ATO’dan Yeşil Ekonomi Sürecine Vizyoner Bakış

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, Sanayi Gazetesi’ne sanayi ve ticaret alanındaki faaliyetleri anlattı.

Mustafa Alyaz / Ankara

ATO’dan Yeşil Ekonomi Sürecine Vizyoner Bakış: ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, geçmişte sanayi devrimini geç yakalandığını hatırlatarak yeşil mutabakat sürecinde Türkiye’de yeni fırsatlar elde edilebileceğini açıkladı.

Ankara Kent Konseyi Başkanı da olan Halil İbrahim Yılmaz, ATO olarak yeşil ekonomi sürecinde yeni bir vizyon görevini üstlendiklerini dile getirerek, şehir hayatında ticari bütünleşmeyi sağlamak amacıyla birçok yenilikçi projeyi uygulamaya gayret gösterdiklerini belirtti. Sanayi Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, kentteki ticaret hayatının yalnızca sanayi ile sınırlı olmadığını; ATO’nun ticaret ve sanayinin yanı sıra şehrin dinamiklerini oluşturan diğer unsuzlarına da yatırımlar yaptıklarını kaydetti.

Yılmaz, “Ticaret Odaları, üyelerinin yalnızca evrak ve matbu işlerine katkı yapan, onların küçük sorunlarını çözen yapılar değildir. Ticaret odaları yeni nesil ticaret sistemlerini üyeleri ile buluşturan, gelecek vizyonunu ortaya koyan, çağın ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretebilen, istihdama katkı sağlayan; gelecek yüzyılın mesleklerine ve ihtiyaçlarına yönelik mevcuttaki durumu kolaylaştıran kuruluşlardır” ifadelerini kullandı. Yılmaz, Ticaret Odaları’nın sivil toplum kuruluşu olduğunu hatırlatarak üyelerinin kültür- sanattan ekonomiye, istihdamdan eğitime kadar her alanda içerik çalışan her alanda görüş olgunlaştıran bir çözüm merkezi olduğunu sözlerine ekledi. Yılmaz, “Ticaret Odaları, üyelerine her alanda çözüm üretmek zorundadır. Üreticinin standartları yükselmeden ticaret yapmak pek mümkün değil. Ticaret Odaları üyelerinin mevcuttaki durumunu kolaylaştırmadığı zaman anlamsız hale gelir” ifadelerini kullandı.

Yeşil Devrimi Yakalamak Gerek

Yılmaz, ATO’nun Avrupa Yeşil Mutabakat uyum sürecinde yeşil ekonomi fırsatını yakalamak istediğini dile getirerek, ‘Sanayi devrimini kaçırdık, yeşil ekonomi devrimini kaçırmamamız gerekiyor’ dedi. Yılmaz, TBMM’de parlamentoda yer alan siyasi parti destekleri ile 2026 yılına kadar Avrupa’ya yapılacak ihracat ve üretim sürecine uyum sağlayan yeni bir ekonomi modelin yürürlüğe girdiğini aktardı. Yılmaz Yeşil mutabakat sürecine uymayanların vergi yükümlülüğünün artırılacağını dile getirerek, “Bu vergi yükümlülüğü farkındalığı geliştirmek için atılan adımlardan bir tanesidir. Dünyada çevrede iklime dair yüzlerce çalışmalar yapıldı. Avrupa’ya ihracat yapan üyelerimizin bu konuda bilinçlenmesini sağlamak adına çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

İklim Krizinin Ekonomiye Etkisi Kaçınılmaz

Yılmaz, son yıllarda artan iklim krizi tartışmalarına karşı alınacak önlemlerin önemli olduğunu vurgulayarak; iklim krizinin ekonomiye etkisini kaçınılmaz olduğunu aktardı. Yılmaz iklim krizinin ekonomi sürecine etkilerini anlatma amacıyla ATO’nun bir ilki gerçekleştirdiğinden bahsetti. Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi’nin Türkiye’nin önde gelen ticaret ve sanayi odaları, belediyeler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdiğini belirten Yılmaz, “Dünyada çevre ve iklime dair yüzlerce çalışma yapıldı ancak bu krizin ekonomiye etkilerini ilk defa ATO olarak gündeme getirdik. Bu sebeple Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, belediye başkanımız sayın Mansur Yavaş, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Odası, TÜRSAB, Ankara’daki OSB Başkanları, rektörler gibi onlarca farklı kesimden liderlerle iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini tartışmak üzere bir araya getirdik. Sanayiciden yatırımcıya, üniversite öğrencilerinden ilkokul çağındaki öğrencilerimize kadar bu durumu anlatmaya çalıştık” açıklamalarında bulundu.

Üretimde Sürdürülebilirlik Önemli

Yeşil ekonomide doğal kaynak kullanımının sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, ATO’nun Ankara kent Konseyi ile su kaynaklarını korumak ve üretim sürecinde kullanılan suyun tasarruflu ve verimli kullanılması için harekete geçtiklerini aktardı. Yılmaz, yeşil ekonomi ’de üretim sürecinde doğal kaynaklarda sürdürülebilirlikte hassasiyet gösterilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Yılmaz, “Yeşil ekonomide doğal kaynakların sürdürülebilirliğine dikkat etmediğimiz zaman üretim süreci de çıkmaza girecektir. Doğal kaynakları yok ettiğimiz zaman ticaretimizin geliştiğini düşünmemiz mümkün değil. Avrupa’daki birçok AVM’de sürdürülebilirlik hassasiyeti olmayan birçok ürünün satışına yer verilmiyor. Üretim sürecinde doğaya uyum içerisinde olmadığınız bir ticaret geliştirmek mümkün değildir. Avrupa Birliği tarafından vergi yükümlülüğü olmasa bile önümüzdeki süreçte değişime ve dönüşüme ayak uydurulmadığı zaman ürünleri ulaştıracak müşteri bulmak git gide zorlaşacaktır.” açıklamalarına yer verdi.

Üretimde Devrimin Anahtarı Genç İstihdamı

Yılmaz, sürdürülebilirlik konusunda Dünya Bankası’nın Türkiye koordinatörü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Konya’daki İklim Şurası’nda yeşil ekonomide nitelikli genç istihdamın önemli katkılar sağlanacağı hatırlattı. Yılmaz, Türkiye’deki genç iş gücünün yeşil dönüşüm sürecine ve dünya ekonomi vizyonuna önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Yılmaz, “Türkiye, sanayi devrimini kaçırdığı gibi yeşil dönüşüm sürecini de kaçırmaz ise buna göre kendisini eğitir ise yeşil dönüşüm sürecine ilişkilendirir ve ortaya dünyanın ihtiyaçlarına göre bir vizyon koyar. Bu sebeple nitelikli iş gücünü ortaya çıkarmak için eğitim sisteminde revizyona gitmemiz gerekir” ifadelerine yer verdi.

Üye Merkezli Oda Vizyonu

Yılmaz, Avrupa Birliği’nin tanımladığı 68 meslek grubunu ATO’da şekillendirdiklerini belirterek; 68 farklı meslek grubunun kendine has sorunlarının anında ve hızlı çözümü için yeni bir vizyon ortaya koymak için yola çıktıklarını vurguladı. Yılmaz, “Üyelerimize yenilikçi projeleri sunmadığımız vakit sadece aidat alan bir kurum haline gelmiş oluruz. Bu da sivil toplum kuruluşu görevini üstlenen bir kuruma yakışan bir durum değildir. Üye Merkezli oda vizyonumuzla Ankara’da Ahilik kültürünü devam ettirmeye çalışıyoruz. Başkentimizde bulunan 13 OSB’mizle birlikte aktif iş gücünün 1 milyon 900 bine ulaştığı üretim merkezlerimizde ATO olarak sunduğumuz hizmetin kalitesini de dünyada tescillemiş olduk” dedi.

Yarım Saate Şirket Kurulumu

Pandemi’den bu zamana geçen süreçte ticaret hayatında hız kazandırmak için yeni online platformları kazandırdıklarını ifade eden Yılmaz, ATO’nun “ATONET Üye hizmet Platformu” Projesi ile ICC Dünya Odalar Federasyonu’nun düzenlediği 2023 Dünya Odalar Federasyonu’nun düzenlediği 2023 Dünya Odalar Yarışması’nda “En İyi Oda Sistemi İnovasyon Projesi” kategorisinde birinci olduğunu söyledi. Cumhuriyetin yüzüncü yılında alınan bu ödülün sunulan hizmetin kalitesinin dünyada tescillendiğini vurgulayan Yılmaz, ATO’nun üretim ve kalkınma vizyonunu Türkiye geneline yaymayı amaçladıklarını dile getirdi. Yılmaz, “Yaptığımız bu çalışma kamuya mâl olmuş bir çalışmadır. Katıldığımız yarışmada dünya genelinde arlarında Avrupa ülkeleri, Çin ve Amerika’nın bulunduğu ticaret odalarını geride bırakarak birinci olduk. ATONET’in Türkiye genelinde 365 oda ve 2 buçuk milyon esnaf örgütü ve 4 milyonu aşkın esnafına hizmet etmesi için çalışma yapacağız. Mustafa Kemal Atatürk ekonomik bağımsızlığın olmadığı yerde siyasi bağımsızlığın olmayacağının altını çizerek Türkiye’nin ekonomi vizyonunu ortaya koymuştu. Bu vizyonu Türkiye’deki bütün odalara taşımak en büyük hayalimiz” açıklamalarına yer verdi.