vadisi’yle iç içe geçmiş birçok yeni proje var. Sanayicilerimizin, üyelerimizin de önerileriyle daha birçok yenilikçi projeyi, birçok alt sektörü kapsayan çalışmaları gündeme alacağız. Hedefimiz bilim ve teknoloji odaklı uluslararası düzeyde oluşturacağımız üs ile tüm dünyaya örnek olmak. Ortak hedefimiz insanlığa hizmet etmek. Oluşturulacak yeniliklerle insanların sağlığını korumayı, yükseltmeyi hedefliyoruz. İnsanın hayatına dokunan her alanda yaşam standartlarını en üst seviyelere çıkarmak için var gücümüzle çalışacağız.