Depremin Sessiz Şehri ‘Hatay’

7,7 şiddetinde gerçekleşen depremde en büyük zarar gören illerden biri olan Hatay, tüm yetkililerden destek bekliyor.

Hatay ilinin tamamına yardımların ve yetkililerin ulaşmadığını ya da bir gün daha geç ulaşmaya başladığını ifade eden çevre sakinleri enkaz altında olan yakınlarının adreslerini yardım ulaştırabilmek için sosyal medya hesaplarından paylaşmaya başladı. Sanayi Gazetesi’ne ulaşan afetzede İbrahim T. ise Hatay’da ayakta kalan bina sayısının çok az olduğunu belirterek “Yeni yapılan binalar dahil hepsinin yıkıldığını gördüm. Bugüne kadar 5-6 adet ambulans dışında şehirde bulunan bir yetkili yok. Zincir marketlerin birçok şubesi yağmalanmış halde bulunuyor” dedi.

“Yapayalnız Bir Şehir”

Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen Hatay’a giden Hatay Milletvekili Barış Atay, şehrin yapayalnız bir şehir haline geldiğini ifade etti. Atay, “Yapayalnız bir şehir. İş makineleri, yurttaşların kendileri tarafından getirildi buraya. Hiç kimse iş makinesi falan göndermiyor. Zaten kurtarma ekibi de yok. AFAD da yok. Kimse yok” diye konuştu. İskenderun meydanına yakın bir konumda bulunan enkazı işaret ederek konuşmasını sürdüren Atay, “Yine İskenderun’da başka bir enkaz. Baktığınız zaman yan yana birçok apartmanın yıkıldığını görebileceksiniz.Fakat öyle bir şey ki artık insanlar kendi başlarına umutlarını da kesmişler. Kepçeyle enkaza girmek durumunda kalmışlar kendilerince. Korkunç bir başıboşluk söz konusu. Ne AFAD ne kolluk kuvveti ne yetkili herhangi bir kimse ne durumu bilen, anlatabilecek herhangi bir insan var burada. İnsanlar kendi başlarına yakınlarını aramaya ya da ne yazık ki kaybetmişlerse cenazelerini çıkartmaya çalışıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

“Burada Hiç Kimse Yok”

Gönüllü inşaat işçilerinin arama kurtarma işlerini yürüttüğünü belirten Atay, ” Burada gönüllü inşaat işçileri, farklı farklı enkazlara gidip insanları çıkarmaya uğraşıyor. Sürekli hayatta olan bir arkadaşımızı kurtarıyorlar. Ama ne yazık ki hayatını kaybedenler de var. Bu ne demek biliyor musunuz? Gönüllü inşaat işçileri dışında kimse yok burada. Hiç kimse yok yani. Şehir resmen ölüme terk edilmiş gibi”

https://twitter.com/alpernklyy/status/1622897272030633985?s=20&t=u2YJNXJWty8cdxbrzHy9-g
https://twitter.com/sirin_sirine06/status/1622852872692985856?s=20&t=u2YJNXJWty8cdxbrzHy9-g
https://twitter.com/hislervarsa/status/1622905991590207488?s=20&t=HK1OX83wLfj0pzAN6WbW7w

Tehlikenin Boyutu 2020’de Açıklanmıştı

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde gerçekleşen depremin tehlikeli boyutlara ulaşabileceği sinyali 2020 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde (KSÜ) verilmişti. Depremle ilgili sunum gerçekleştiren KSÜ Deprem Araştırma ve Risk Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Dr. Öğretim Üyesi Alican Kop “Kahramanmaraş’ın birçok ilçesi ve özellikle merkezinin güneyi alüvyonal zemine sahip. Burada ‘sıvılaşma’ denilen başka bir tehdit var. Eğer su seviyesi zemine yakınsa, zemin alüvyonal bir yapıdaysa, deprem sırasında taneler arasındaki bağ kopuyor, dolayısıyla o zaman zemin yeniliyor ve su gibi davranıyor. Dolasıyla ne kadar sağlam bina yapmış olsanız, su içindeki bir bina zemine batabiliyor veya çökebiliyor” ifadelerine yer vermişti. Şehrin birçoğunun alüvyonal yani daha sıvı bir zemine sahip olduğunu belirten Kop, yeni binaların dahi bu sebeple yıkılabileceğini 2020 yılında yaptığı açıklamayla öngördü.