Hemen hemen her sektörle bir bağı olan biyoteknoloji, tüm dünya tarafından oldukça hızlı bir şekilde geliştirilmeye çalışılıyor. Üreticiler tarafından ‘geleceğin teknolojisi’ olarak nitelendirilen bu teknolojide, Türkiye’nin geri kalmaması için sanayiciler tarafından yoğun bir çaba sarf ediliyor. Firmalar bazında gösterilen gelişme çabası, 2017 yılından itibaren bu alanda yıllarca emek gösteren sanayiciler tarafından el birliği ile oluşturulan, Biyoteknoloji İhtisas OSB (BİOSB) ile yeni bir boyut kazandı. Türkiye’nin ve ülkede bulunan sanayicilerin ‘katma değerli ürün’ üretebilme potansiyelinin artırılacağı ve kurumsal adı Biyoteknoloji Vadisi olarak belirlenen OSB’nin yol haritası, düzenlenen ‘Bilgilendirme Toplantısı’ ile paylaşıldı.

“İlmek İlmek Dokundu”
Üsküdar’da bulunan Cemile Sultan Korusu’nda düzenlenen Biyoteknoloji Vadisi Bilgilendirme Toplantısı, Kahramanmaraş merkezli depremlerde vefat edenler için saygı duruşu ve ardından istiklal marşının okunmasıyla başladı. Toplantıda açılış konuşmasını Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş gerçekleştirdi. Biyoteknoloji Vadisi’nin 27 Aralık 2022 tarihinde tüzel kişilik kazandığını dile getiren Varlıbaş, bu gelişmenin oldukça umut verici olduğunu ifade etti. Çalışmaların 2017 yılından itibaren “ilmek ilmek dokunarak” gerçekleştirildiğini belirten Varlıbaş, amaçlarının biyoteknoloji konusunda Türkiye’yi dünyadaki merkezlerden biri haline getirmek olduğunu vurguladı. Biyoteknolojiyi, “Biyoteknoloji katma değeri yüksek ürün ve bağımsızlık demektir” olarak tanımlayan Varlıbaş; çevre, sağlık, hayvancılık ve tarım gibi birçok sektörde biyoteknolojinin geleceğin teknolojisi olarak görüldüğünü aktardı. Kurulacak olan Biyoteknoloji Vadisi’nin dünyaya örnek olacak nitelikte hazırlanacağını belirten Varlıbaş, sanayicilerin OSB içerisinde tesislerini kurarak yüksek katma değerli ürünler üretebileceğini söyledi.

Türkiye Liderliğe Taşınacak
Varlıbaş, OSB’nin yüzde 70 doluluk oranına ulaştığı bilgisini de toplantı dahilinde duyurdu. Büyük firmaların yanı sıra yenilikçi fikirlere sahip girişimlerinde BİOSB bünyesinde bulunacağını aktaran Varlıbaş, kurulan yapının sadece OSB olarak değil kalıcı bir biyoteknoloji yapısı olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. BİOSB bünyesinde yabancı yatırımcılarında olacağını belirten Başkan Varlıbaş, OSB bünyesinde uluslararası bir etkileşim yakalamak istediklerini aktardı. Biyoteknoloji alanında gelişmişlik düzeyi en yüksek ülkelerden biri olan Singapur’u örnek gösteren Varlıbaş, “Singapur’un bu kadar başarılı olabilmesindeki temel sebepler, geliştirilen ürünlerin ihraç kalitesi ve bölgesinde bulunan firmalara sağlanan yol göstericiliktir” diye konuştu. Firmaların bu sayede birbiri arasında bir etkileşim yakaladığını ifade eden Varlıbaş, BİOSB içerisinde de böyle bir yapı kurulacağını belirtti. Varlıbaş, “Singapur’a giden Türkiye’ye hayli hayli gelir” sözleriyle de Türkiye’nin konum itibariyle oldukça avantajlı bir bölgede bulunduğuna dikkat çekti. Asıl hedeflerinin ilk etapta Türkiye’yi ilk 10 biyoteknoloji ülkesi arasına konumlandırmak olduğuna değinen Varlıbaş, doğru strateji ve planlamayla birlikte liderliğinde yakalanabileceğini ifade etti. Biyoteknolojideki önemin yaşanan Covid-19 salgınıyla birlikte daha da iyi anlaşıldığını belirten Varlıbaş, gelecek yüzyılda söz konusu teknolojiye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini aktardı.

Uluslararası Etkileşim
Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Fethi Polat ise gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısının oldukça verimli geçtiğini kaydetti. Biyoteknoloji Vadisi’ni, “2017 yılından itibaren başlayan bir sevdaydı” şeklinde tanımlayan Polat, OSB’nin yüksek katma değere sahip ürünlerin üretileceği bir merkez haline geleceğini belirtti. Polat, projeye başlama etkenlerinden birisinin de yine ihraç edilen ürünlerdeki katma değer olduğunu aktardı. Polat, “İhraç ettiğimiz ürünlerin Türkiye’deki ortalama kg fiyatı 1.48 dolardır. Gelişmiş birçok ülkede bu değer 10 bin dolarlara kadar çıkabiliyor. Bizlerde Türkiye’de bu değeri yükseltebilmek için bir alanın kurulması için çaba gösterdik” diye konuştu. Nitelikli iş gücünün de BİOSB içerisinde istihdam edileceğine dikkat çeken Polat, AR-GE merkezleriyle birlikte çalışanlara biyoteknoloji alanında büyük fırsatlar sunulacağını ifade etti. OSB’nin özel bir yapıya sahip olacağını belirten Polat, uluslararası teknoloji transferlerinin gerçekleştirilerek Türkiye’nin ‘bilgi bankası’ konumuna ulaşabileceğini vurguladı. Biyoteknoloji Vadisi’ni benzetme gerçekleştirerek tanımlayan Polat, “Kar yolları kapladığı zaman o yolları açan bir kar makinası olur. Biyoteknoloji Vadisi’de umarım Türkiye’deki nitelikli sanayinin önünü açan bir kar makinası olur” şeklinde konuştu. Polat, geleceğin Türkiye’sine iyi bir rol model olabilmek için çaba göstermeye devam edeceklerinin altını çizdi.
“Birlikte Başardık”
Gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına dair değerlendirmelerde bulunan Biyoteknoloji Vadisi Başkan Yardımcısı Dr. Orhan Çömlek, “Bize inanan bizlerle birlikte olan tüm sanayicilerimizi bugün ilk defa bu işi gerçekten birlikte başardık demek için çağırdık” ifadelerine yer verdi. Bu konu üzerine ciddi emek sarf eden kişilerin toplantıyla bir araya getirildiğini aktaran Çömlek, Biyoteknoloji Vadisi olarak Türkiye’nin geleceği için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Firmalar tarafından OSB’ye yoğun bir talebin olduğunu dile getiren Çömlek, firma tercihlerinde geleceğe yönelik ürünler üretebilecek firmaların tercih edildiğini açıkladı. Çömlek, Biyoteknoloji Vadisi bünyesinde oldukça nitelikli akademisyenlerin ve sanayicilerin bulunduğunu da sözlerine ekledi. Büyük firmaların yanında nitelikli ‘start-up’ girişimlere de yer verileceğini belirten Çömlek, katma değer ürünler üretebilecek firmalarla gelişim sürecine devam edileceğini ifade etti.

Eğitim Ve Üretim Bir Arada
OSB’nin kurulum sürecine dair detayları paylaşan Biyoteknoloji Vadisi Bölge Müdürü Çağlar Kahraman ise ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporunun alındığını açıkladı. Kahraman, raporun alınmasıyla birlikte sektörel olarak biyoteknoloji ve sağlık alanında faaliyet gösterecek firmaların ÇED raporuna ihtiyaç duymadan faaliyete başlayabileceğine dikkat çekti. Normal şartlarda bir yıldan fazla sürebilecek rapor alma işleminin kısa sürede çözülerek firmalara avantaj sağlandığı da Kahraman tarafından belirtilenler arasında yer aldı. OSB sınırlarımız içerisine dahil olan hazineye ait parsellerin devriyle ilgili başvuruların gerçekleştirildiğini aktaran Kahraman, Müteşebbis Heyeti Başkanı olan Vali Yardımcısı Günay Öztürk koordinasyonunda çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Parsel tahsis süresine ilişkin açıklamalarda bulunan Kahraman, “2024 ortasında parsel tahsisinin yapılacağı taahhüdüne çok rahat bir şekilde uyacağımız gözükmektedir” diye konuştu. Biyoteknoloji Vadisi’ni diğer OSB’lerden farklı bir yapıda hazırlamayı hedeflediklerini belirten Kahraman, “OSB bünyesinde AR-GE ve test merkezlerinin bulunduğu, sizler adına sertifikasyon işlemlerinin yapıldığı bir yapı oluşturmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi. Kahraman, OSB içerisinde biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren bir teknopark ve meslek lisesini de açmayı planladıklarını toplantı dahilinde duyurdu. Toplantıya katılan sanayicilerin ve yatırımcıların sorularını yanıtlayan Kahraman, “Oluşturacağımız alanın ihracata da büyük oranda katkı sunmasını bekliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
“Birlikten Güç Doğacak”
Toplantıya dair görüşlerini aktaran Atabay İlaç ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı ve BİOSB Müteşebbis Heyeti Üyesi Zeynep Atabay Taşkent, BİOSB gibi bir yapının kurulmasından oldukça memnun olduklarını aktardı. Taşkent, “Biz 80 yıllık ilaç ve ilaç hammadde üreticisiyiz. Dolayısıyla böyle bir yapının kurulması bizi yakından ilgilendiriyor. Biyoteknolojinin gelişmesi için bizler gibi bu alana yatırım yapan ve emek veren firmaların bir arada olması Türkiye’nin bu alanda gelişmesi için oldukça önemli” değerlendirmesinde bulundu. İlaç, tarım ve arıtma gibi birçok sektörde biyoteknolojinin varlığına dikkat çeken Taşkent, bu kapsamda Türkiye’nin de gelişmesi gerektiğini belirtti. Sanayi tarafının kendisini biyoteknoloji alanında geliştirmesi gerektiğini aktaran Taşkent, kurulacak olan Biyoteknoloji Vadisi sayesinde sanayi tarafında da gelişimin gösterileceğini vurguladı. Taşkent, “El birliği içerisinde Türkiye’yi biyoteknoloji içerisinde zirveye çıkartabileceğimizi düşünüyorum. Beraber çalışıp iyi fikirler oluşturacağız. Birlikten güç doğacak” sözleriyle sanayicilere birlik mesajı da verdi.

Nitelikli Bir OSB Yapısı
OSB’nin sanayicilerinden olan Baugen İlaç Kimya Biyoteknoloji San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Ata Akbal ise biyoteknolojinin Türkiye’de geç kalınmış bir alan olduğunu ifade etti. Akbal, kurulacak olan OSB ile birlikte Türkiye’de bulunan biyoteknoloji açığının büyük oranda kapatılacağını belirtti. Düzenlenen toplantıyla sürece dair bilgi edindiklerini aktaran Akbal, kısa zaman içerisinde alt yapı işlemlerinin tamamlanmasını beklediklerini dile getirdi. Biyoteknoloji Vadisi’ni “biyoteknoloji alanında atılan büyük bir adım” olarak nitelendiren Akbal, seçkin sanayicilerin ve akademisyenlerin bulunduğu bir yapı oluşturulduğuna dikkat çekti.