2021 yılını pandeminin gölgesinde tamamladıklarına dikkat çeken Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu; “Küresel ekonomideki belirsizlikler, gemi hat kısıtlamaları, çip sorunu ve konteyner bulmakta yaşanan ciddi sıkıntılara rağmen ülke olarak ihracatta güçlü bir performans sergiledik. Bu performansın 2022 yılında da devam etmesini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
ORTA-UZUN VADEDE ÜRETİM İMKÂNI
Son dönemdeki ihracat performansını değerlendirebilir misiniz?
Bu yılın ilk yarısına baktığımızda; ocak-şubat ve mayıs aylarında kendi bulundukları ay içerisindeki en yüksek; mart-nisan ve haziran aylarında ise aylık bazda tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdik. Ülkemiz için ihracat, büyümenin lokomotifi halinde. Türk ihracatçısının şartları zorlayarak gösterdiği performans, ülkemizi ihracat rekorları kırmaya alıştırdı. Bu performansından dolayı tüm sanayicilerimizi, üreticilerimizi ve ihracatçılarımızı bir kez daha kutluyorum. Bununla birlikte, ithalatımızda da yılbaşından bu yana ciddi artış olduğunu görüyoruz. Burada rekabetçi kurun etkisine değinmek istiyorum. Öngörülebilir ve enflasyona ezilmeyen bir kur; ihracatı desteklemesi açısından değerli olduğu gibi, tüketim malları ithalatının da azalmasına, orta uzun vadede, üretilebilme imkânı olan ürünlerin ülkemizde üretilmesini de yönlendirdiğini düşünüyoruz. İhracat artışımızda Çin’deki maliyetlerin artmasıyla, tedarik zincirlerindeki değişimin bizim lehimize gelişmesinin de etkisini görüyoruz. Çin’den AB’ye ve ABD’ye konteyner yetersizliği, navlun fiyatlarındaki ciddi artış nedeniyle, bizim coğrafi konumumuzun Avrupa’ya yakınlığının bir kez daha avantaj sağladığını düşünüyoruz. Avrupa malumunuz bizim en büyük pazarımız. İhracatımızda yüzde 55’lik paya sahip. Tırlarla Avrupa’ya yapılan ihracatın ne kadar sürdürülebilir olmadığını düşünsek de, bu dönemde bize avantaj sağladığını söyleyebiliriz. Burada da ürünlerimizin Avrupa’ya hızlı ulaşması ve tarife dışı engelleri elimine etmek için, AB aday ülke sıfatı ile Avrupa fonlarını da kullanarak, hızlı demiryolu projelerine öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Rekabet gücümüzü artıracak şekilde ürünlerimizin hızlı bir şekilde Avrupa’ya ulaştırılabilmesiyle, kısa vadede çok daha yüksek ihracat seviyelerine ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. İhracatın büyüyerek devam etmesi için sanayicilerin ve üreticilerin desteklenmesinin önemli olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim.
REKABET GÜCÜNE KATKI
Serbest bölgelerimizin bölgesel ve ülke ekonomisine ne gibi katkıları vardır?
Serbest bölgelerde, ithal girdi kullanarak üretim yapan yerli firmalara gümrük vergisiz mal girişi imkânı sağlayarak, yurt dışındaki rakipleri ile aynı şartlarda üretim yapma imkânı sunuluyor. Türkiye menşeli ham madde veya ara malların ülkemizden ihraç niteliğiyle serbest bölgelere alımı sağlanarak, üretim maliyetlerine uygunluk ile uluslararası alanda rekabet imkânlarının artırılması ve ülkemizdeki ihracatçılara destek olunmasına imkân veriliyor. Böylece; mevzuat, bürokratik ve lojistik olarak sağlanan kolaylıklar nedeniyle ülkemizin ihracat imkânları ve döviz girdisi artırılıyor. Ayrıca, ülkemizde ihraç amaçlı üretim için kullanılan yurt dışı menşeli hammadde ve ara malların, serbest bölgelerden istenilen miktarlarda girişi kısa sürelerde yapılarak üretim ve finansman maliyetlerinin azalmasına destek veriliyor. Bu bölgelerden hammadde ve ara mallara kısa sürede erişim imkânı sağlanıyor. Böylece ülkemiz ihracatının gelişimine ve firmaların rekabet gücüne katkı veriliyor. Diğer taraftan; yabancı sermayeli firmalar, risk faktörünün düşük, sağlanan teşvik ve avantajlar sonucu kârlılığın daha yüksek olduğu serbest bölgelerde daha kolay yatırım olanakları buluyor. Böylece ülkeye yabancı yatırımların ve yeni teknolojilerin girmesine olanak sağlanıyor. Ayrıca, yeni istihdam alanları yaratılarak ülke işgücüne ve ekonomisine destek veriliyor.
SEKTÖREL GELİŞMEYE TEŞVİK
TOBB bünyesinde kurulan Türkiye Serbest Bölgeler Meclisi, koordinasyonunuzda ne tür çalışmalar yapmaktadır?
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde sektörel gelişmeyi teşvik etmek amacıyla oluşturulan Serbest Bölgeler Meclisi, birliğimiz adına gerek sektörlerimizde ortak görüşlerin oluşturulmasına, gerekse özel sektör ile yetkili merciler arasında bir temas noktası olarak kamu özel sektör işbirliğinin geliştirilmesine imkân sağlıyor. Sektörlerle ilgili mevzuat değişiklikleri meclis üyelerine bildiriliyor. Sektörel mevzuat ile ilgili kamu kurumlarının getirmeyi planladığı düzenlemelere ilişkin meclis görüşleri oluşturularak birliğimiz aracılığı ile ilgili kamu kurumlarına iletiliyor. Bu bağlamda çalışmalarına devam eden Türkiye Serbest Bölgeler Meclisimiz ile Dünya Serbest Bölgeler Örgütü (WFZO) arasında; “Ulusal İrtibat Noktası Anlaşması” imzalandı. Anlaşma ile Türkiye Serbest Bölgeler Meclisi Türkiye’de temas noktası haline geldi.
TÜRKİYE’YE BİLGİ AKIŞI GÖREVİ
Ulusal irtibat noktası olan TOBB Türkiye Serbest Bölgeler Meclisi, Türkiye için odak noktası olarak hareket etmek üzere Dünya Serbest Bölgeler Örgütü ile ülkemizdeki serbest bölge ekosistemi arasında bilgi alışverişi ve akışını sağlama görevi üstlendi. Bu kapsamda ‘İrtibat Noktası Anlaşması’ sonrasında TOBB Serbest Bölgeler Meclisi’nin, WFZO-Dünya Serbest Bölgeler Örgütü ile “All in One” Sözleşmesi gündeme gelerek Türkiye Serbest Bölgeleri Kurucu ve İşletici şirketlerin doğrudan WFZO-Dünya Serbest Bölgeler Örgütü üyeliği olma hakkı kazandırma çalışmaları devam ediyor. Bu sayede, Türkiye Serbest Bölgeleri Kurucu ve İşletici şirketlerin uluslararası organizasyonlara katılım, bilgi akışı ve tanıtım imkânları artırılacaktır. Türkiye Serbest Bölgeler Meclisi faaliyetlerinden biri de Serbest Bölgeler Tanıtım Grubu oluşturulmasıdır. 18 serbest bölge kurucu ve işletici şirketin bir araya gelmesi ile kurulan Tanıtım Grubu; serbest bölgelerin hedef pazarlarda tanıtılmasında rol almayı ve Türkiye’nin üretime dayalı ihracat hedeflerinin gerçekleştirilmesinde öncü olmayı amaçlıyor. Tanıtım Grubu bölgesel yatırım ajansları ve ticaret müşavirleri ile ortak hareket ederek, belirlenmiş sektörlere yönelik tanıtım faaliyetlerine odaklanacaktır.
SEB’LERDE İHRACAT ŞARTI DÜŞÜRÜLMELİ
Serbest bölgelerimizin, muadilleri olan serbest ve ticari bölgelerden farklılıkları var mıdır?
Dünya üzerinde değişik kıtalarda değişik serbest bölge modelleri uygulanıyor. Her ülke kendi ekonomik beklentileri doğrultusunda model tercihi yapıyor.
Genel olarak bakıldığında;
*Uzak-Doğu Serbest Bölgeleri’nde ihraç amaçlı üretim faaliyeti yapılıyor ve düşük vergili sistem uygulanıyor.
*Orta-Doğu Serbest Bölgeleri’nde üretim ve ticari faaliyetler yapılıyor. Düşük vergili veya vergisiz sistem uygulanıyor.
*Avrupa Serbest Bölgeleri’nde ticaret ve re-eksport faaliyetleri yapılıyor ve vergili sistem uygulanıyor. Münferit serbest bölgeler vergisiz sistemde çalışıyor.
*Kuzey ve Güney Amerika Serbest Bölgeleri’nde ticaret, re-eksport ve üretim faaliyetleri yapılıyor. Düşük vergili veya vergisiz sistem uygulanıyor.
*Afrika Serbest Bölgeleri’nde ise ticaret ve üretim faaliyetleri yapılıyor. Düşük vergili veya vergisiz sistem uygulanıyor.
Bazı ülkelerde ise yabancı sermayeli yatırımların artırılması için teşvik olarak bedelsiz arazi tahsislerinin de yapılması söz konusu olabiliyor. Ülkemizdeki serbest bölgelerde sağlanan en önemli teşvikler içerisinde, üretim faaliyetleri yüzde 100 oranda gelir ve kurumlar vergisi istisnasına sahip olup üretici firmaların mallarının yüzde 85’inin yurt dışına gönderilmesi halinde çalıştırdıkları işçi ücretlerinden gelir vergisi istisnası sağlanıyor. Bunun yanı sıra bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme, depolama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan ve hizmetin tamamını Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurtdışında bulunanlara veren hizmet işletmelerinin, söz konusu hizmetlere konu malların serbest bölgelerden Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla yaptıkları faaliyetler yüzde 100 oranda gelir ve kurumlar vergisi istisnasına sahiptir. Fakat Serbest bölgelerdeki bu teşviklerden faydalanabilmek için bildiğiniz üzere üretici firmalara yüzde 85 oranında ihracat yapma zorunluluğu şartı var. Bu oranın yüksek olduğunu düşünüyoruz. Serbest bölgelerde üretim yapan firmalar böylece iç pazarı kaybediyor. Yüzde 85 oranında ihracat yapma zorunluluğu şartının yüzde 60’a düşürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.