Hacettepe Teknokent, 2003 yılından bu yana edindiği bilgi birikimi ve Hacettepe Üniversitesi’nin ana kurucu ortaklığından aldığı güçle, Türkiye’nin ilk teknokentleri arasında öncü kimliği ile yer alıyor. Türkiye’nin tekno girişimcilik ekosistemini geliştirmek için girişimcilerin her zaman yanında olan Teknokent, yerli ve milli üretimi teşvik etmeyi, Türkiye’nin adını dünyada duyuracak AR-GE süreçlerine destek olmanın yanı sıra çıkan ürünlerin ticarileşmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.
Hacettepe Teknokent Genel Müdürü Sinan Pekşen, bölge olarak teknoloji odaklı yerli, milli ürün ve markaların sayısının artmasına odaklandıklarını söyledi. Teknokentte sayıları giderek artan oyun firmaları arasında bir diyalog platformu kurduklarını anlatan Pekşen, “Oyun girişimcileri için ön kuluçka ve kuluçka merkezimizi büyütmek arzusundayız. Sadece oyun girişimcilerinden oluşan bir oyun kuluçka merkezi açmak için çalışmalara başladık. Oyun firmalarına teknokentimizde daha fazla alan ve imkân sağlamak üzere araştırma ve çalışmalara devam ediyoruz” dedi.

Hacettepe Teknokent hakkında sizden genel bir bilgi alabilir miyiz?
Hacettepe Teknokent, 2003 yılında faaliyete başlamış ve o tarihten günümüze ülkemizin en çok tercih edilen teknoloji geliştirme alanlarından biri olma başarısını yakalamıştır. Yılların tecrübesi ile Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon ekosistemini geliştirmek için farklı sektörlerden pek çok girişimcimizin yanında olduk. Bilime ve teknolojiye katkıda bulunmak, ulusal üretimi teşvik etmek, ülkemizin adını dünyada duyuracak Ar-Ge süreçlerine destek olmanın yanı sıra, çıkan ürünlerin ticarileşmesine katkı sağlamak için büyük bir gayret ve özveri ile çalışmayı bugün de sürdürüyoruz.
Hacettepe Teknokent, yaklaşık 702.240 m²’si açık, 75 bin m²’si ise kapalı olmak üzere, Ar-Ge firmalarına toplamda 63.5 bin m²‘lik kiralanabilir yatırım alanı sunmaktadır. 11 binada güncel verilere göre 289 firma, alanında uzman 5000’e yakın çalışan, devam eden 568 Ar-Ge projesi, yeni girişimlerin desteklendiği ön kuluçka ve kuluçka merkezi, prototip atölyesi, pek çok başarılı çalışmaya imza atan Teknoloji Transfer Merkezi (TTM) ile Türkiye’nin en köklü teknokentleri arasında olmanın gururunu yaşıyoruz.
Hacettepe Teknokent şu anda yüzde yüz doluluk oranına sahip olmakla birlikte, sırada bekleyen yüzün üzerinde girişim ve firma var. Mevcut olanaklar içinde tüm talepleri karşılamaya ve çözüm üretmeye gayret ediyoruz. Bu arada önümüzdeki süreçte Hacettepe TGB alanı içerisinde yeni binalar yapmayı, sosyal alanları artırmayı da arzu ediyoruz.
Önemli bir başarımızdan bahsetmek isterim. Türkiye’deki tüm teknokentlerin belirlenen başarı kriterlerine göre sıralandığı endekste, Hacettepe Teknokent bir önceki yıla büyük bir sıçrama göstererek bu yıl 10’uncu sırada yer aldı. Geçen yıl pandemi nedeniyle yapılamayan, bir önce yılda ise 16’ıncı sırada yer alan Hacettepe Teknokent, 6 sıra birden yükselerek ilk 10’a girmeyi başardı. Hacettepe Teknokent Ankara’da ise 3’üncü sıraya yükselerek önemli bir başarı elde etti.
Teknokent olarak hangi alanlara yoğunlaşıyorsunuz?
Hacettepe Teknokent’i özel kılan etmenlerin başında kuşkusuz, dünyada sayılı üniversiteler arasında yer almamız, üniversitenin desteğini arkamızda görmek, akademik bilgi ve birikiminden faydalanmak, oldukça önemli. Bu konuda oldukça şanslıyız; Değerli Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran başta olmak üzere Yönetim Kurulumuzun tüm saygın üyeleri ve Hacettepe Üniversitesi’nin akademisyenlerinin olağanüstü ilgisi, desteği ve olumlu yaklaşımları ile hızla ve etkin bir biçimde büyüme ve gelişme sürecimizi ilk günkü heyecanla sürdürüyoruz. Hacettepe Teknokent’te farklı sektörlerde 289 firma yer alıyor. En fazla firmamızın bulunduğu sektör yazılım ve bilgisayar iletişim teknolojileri. Ardından savunma sanayi geliyor. Sağlık, medikal ve ilaç sektörü de yine önemli sektörlerimiz arasında.
Oyun sektörü de son bir yılda büyüyen sektörlerimizden birisi. Şu anda Hacettepe Teknokent bünyesinde oyun sektöründe faaliyet gösteren 16 ekip yer alıyor. Bunlardan birkaçı dünya çapında kendini kanıtlamış oyun şirketleri iken, bazıları ise henüz yolun başında, genç girişimcilerden oluşuyor. Oyun sektörü ile birlikte simülasyon ve siber güvenlik alanında faaliyet gösteren toplam 30 firmamız bulunuyor. Bunlardan biri de Picus Security. Geçtiğimiz günlerde 24 milyon dolar yatırım alan Picus, bu yatırımla milletlerarası pazarlardaki genişlemesini hızlandıracak.
Hacettepe Teknokent bünyesinde şu anda aktif olarak 568 Ar-Ge projesi yürütülüyor. Bu projelerin yüzde 70-80’i inovatif ürün ve hizmet geliştirme süreçlerinden oluşuyor. Örneğin binlerce kurum veya kişinin manuel olarak hazırladığı formların, dijital ortamda sayısız seçenekle hazırlanmasını sağlayan Jotform’un yaptığı iş, Hacettepe Teknokent’teki önemli inovatif faaliyetlerden biri. Hemen hemen her yıl ürününü geliştirerek, şu anda dünyada 10 milyon kullanıcıya ulaşmış durumda Jotform. Senyorapp ise yaşlı bireylerin günümüzün hızla değişen dijital dünyasına adapte olmasını sağlayan bir mobil uygulama ve henüz çok yeni olan bu proje de Hacettepe Teknokent’te doğup büyüyen inovasyon faaliyetlerine çok güzel bir örnek. Kuluçka firmalarımızdan Venüs Robotik Medikal ve Protez A.Ş.’in geliştirdiği proje ile engelli bireyler gündelik hayatımızda yaptığımız en temel ve basit hareketleri kolaylıkla yapabilecekler.
Oyun sektörünün gelişmesi için yürüttüğünüz faaliyetlerden bahseder misiniz?
Türkiye oyun sektörünün hız kazanması ile irili ufaklı pek çok farklı başarıya imza atan genç girişimcilerin kurduğu firmalar ortaya çıkmaya başladı. Örneğin Hacettepe Teknokent bünyesinde bulunan Loop Games firması, 2021 yılında büyük bir çıkış yaptı. Türkiye’de geliştirilen bu oyunlar küresel pazara hitap etmeye, dünya sıralamalarında üst sıralara yükselmeye başladı.
Hacettepe Teknokent bünyesinde şu anda 16 oyun firmamız var. Bu sayı bir yıl önce 5 idi. Bize başvuru yapan oyun firmalarının sayısı da her geçen gün artıyor. Yüzde yüz doluluk oranına sahip olduğumuz için henüz şirketleşmemiş girişimleri ön kuluçkadan, yeni kurulmuş bir girişim ise de kuluçka merkezimiz bünyesinden ekosistemimize katıyoruz. İmkanlarımız el verdiğinde ihtiyaç duydukları daha büyük ofis alanlarını kendilerine sunmaya çalışıyoruz. 2022 yılında sadece oyun girişimcilerinden oluşan bir oyun kuluçka merkezi açmak için çalışmalarımız sürüyor. Önümüzdeki süreçte stratejik bir vizyon ile, Hacettepe Teknokent olarak oyun sektöründe daha önde olmayı planlıyoruz.
Türkiye’nin oyun sektöründe daha çok söz sahibi olabilmesi gözlemlediğiniz konu başlıkları nelerdir?
Oyun sektörünün daha da fazla gelişmesi için gözlemlediğimiz bazı konu başlıkları var. En başta gelen konu nitelikli insan gücü, bir diğeri reklam ve pazarlama ihtiyacı ve firmaların gelir elde edene kadar ihtiyaç duyduğu finansman ile çoğunlukla reklam ve pazarlama için ihtiyaç duydukları yatırımcı arayışları.
Nitelikli insan gücü yetiştirmek için en önemli görev üniversitelere düşmekte. Hacettepe Üniversitesi Bilişim Enstitüsü bünyesinde de Bilgisayar Animasyonu ve Oyun Teknolojileri Yüksek Lisans programları bulunmakta. Başarılı oyun girişimlerinin bilgisayar, yazılım mühendisliği veya farklı disiplinlerden öğrenci alan bu programlardan eğitim aldığını biliyoruz. Benzer şekilde devlet ve vakıf üniversitelerinde açılacak lisans ve yüksek lisans programları, ihtiyaç duyulan iş gücü için bir kaynak olacaktır.
Bununla birlikte diğer sektörlerde de olduğu gibi mevcut firmalar staj ve aday mühendislik programlarıyla oyun sektörüne ilgi duyan öğrencileri ve yeni mezunları kendi bünyelerinde eğitmeleri sektör için çok önemli. Teknokentler olarak bizlerin de yeni girişimlerin ve firmaların yatırımcılarla buluşması için gerekli ortamları sağlaması gerekiyor. Bu konuyu önemsiyoruz. Bununla birlikte Üniversitelerin ilgili bölümleri ile ilişki kurarak, oyun sektörüne gençleri yönlendirmek gerekiyor. Üniversite ve oyun sektörü arasında bir köprü görevini üstlenmeli teknokentler.
Sizce simülasyon teknolojileri alanında faaliyet gösteren firmaların teknokentlerden ve devletten beklentileri nelerdir?
Simülasyon teknolojileri otomotiv, savunma, havacılık başta olmak üzere sağlık, eğitim, eğlence gibi birçok sektörde kullanılmaktadır. Pandemi ile birlikte simülasyon teknolojisinin kullanımı arttı. Örneğin Facebook yeni adıyla Meta’nın “Metaverse” yani sanal evren ile ilgili çalışma ve yatırımları gelecekte simülasyon teknolojilerinin günlük yaşam ve iş hayatına çok fazla etki edeceğinin bir göstergesi.
Firmaların devlet kurumlarından beklentileri ise geleneksel yöntemlerin dışına çıkarak simülasyon teknolojilerinin kullanılması konusunda istekli ve öncü olmaları. Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklikle yürütülen birçok başarılı proje bulunmaktadır. Bakım onarım hizmetlerinde, tehlike içeren eğitimlerin gerçekleştirilmesinde, öğrenmeyi öğrenmek gibi özel alanlarda oldukça başarılı projelere şahit oluyoruz. Biz de elimizden geldiğince bünyemizdeki firmaları hem yatırımcılarla hem de özel sektör ve kamu kuruluşları bir araya getirmeye çalışıyoruz
Türkiye’nin milli ve yerli siber güvenlik gücünü oluşturması için neler yapılabilir?
2021 Kasım ayı sonunda Milli Siber Güvenlik Zirvesi gerçekleştirildi örneğin. Bu tür etkinliklerle farkındalığın daha üst seviyelere çıkarılması çok önemli. Zirvede, ulusal siber güvenlik gücünün geliştirilmesi konuları ele alındı. Hacettepe Teknokent bünyesindeki firmalarımız da zirveye katıldı.
Siber güvenlik ürünlerinin yabancı kaynaklı olmasının ne tür sıkıntılara sebep olabileceğinin farkına vardık diye düşünüyorum. Bu nedenle devletimiz de ulusal siber güvenlik konusunda önemli adımlar atıyor. Bu doğrultuda Türk Silahlı Kuvvetlerine ait Siber Savunma Merkezi (SİSAMER) Projesi’nin yürütüldüğünü biliyoruz. Bununla birlikte savunma sanayisine hizmet edecek test ve değerlendirme altyapılarının geliştirilmesi, işletilmesi ve idamesi gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için TRTEST Test ve Değerlendirme AŞ kuruldu ve çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesinde de 200’e yakın firma ve 275’ten fazla ürün var. Milli Güvenlik Zirvesinde de kamu başta olmak üzere veri biriktiren ve işleyen tüm birimlerin, ulusal sistemlere güvenmesi gerektiği mesajı verildi.
Hacettepe Teknokent bünyesinde de siber güvenlik alanında faaliyet gösteren başarılı firmalarımız var. Bazıları dünya çapında işlere imza atıyor. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte bu konularda daha hızlı mesafe alacağına gönülden inanıyorum.
Girişimcilerin doğru yatırımcıyla buluşabilmesi için neler yapılabilir?
Girişimcilerin yatırım alması aşamasında en önemli konu doğru yatırımcı ile doğru girişimcinin buluşmasıdır. Bir girişime yapılan yatırımı sadece maddi yatırım ve kar beklentisi olarak görmemek lazım. Ülkemizde de artık gelişmeye başlayan yatırımcı ekosistemindeki çoğu yatırımcı yapacağı yatırım için dikey sektörleri belirlemekte ve yaptığı yatırımdan beklediği geri dönüşü elde edebilmek için yatırımını kendi bilgi birikimi ve iş ağı ile desteklemektedir. Aynı şekilde çoğu girişimin yatırımcıdan beklentisi satış, pazarlama, globale açılma gibi konularda destek verecek, geçmiş startup tecrübeleri olan yatırımcı ile buluşmak. Bizler de bu noktada iletişimde olduğumuz yatırımcılarla, girişimcileri bir araya getiriyoruz. Hacettepe Teknokent olarak yatırımcı sohbetleri programları düzenliyoruz. Yatırımcı arayışında olan firmalarımızla özellikle ilgilenmeye ve destek olmaya gayret ediyoruz.
KURULUŞ: HACETTEPE TEKNOKENT
KURULUŞ TARİHİ: 2003
TOPLAM YERLEŞİM ALANI: 2.006.033 m²’
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ’NİN POLATLI KAMPÜSÜ: 703.391 m²
DOLULUK ORANI: 100/100