Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 40’ını gerçekleştiren KOBİ’ler, dış satışlarını artırmaya başladı. Peki pandemi döneminde KOBİ’ler bu denli büyümeyi nasıl başardı.
2018 yılında 60 bin civarında olan ihracatçı KOBİ sayısı haziran ayı itibariyle 100 bine ulaştı. Özellikle e-ticaret kanalları üzerindeki talebin artmasıyla KOBİ’lerin ihracatının önümüzdeki yıllarda hızlı yükselişini sürdürmesi bekleniyor.
DİJİTALLEŞEREK İHRACATTA ATAĞA KALKTI
Salgın sürecinde dijitalleşmenin hız kazanmasıyla beraber e-ticaret alanı şirketler için en önemli satış platformu haline geldi. KOBİ‘lere en büyük pandemi desteği dijitalden geldi. KOBİ ölçeğindeki firmalar, pandemi sürecinde fiziksel satışlarda yaşanan keskin düşüşlere çözümü e-ticarette buldu.
Türkiye’de pandemi öncesi yaklaşık 70 bin KOBİ e-ticaret faaliyetleri gerçekleştirirken, bu sayı geride kalan iki yılda yüzde 700 artış göstererek 500 bine yaklaştı. Yurt içi satışların yanı sıra dijital satışlarla dünyaya açılan firmaların sayısı da hızlı bir yükseliş gösterdi. Mikro ihracat yapan işletmeler, bu alandaki yatırımlarını da artırdı. 2018 yılında 60 bin civarında olan ihracatçı KOBİ sayısı haziran ayı itibariyle 100 bine yaklaştı. Bu firmaların gerçekleştirdiği ihracat ise 100 milyar dolara ulaştı.
KÜRESEL TİCARETİN YÜZDE 40’I DİJİTALE KAYACAK
Küresel pazara açılan firmalara desteklerini artıran KOSGEB, KOBİ’lerin ihracat atağında önemli destekler sağlıyor. İstihdamdan da yüzde 70’e yakın, toplam cirodan ise yaklaşık yüzde 50 pay alan KOBİ ölçeğindeki işletmeler, kısa sürede birçok farklı coğrafyaya ürünlerini ulaştırıyor. Türkiye son dönemde 2,6 milyar dolarlık e-ihracat satışına ulaşırken, e-ihracatın 2021 yılında genel ihracat içindeki payı yüzde 1,3 düzeyinde. 2030 yılında bu oranın yüzde 10’a ulaşması hedefleniyor. Yapılan araştırmalar, 2035 yılında dünya ticaretinin yüzde 40’ının dijital satışlardan gerçekleşeceğini ortaya koyuyor.
ÖNCE MARKANIZI OLUŞTURUN
Mikro ihracata başlayan birçok firmanın yanı sıra önemli oranda işletme de mikro ihracata girme noktasında kararsızlık yaşıyor. Global pazara açılmaya korkan firmalar, nasıl başlayacağını bilmediği için satış yapmaktan kaçınıyor. Mikro ihracat süreci uluslararası pazarda marka oluşturmakla başlıyor. Global pazarda satış yapılacak bölge ve hedefler seçildikten sonra bir lojistik firmasıyla planlama yaparak adım atmak gerekiyor. Bu noktada, ürün maliyetlerinin nasıl düşürülebileceği, hangi ülkelere satış yapmanın daha kazançlı olacağı açısından alınacak danışmanlıklar çok büyük önem taşıyor.