Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, dünya liderlerinin petrolde ve doğalgazda Rusya etkisini, yenilenebilir enerjide Çin ile yaşamak istemediklerini ve alternatif aradıklarını söyledi.
Birol, “Türkiye, yenilenebilir enerjinin imalat tarafında da çok hızlı gelişim kaydediyor. Benim çıkardığım bir sonuç var. Türkiye’nin hep enerjide alternatif olma durumu konuşulur. İşte şimdi enerjide alternatif olmanın tam zamanı. Avrupa yenilenebilir enerjide güçlenirken en önemli imalatçılardan biri Türkiye olabilir. Otomotivde bunu başarmıştık. Şimdiye kadar gelinen noktaya bakarsak bu yenilenebilir enerjide de olacak gibi. Ege Bölgesi bu noktada öne çıkabilir” diye konuştu.
Fatih Birol’un dünya ve Türkiye’ye dair öne çıkan diğer gündem maddelerini şöyle sıraladı:
Hidrojende Kontağı Açtık
Türkiye, yenilenebilir enerjide çok hızlı büyüyor. Bu büyüme devam edecek. Burada hem özel sektörün hem de kamunun hızlı adımlar atması lazım. Kamu tarafı bu yarışta daha fazla teşvik vermeli. Geçtiğimiz yıl dünya güneşi konuşacak demiştik. Güneş ve rüzgarı hidrojen takip edecek. Daha çok yolu var ama hidrojende kontağı açtık. Önemli bir alternatif olacak hem Türkiye’de hem dünyada.
Karadeniz Gazı Önemli Bir Katkı
Karadeniz’deki keşifler ilk günden beri Türkiye için çok pozitif. Bu ülkemizin enerji sorununu tabi ki çözmeyecek. Ancak çok önemli bir yükü de hafifletmiş olacak. Orada bulunan her ek rezerv enerjide ithalat yükünün hafiflemesine katkı sunuyor. Önemli bir nokta var. Bu gaz tamamen kurtarıcı olamaz. Bunu yenilenebilir ve nükleer enerji ile desteklemek de çok faydalı gelecek için.
Nükleer, Türkiye İçin Olmazsa Olmaz
Avrupa nükleerden erken çıkışın pişmanlığını yaşıyor. Klasik santralların yanı sıra yeni küçük nükleer santral yatırımları geliyor. Nükleer, Türkiye için de olmazsa olmaz. Farklı bölgelerimizde nükleer santrallar göreceğiz. Nükleer, temiz bir enerji ama hangi ülke ile ortak yapıldığı ve kullanılan güvenli teknoloji çok kritik.
Benzinli Araçlar İçin Temkinli Olmak Lazım
2030’da en büyük pazarlar olan ABD, Çin ve Avrupa’da satılan her iki araçtan biri elektrikli olacak. Bu çok yakın bir tarih. Çok hızlı ve ani gelişmeler göreceğiz. Burada elektrik şebekeleri için yapılan yatırımlar da önemli bir faktör olacak. 2025 sonrası tüketiciler içten yanmalı araçları tercih ederken temkinli olacak. Elden çıkarmak zorlaşabilir. Bu konuda hükümetlerden yeni teşvikler göreceğiz. Ayrıca otomotiv sanayisinde bu eski tip araçların geri dönüşümü için gemi sökümüne benzer bir sanayi kolu da büyüyecek.
Krizin Etkilerini Bir Süre Daha Yaşayacağız
Tarihin en etkili ve enerji krizinin ortasındayız. Krizin tam etkilerini henüz hissetmedik. Yükselen enflasyon ve sonrasında yaşanacak istihdam kayıpları göreceğiz. Yüksek enerji maliyetleri uzun bir süre ekonomilerin içinde ağırlığını koruyacak. Bunu bir süre daha yaşayacağız. Kimya, demir-çelik, çimento, cam ve şişe, otomotiv gibi sektörler bu krizden en fazla etkilenen sektörler olmaya devam edecek. Ayrıca ulaşımdaki etkileri de tüm ülkeler tarafından hissedilecek.
Enerjide Tek Ülkeye Bağımlı Kalınmamalı
Birol, “2023 yılında da Davos’ta düzenlenecek Dünya Ekonomi Forumu’nda (WEF) ise ana konu olarak temiz Enerji teknolojilerinin imalatını nasıl güvenli hale getireceğimizi konuşacağız. Bütün dünya liderleri ile bu konuyu tartışacağız. Enerjide tek ülkeye bağımlı kalarak yanlış yapmayalım, şimdiden adımlar atalım istiyoruz. Bu teknolojileri tek bir ülke değil, herkes üretsin. Herkes üretimi paylaşırsa Çin gibi ülkelere bu konuda bağımlılık olmaz. Pandemi döneminde Çin’de bir fabrikanın kapanması bile tüm dünyayı etkiledi. Bu olsun istemiyoruz” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi