Topçu üretim kapasitesinin artırılması, ABD’nin Ukrayna ve İsrail’e daha etkili silah yardımı sağlamasına olanak tanıyacak. Ekim 2023’ten bu yana mühimmatlarını hızla tüketen bu ülkeler, başta Ukrayna olmak üzere bölgesel güç dinamiklerini ciddi şekilde bozuyor. ABD, bir NATO üyesine olan güvenini derinleştirerek mühimmat stoklarını yenilemeyi amaçlıyor. Yerli silah üretiminin temelini oluşturan trinitrotoluen ve nitroguanidin gibi önemli itici gazların Türkiye’den temin edilmesi bekleniyor.

F-35 programına üyeliğin Türkiye açısından faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Ülkenin daha düşük işgücü maliyetleri, uçak bileşenlerinin daha uygun maliyetle üretilmesine olanak tanıdı ve çok sayıda NATO üyesi ile İsrail ve Japonya gibi NATO dışı seçilmiş bir avuç müşteri için genel fiyatı düşürdü. ABD, F-35‘lerin İsrail ve Türkiye dışında herhangi bir Ortadoğu ülkesine satışını sürekli olarak reddetti. Bu ayrıcalık, 1960’ların ortasından bu yana İsrail’le kurulan güçlü savunma bağlarını ve Türkiye’nin bölgedeki Batı Bloku çıkarlarının korunmasında hayati önem taşıyan kilit bir NATO üyesi rolünü yansıtıyor. Bu iki devletin nükleer güç olarak tanınması, onların bölgedeki Batı çıkarları açısından önemini güçlendiriyor. F-35’in nükleer silahların dağıtımı için ideal bir savaş uçağı olduğunu belirtmekte fayda var

TÜRK F-35’LERİ
Başlangıçta Türk Hava Kuvvetleri, 30 adet F-35 Lightning II’den oluşan ilk resmi partinin gelişini özetleyen bir teslimat programıyla birlikte 100 adet F-35’lik bir filo alacaktı. Bu program, 2018’de 2 uçağın, 2019’da 4 uçağın ve 2020’den 2022’ye kadar her yıl 8 uçağın aşamalı olarak teslim edilmesi planlarını içeriyordu. Bu strateji kapsamında 34 Türk pilotun F-35 eğitimi için ABD’ye gönderilmesi yönünde bir girişim geliştirildi. Ancak ABD‘nin uyguladığı ambargo ve CAATSA yaptırımları nedeniyle bu titiz planlar aniden durduruldu. Türkiye’nin S-400 uçaksavar füze sistemini satın alması bu sıkı tedbirleri tetikledi. Bu yaptırımların ardından Türk Hava Kuvvetleri’ne yönelik 6 adet F-35A’nın üretimi, ambargonun açıklandığı tarihte zaten tamamlanmış durumdaydı. Bu olaylar dizisi, sonuçta Türkiye’nin Eylül 2021’de F-35 programından çıkarılmasına yol açtı. Bu beklenmedik olaylara rağmen Türkiye, programa halihazırda 1,4 milyar ABD doları tutarında etkileyici bir yatırım yapmıştı.