Altının Dijital Geleceği: Türkiye İçin Yeni Finansal Model PGI

Dünya Altın Konseyi’nin “Wholesale Digital Gold” raporu, altını yalnızca kasada bekleyen bir değer olmaktan çıkararak dijital mülkiyete dayalı bir finansal varlık haline getiriyor. “Pooled Gold Interests (PGI)” modeli, altının hem mülkiyet hem likidite dengesini yeniden kuruyor. Türkiye ise sahip olduğu fiziksel ve dijital altyapı sayesinde bu dönüşümün öncüsü olmaya en uygun ülkelerden biri.

Prof. Dr. Metin Duyar

Altın Artık Sadece Saklanmayacak, Kullanılacak

Altın, yüzyıllardır güvenin, rezervin ve istikrarın sembolü. Ancak bugüne kadar finansal sistemdeki yeri, çoğu zaman “depolanan değer” olmanın ötesine geçemedi. Londra, Zürih veya Hong Kong gibi merkezlerde işlem gören altın, ya tahsislendirilmiş (allocated) biçimde güvenli ama hantal, ya da tahsissiz (unallocated) biçimde likit ama riskli yapılarla işlem görüyordu.

Dünya Altın Konseyi’nin 2025 tarihli “Pooled Gold Interests and Wholesale Digital Gold – A New Vision for the Gold Market” başlıklı raporu bu dengeyi değiştirmeyi hedefliyor.

Rapor, altını temsil eden dijital mülkiyet haklarının tanımlandığı Pooled Gold Interests (PGI) modelini tanıtıyor. Bu model, fiziksel altını temsil eden ama dijital ortamda devredilebilen bir mülkiyet sistemi kurarak, altını pasif bir yatırım aracından aktif bir finansal varlığa dönüştürüyor. Kısaca, PGI modeli altını yalnızca “sahip olunan” değil, kullanılabilen bir değer haline getiriyor.

PGI Modelinin Yapısı: Havuzlanmış Mülkiyet, Dijital Transfer

PGI’nin teknik kurgusu üç temel bileşenden oluşuyor: fiziksel havuz, dijital kayıt sistemi ve finansal teminat katmanı.

1. Fiziksel Katman – Havuzlanmış Mülkiyet

PGI sisteminde altın, kasalarda tutulan “Good Delivery” standardındaki külçelerden oluşan bir havuz (gold pool) içinde birleştiriliyor. Bu havuzun ortak sahipleri (“Core Participants”), barlara paylı mülkiyet temelinde sahip oluyor. Her katılımcının mülkiyet hakkı, bu havuzun belirli bir oranına karşılık geliyor.

Bu yapı İngiltere’deki Sale of Goods Act 1979 (SOGA)’nın 20A maddesine dayandırılmıştır. Bu madde, belirli bir “bulk” içindeki malların — örneğin altın barların — ortak mülkiyet altında tutulmasını ve pay bazında devredilmesini hukuken mümkün kılar.

Dolayısıyla yatırımcı, fiziksel barı tek başına sahiplenmez; onun yerine “havuzdaki barların %x’lik payına” sahip olur.

2. Dijital Katman – Tokenizasyon ve Transfer Mekanizması

Bu mülkiyet hakları dijital ortamda PGI tokenları ile temsil edilir.

Her token, sistemdeki toplam altın havuzundaki oransal bir payı temsil eder. Bu tokenlar, izinli bir blokzincir (permissioned DLT) üzerinde saklanır ve elektronik olarak devredilebilir.

Her transfer, bir “akıllı sözleşme” tarafından doğrulanır. İşlem gerçekleştiğinde sistem otomatik olarak havuzdaki mülkiyet oranlarını günceller.

Böylece fiziksel altın yerinden oynamadan mülkiyet el değiştirir. Bu mekanizma, hem karşı taraf riskini ortadan kaldırır hem de anlık mutabakat (instant settlement) sağlar.

3. Finansal Katman – Teminat, Takas ve Likidite

PGI modelinin en yenilikçi yönü, altını finansal teminat olarak kullanılabilir hale getirmesidir.

Bugün küresel finansal sistemde altın, çoğu zaman teminat rejimlerinin dışında kalır. Çünkü tahsislendirilmiş altın çok yavaş devredilir; tahsissiz altın ise kredi riski taşır.

PGI bu ikilemi ortadan kaldırıyor:

Altın, hem teminat olarak gösterilebiliyor hem de iflas koruması (bankruptcy remoteness) altında güvenli biçimde tutulabiliyor.

Rapor, bu sistemin repo, marjin, türev ve takas işlemlerine entegre edilmesiyle altının sermaye piyasalarındaki etkinliğini katlayabileceğini öngörüyor.

Dünya Altın Konseyi, bu nedenle İngiltere ve AB düzenleyicileriyle birlikte Financial Collateral Arrangements (FCARs) mevzuatında altının teminat statüsünün genişletilmesi üzerine görüşmeler yürütüyor.

Türkiye’nin Avantajı: Alt Yapı Hazır

Türkiye, dijital altın modeline geçiş için gerekli altyapıya dünyada en hazır ülkelerden biridir.

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası (KMKTP), Takasbank Altın Transfer Sistemi (ATS) ve BiGA (Bir Gram Altın) projesi, PGI’nin temelini oluşturan unsurları zaten barındırıyor.

  • KMKTP, fiziksel işlemleri uluslararası standartta yönetiyor.
  • ATS, gram bazında dijital altın transferine imkân tanıyor.
  • BiGA, blokzincir tabanlı altın tokenizasyonunun ilk örneğini sunuyor.

Ancak mevcut yapılar, PGI’nin “havuzlanmış mülkiyet” ve “finansal teminat” işlevlerini henüz desteklemiyor.

Türkiye’nin buradan sonraki adımı, bu sistemleri daha derinlemesine bir mülkiyet modeline taşımak olmalı.

Türkiye İçin Model Önerisi: Dijital Altın Payı (DAP)

PGI’nin Türkiye’deki karşılığı Dijital Altın Payı (DAP) sistemi olabilir.

Bu model, mevcut fiziksel ve dijital altyapıyı kullanarak yerli bir “Pooled Gold Interests” uygulaması ortaya koyabilir.

1. Fiziksel Katman – Altın Havuzu

Borsa İstanbul kasalarında tutulan altınlar, Takasbank gözetiminde “DAP Havuzu” içinde birleştirilebilir. Katılımcılar (bankalar, portföy yönetim şirketleri, bireysel yatırımcılar) bu havuza yatırım yapar ve altının belirli oranında pay sahibi olurlar. Her barın kimlik bilgisi (seri numarası, ağırlık, saflık) blokzincire işlenir.

2. Dijital Katman – DAP Tokenları

Her 1 gram altına karşılık 1 DAP tokenı üretilir.

DAP tokenları, Takasbank BiGA altyapısı üzerinde izinli blokzincir ortamında işlem görür.

Her token, fiziksel altının bir kısmına doğrudan “yararlanma hakkı” verir.

3. Finansal Katman – Teminat ve Kullanım Alanı

DAP tokenları, bankalar arası repo işlemlerinde, kredi teminatlarında veya türev piyasalarda güvenli şekilde kullanılabilir hale gelir.

Böylece altın, hem likit bir finansal varlık hem de dijital bir teminat aracı haline gelir.

Teknik Gereksinimler ve Hukukî Uyum

Türkiye’nin DAP sistemine geçişi için üç temel düzenleme gereklidir:

  1. Hukukî Tanım: Türk Ticaret Kanunu’na “kıymetli maden havuzlarında paylı mülkiyet” kavramı eklenmeli.

Mülkiyet hakkı, altının bir kısmına değil, havuzun toplamına orantılı olarak tanımlanmalı.

  1. Teminat Statüsü: SPK, BDDK ve TCMB tarafından yayımlanacak bir “Dijital Altın Rehberi” ile DAP tokenlarının finansal teminat olarak kullanılabileceği resmen ilan edilmeli.
  2. Denetim ve Şeffaflık: Havuzlar bağımsız denetçiler tarafından düzenli olarak kontrol edilmeli, altın bar listeleri kamuya açık olarak paylaşılmalı.

Böylece sistemin güvenilirliği pekiştirilir.

Bu düzenlemeler tamamlandığında Türkiye, dünyada PGI konseptini ulusal düzeyde uygulayan ilk ülkelerden biri olabilir.

Beklenen Etkiler: Finansal Derinlikten Ekonomik Dönüşüme

DAP sisteminin Türkiye ekonomisine kazandıracağı stratejik faydalar oldukça güçlüdür:

  • Finansal derinlik: Altın teminatlı repo, marjin ve kredi piyasaları gelişir.
  • Likidite artışı: Bankalar ve yatırımcılar arasında altın tabanlı transferler hızlanır.
  • Kayıt dışılıkla mücadele: Yastık altındaki altın sisteme güvenli biçimde çekilebilir.
  • Cari açık kontrolü: Fiziksel altın ithalatı azalır, dijital altın iç piyasada daha fazla işlem görür.
  • Sanayi zincirinde şeffaflık: Rafineri, kuyumculuk ve teknoloji sektörlerinde altın akışı izlenebilir hale gelir.
  • Uluslararası rekabet: İstanbul, Londra-Dubai ekseninde bölgesel dijital altın merkezi haline gelir.

Sonuç: Altını Saklamaktan Kullanılan Değere

Altın, binlerce yıldır uygarlıkların parasal hafızasında bir “değer deposu” olarak yer aldı. Ancak bugünün dijital ekonomisinde, artık yalnızca güvenli bir liman olmak yeterli değil. Finansal sistemin dönüşüm hızı, altının pasif konumunu sürdürülemez kılıyor. Yeni dönemde altın, sadece saklanan değil, işleyen bir değer olmak zorunda.

Dünya Altın Konseyi’nin geliştirdiği Pooled Gold Interests (PGI) modeli bu dönüşümün teorik değil, uygulanabilir bir çerçevesini sunuyor. Fiziksel mülkiyet ile dijital temsilin birleşimi sayesinde, altın hem güvenli bir varlık hem de devredilebilir bir teminat haline geliyor.

Bu yaklaşım, altının finansal sistemdeki rolünü temelden değiştiriyor: Artık altın, yalnızca bir rezerv değil, kredinin, teminatın ve ödeme sistemlerinin merkezinde dolaşan bir sermaye bileşeni haline geliyor.

Bu dönüşümün Türkiye açısından önemi, sadece finansal değil, stratejiktir. Çünkü Türkiye, tarihsel olarak altınla güçlü bir bağa, kurumsal olarak sağlam bir piyasa altyapısına ve teknolojik olarak gelişmiş dijital sistemlere sahiptir.

Borsa İstanbul, Takasbank, ATS ve BiGA projeleri, PGI vizyonunun altyapısını fiilen oluşturmuştur. Ancak bu altyapının gerçek potansiyelini açığa çıkaracak şey, altının “paylı dijital mülkiyet” modeliyle bütünleştirilmesidir.

Dijital Altın Payı (DAP) adıyla tanımlanabilecek bu model, Türkiye’ye hem finansal hem ekonomik çok boyutlu bir kazanç sağlar:

1. Finansal Derinlik ve Likidite

DAP sisteminde altın, bankalar ve finans kuruluşları arasında anlık teminat olarak kullanılabilir.

Bu, repo ve marjin piyasalarını genişletir, kredi faizlerinin daha düşük ve rekabetçi seviyelerde oluşmasını sağlar. Altın, artık sistemin “ölü sermayesi” değil, aktif likidite kaynağı haline gelir.

2. Ekonomik Güven ve Rezerv Yönetimi

Türkiye’nin toplam altın rezervi, merkez bankası ve hanehalkı birikimleriyle birlikte değerlendirildiğinde, 8.000 tonu aşıyor.

DAP modeliyle bu devasa değer, kasalarda bekleyen bir metal olmaktan çıkar, ekonominin döngüsüne katılır.

Merkez Bankası rezervleri de bu sistemle daha verimli yönetilebilir; altın, gerektiğinde swap ya da uluslararası teminat aracı olarak anında kullanılabilir.

3. Kayıt Dışı Sermayenin Sisteme Entegrasyonu

Yastık altında tutulan altın miktarının 5.000 ton civarında olduğu tahmin ediliyor. DAP sistemi, vatandaşın fiziki altınını dijital pay biçiminde güvenle sisteme dahil edebilir.

Bu sayede hem birey güvenliği korunur hem ülke ekonomisi güçlenir. Kayıtlı varlık artışı, kredi notu, vergi gelirleri ve makro finansal istikrar üzerinde doğrudan olumlu etki yaratır.

4. Reel Sektör ve Sanayi İçin Kazanç

Altın sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda elektronik, kuyumculuk, enerji iletimi ve uzay teknolojileri gibi birçok sektörde kritik bir hammaddedir.

DAP altyapısı sayesinde, sanayi şirketleri altın tedarik zincirini dijital izleme sistemine bağlayabilir.

Her gram altının menşei, rafinerisi, işlem geçmişi blokzincirde kayıtlı olur.

Bu sayede ihracatta izlenebilirlik artar, uluslararası güven sağlanır.

5. Uluslararası Konum ve Finansal Diplomasi

PGI benzeri bir sistem, Türkiye’nin finansal diplomasi gücünü artırır. Londra ve Dubai arasında yer alan İstanbul, dijital altın işlemlerinde bölgesel clearing hub (takas merkezi) haline gelebilir.

Türkiye, Orta Doğu, Balkanlar ve Orta Asya’daki ülkeler için dijital altın ticaret platformu kurarak hem ekonomik hem politik bir etki alanı yaratabilir. Bu, yalnızca finansal inovasyon değil, jeoekonomik bir hamledir.

6. Dijital Finans Ekosistemine Uyum

DAP sistemi, yalnızca altın değil; dijital Türk lirası, merkez bankası dijital para projeleri (CBDC) ve diğer tokenize varlıklarla da uyumlu çalışabilir.

Bu, Türkiye’yi dijital finans teknolojilerinde Avrupa ve Asya arasında köprü haline getirir.

Ayrıca ülke içindeki fintech girişimleri, bu yeni altyapıdan türev ürünler geliştirebilir: altın teminatlı kredi, akıllı sözleşmeli sigorta veya dijital altın fonları gibi yenilikler doğar.

7. Güvenin Yeniden Tanımlanması

Altın tarih boyunca “güvenin metali” olarak görülmüştür.

PGI yaklaşımı bu güveni yalnızca fiziksel değil, sayısal ve denetlenebilir hale getiriyor.

Blokzincir teknolojisiyle desteklenen şeffaflık, hem yatırımcı hem düzenleyici için yeni bir güven standardı oluşturur.

Artık “kasada altın var mı?” sorusu değil, “hangi kasada, hangi barla, kimin adına kayıtlı?” sorusu öne çıkar.

Türkiye İçin Stratejik Yol Haritası

Türkiye’nin bu dönüşümü gerçekleştirebilmesi için üç temel adım atması gerekir:

  1. Düzenleyici Reform: Türk Ticaret Kanunu’na ve Sermaye Piyasası Kanunu’na, “kıymetli maden havuzlarında dijital mülkiyet” tanımı eklenmeli.

SPK ve BDDK koordinasyonuyla “Dijital Altın Rehberi” hazırlanmalı.

  1. Kurumsal Koordinasyon: Borsa İstanbul, Takasbank, TCMB ve Hazine’nin dahil olduğu Dijital Altın Strateji Kurulu kurulmalı.

BiGA altyapısı bu kurulun himayesinde genişletilerek “DAP Havuzu” pilotu başlatılmalı.

  1. Uluslararası Entegrasyon:Türkiye, Londra Bullion Market Association (LBMA) standartlarıyla tam uyumlu hale gelmeli.

Altının teminat ve repo statüsü için Basel III HQLA kriterlerine göre modelleme yapılmalı.

Böylece Türkiye, yalnızca iç pazarda değil, küresel finans sisteminde dijital altın takasının parçası olur.

Dünya Altın Konseyi’nin PGI raporu, aslında çağımızın en temel finansal gerçeğini işaret ediyor:

Değerin gücü, yalnızca varlığında değil, kullanılabilirliğinde yatıyor. Türkiye, bu dönüşümün kenarında beklemek yerine merkezine geçme potansiyeline sahip.

Bunun için teknoloji zaten hazır, piyasa altyapısı güçlü, kültürel zemin uygun. Şimdi atılması gereken adım, bu unsurları tek çatı altında birleştirecek stratejik iradedir.

DAP sisteminin hayata geçmesi, Türkiye’nin hem finansal derinliğini artırır hem de dünya altın piyasasında yeni bir dönem başlatır. Bu, yalnızca ekonomik bir yenilik değil; finansal bağımsızlığın dijital çağa taşınmasıdır.

Kaynak: Sanayi Gazetesi