Malatya’da bulunan iki Organize Sanayi Bölgesinde üretimin hala 6 Şubat öncesine dönemediğini belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Malatya olarak 6 Şubat gibi zor bir günü yaşadık. Gerek ekonomik gerekse sosyal anlamda ayağa kalkma mücadelesi veriyoruz. Depremin üzerinden geçen 16 aya baktığımızda tam anlamıyla beklediğimiz toparlanma olmadı. OSB’mizde bulunan 403 fabrika çok şükür depremden fazla zarar almadı. Ancak büyük bir kısmı personel sıkıntısı yaşıyor. Beyaz yakalı personellerimizin neredeyse tamamı başka illere göç etti. Üretim kapasitemiz hala 6 Şubat öncesine dönemedi. Deprem ve akabinde oluşan iş gücü sorunu şehrimizin ihracat rakamlarını da olumsuz etkiledi. Malatya’mızın 2022’de 455 Milyon dolar olan ihracatı 2023’te yüzde 13 düşüşle 392 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylesi bir şehrin esnafı, tüccarı ve sanayicisi kapsamlı desteklerle ancak ayağa kalkabilir. Hükümetimizin bugüne kadar verdiği destek için teşekkür ediyoruz, ancak yeterli değil. En önemli ihtiyacımız finans. Ancak en çok zorlandığımız konu; finansa ulaşım. Merkez Bankası, politika faiz oranını yüzde 50’de sabit bıraktı. Bankalarda kredi faizlerinin de yüzde 50’yi aştığını görüyoruz. Mevcut maliyetler ile krediye erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Bu durum şirketler üzerinden ciddi baskı oluşturuyor. Ekonomimizin bel kemiğini oluşturan 3,2 milyonu aşkın KOBİ’mizin ayakta kalması için gerek devlet gerekse finansa sektörü tarafında finansmana erişim makul hale getirilmesi gerekiyor. Deprem kredisi adı altında verilen KGF kredilerinin değişken faizli olması bizlere ekstra yük çıkardı. Yüzde 10-11’lerdeki faizler yüzde 50’lere ulaştı. Hükümetin ve finans sektörünün deprem bölgesine özel paketler ve faiz oranları ile destek olmasını bekliyoruz” dedi.
“MASA BAŞINDA ALINAN KARARLAR DEPREM BÖLGESİNDEKİ SORUNLARI ÇÖZEMEYE YETMİYOR”
“Reel hasarı yok sayan ve masa başında alınan kararlar deprem bölgesindeki sorunları çözemeye yeterli olmuyor” diyen Başkan Sadıkoğlu, şöyle devam etti; “Büyük depremler yaşamış şehrimizde yeni yatırımlardan bahsetmek biraz zor. Ancak deprem konutlarının hızlıca tamamlanması, ticari alanların teslim edilmesi ile şehri yenide ayağa kaldırabilirsek tersine göçü de sağlamış oluruz. Zira 250 bini aşkın insanımız hala başka şehirlerde hayatını sürdürüyor. Mevcut yatırımları en çok etkileyen, olumsuzluk göç oldu. Hala yüzde 60-70 personel kapasitesi ile üretimler yapılabilmekte. Ancak yeni teşvik paketleri sağlanırsa yeni yatırımlardan bahsedebiliriz. Depremden ağır hasar gören 4 şehre öncelik verilmeli, teşvikler ve destekler buna göre düzenlenmeli. OSB’mizde çalışan personellerin birçoğu yatırım teşviklerinde 6. bölgeden faydalanan depremden hasar görmeyen diğer illere gittiler. Şu anda 6. bölgeden faydalanan ve depremden hasar görmeyen iller çok büyük potansiyel sanayi şehri olma yolunda ilerliyor. Bizler de kan kaybediyoruz. Bu konuda deprem bölgesine özel teşvik paketi çıkarılmalı. Reel hasarı yok sayan, masa başında alınan kararlar deprem bölgesindeki sorunları çözemeye yeterli olmuyor. Depremlerden en çok etkilenen Malatya, Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman illeri için “Deprem Bölgesi Özel Teşviki” çıkarılmalıdır. Bu iller için en az 5 yıl yatırım ortamı, kredilendirme, vergi, SGK ile imar ve kentsel dönüşüm mevzuatı yönünden kapsayıcı teşvik ve destekler sağlanmalıdır.”
Kaynak: Haber Merkezi