Bağışıklığı Güçlü Ticaret

Avrupa’ya ve gelişmekte olan pazarlara erişimde şirketlere büyük avantajlar sağlayan Ege Serbest Bölgesi 2.5 milyon metrekarelik alanında ileri teknolojiye dayalı ürünler üretiliyor.
Ege Serbest Bölgesi Ege Serbest Bölgesi

Avrupa’ya ve gelişmekte olan pazarlara erişimde şirketlere büyük avantajlar sağlayan istihdamı destekleyen Ege Serbest Bölgesinin 2.5 milyon metrekarelik alanında ileri teknolojiye dayalı ürünler üretiliyor. Serbest bölgede otomotiv, havacılık, savunma, yazılım, bilişim ve elektronik gibi inovasyona açık sektörler faaliyet gösteriyor.

Ticarî lokasyonun kalbinde

2,5 milyon metrekareye denk gelen 250 hektarlık alanıyla, İzmir’in son derece gelişmiş  endüstri parkını oluşturan Ege Serbest Bölgesi, 21 bin 300 kişilik nüfusuyla, neredeyse kalabalık bir “semti” istihdam ediyor. Bölgeden, 2021 yılında toplamda 144 ülkeye ihracat gerçekleştirilirken, burada üretilen ürünlerin yüzde 75’ini ileri teknolojili ürünler içeriyor. Ürettiği ekonomik değer ve sağladığı istihdamla Türkiye’nin en büyük serbest bölgesi olan Ege Serbest Bölgesi, dünyanın pandemi ile boğuştuğu 2021 yılında 4.7 milyar dolarlık ticaret hacmi ve 2.3 milyar dolarlık ihracat sağlayarak 21 bin 300 kişilik istihdam rakamına ulaştı. Bölge, geçtiğimiz yıl elde ettiği bu rakamlarla son 10 yıldaki en iyi büyümeyi sağlamış oldu.  

Kent ekonomisini sırtlayan aktörlerden olan Ege Serbest Bölgesinde üretim yapan firmalar; kurumlar vergisi ve gelir vergisinin yanı sıra farklı birçok artıya da sahip. Bölge ayrıca, araçla İzmir Havalimanı’na 5, İzmir Alsancak Limanı’na ise 15 dakikalık mesafede bulunuyor. Bu yönüyle de özellikle Avrupa’ya ve gelişmekte olan pazarlara erişim açısından firmalara bir geçiş kapısı görevi görüyor.

Burada kesinti yok

Bölgeden en çok ihracat yapılan ilk 3 ülkenin sırasıyla; 604 milyon dolarla Almanya, 226 milyon dolarla ABD ve 219 milyon dolarla Fransa olduğunu söyleyen ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, Bölgede üretilen malların A.TR belgesi düzenlenmesi halinde AB üyesi ülkelere serbest olarak gönderilebildiğini söyledi. Güler, “Türkiye’de gümrük vergisine tabi olan Gümrük Birliği dışında yer alan ülkelerden gelen ürünlere de ESBAŞ’a girişte herhangi bir gümrük vergisi uygulanmıyor. 3. parti ülkelerden gelen ürünler SEB’e geldikten sonra direkt veya üretimin bir girdisi halinde AB üyesi ülkelere gönderilecekse, bu durumda bu ürünlerle ilgili telafi edici vergiler ödemek zorunda. Bölgemiz gümrük hattının dışında kabul edildiğinden ötürü burada yapılan ithalatlar herhangi bir gümrük vergisi, kesintisi, özel tüketim vergisi gibi ithalat harcamalarına konu olmuyor” şeklinde konuştu.

Yüksek ihracat rakamı

Yüksek teknolojiye dayalı üretim yapan firmaları bünyesinde toplayan ve pazarlama çalışmalarını da aynı yönde gerçekleştiren ESBAŞ’ın genişleme alanında bilişim ve yazılım sektörleri başta olmak üzere katma değerli üretim yapan firmaları bölgeye çekme hedefleri olduğunu söyleyen Güler, 172 firmada 21 bin 300 kişi istihdam eden Ege Serbest Bölgesinin  ihracatta önemli rakamlara imza attığını belirterek, “Türkiye’de ihracatın kilogram fiyatı son üç yılda ortalama 1,33 dolar olurken, Ege Serbest Bölgesinde ihracatın kilogram fiyatı son üç yıl verilerine göre ortalama 8,92 dolar olarak gerçekleşti” bilgisini verdi.

Mükemmellik yolculuğu ödüllerle dolu

Ege Serbest Bölgesi, bünyesinde üretilen ileri teknolojili ürünler sayesinde ülke ve kent ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Ege Serbest Bölgesi, 500 kişilik uzman kadrosuyla kurucusu olan ESBAŞ’ın başarılı çalışmaları sayesinde, KalDer tarafından verilen ‘Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü alan ilk serbest bölge oldu. 2021 yılında PERYÖN’den ‘İnsana Değerde Liderlik Büyük Ödülü’nü alan ESBAŞ, son 3 yıldır da Great Place to Work tarafından Türkiye’nin en iyi işvereni olarak seçiliyor. Otomotiv, havacılık, savunma sanayi, yazılım, bilişim, gıda, elektronik, makine ve tekstil sektörlerinin yoğun olduğu bölge, yerli ve yabancı firmaların dünya pazarlarına erişiminde büyük avantajlar sunuyor.

ESB, yeşil mutabakata uyumu arttırıyor

Dr. Faruk Güler, Ege Serbest Bölgesinin, iklim krizi ile birlikte yeşil mutabakat gibi politika çerçevelerine uyumlu yönetilen bölgeleri tercih eden yatırımcıların ilgisini daha çok çekmeye başladığını belirterek, şunları söyledi: “Çünkü ESBAŞ olarak uzun yıllardır Ege Serbest Bölgesinde çevreyi koruyan uygulamaları hayata geçiriyoruz. 2015-19 döneminde Türkiye’ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 58,4’ünü AB’li firmaların getirdiğini ve ülkemizin ihracatının yüzde 50,9’unun bu ülkelere yapıldığını dikkate alacak olursak, Türkiye’nin de çevreyle uyumlu yatırım politikaları geliştirmek zorunda olduğunu görürüz. Biz su tüketimini azaltmaktan, yenilenebilir enerji kullanmaya, sıfır atık uygulamasından, doğayı kirletici faaliyetlere bölgede izin vermemeye kadar çevre konusunda gerçekleştirdiğimiz birçok yatırımla Ege Serbest Bölgesini, çok önceden Avrupa Yeşil Mutabakat kriterlerine uygun yönetilen örnek bir endüstri bölgesi haline getirmeyi başardık. Bu yatırımlarımızı Ege Serbest Bölgesini Yeşil Mutabakata tam uyumlu hale getirinceye kadar devam ettirmeye kararlıyız.”