Global pazarda Türk kimya sektörü büyüyor!

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, kimya sektörünün global pazarda dikkat çeken bir konuma geldiğini belirtti.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, Türkiye’nin kimya sektörünün tüm olumsuzluklara rağmen son yıllarda önemli bir büyüme kaydederek, global pazarda dikkat çeken bir konuma geldiği bilgisini paylaştı.

Arzu AYDOĞDU PEHLİVAN

İlaç sanayiden petrokimya üretimine, tarımdan gıda sanayisine enerji üretiminden tekstil sanayisine birçok sektörde kullanılan kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatta her yıl başarılarına bir yenisini ekliyor. İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, sektöre dair gelişmeleri Sanayi Gazetesi’ne anlattı.

Türk Kimya sektörünün global pazardaki yerini değerlendiren Adil Pelister, “Son yıllarda önemli bir büyüme kaydeden Türk kimya sektörü, global pazarda dikkat çeken bir konuma geldi. Küresel kimya ihracatından aldığımız pay 2023 yılında yüzde 0,68 oldu. 2022 yılına göre %0.09 artış söz konusu. Sektörümüz, geniş ürün yelpazesi ve güçlü ihracat potansiyeli ile Türkiye’nin sanayi ve ihracat yapısında kritik bir rol oynuyor. Sektörümüz, Türkiye’nin toplam ihracatında 2024 yılı verilerine göre yüzde 14 paya sahip. 2023 yılında ihracatta Türkiye’nin en büyük ikinci sektörü olan kimyada bu oran her yıl düzenli olarak artış gösteriyor” dedi.

Kimya sektöründeki başlıca ihracat ürünleri arasında plastikler, ilaçlar, kozmetikler, organik ve inorganik kimyasalların yer aldığını belirten Pelister, sözlerine şu şekilde devam etti: “Avrupa Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve ABD, Türk kimya ürünlerinin başlıca ihraç pazarlarını oluşturuyor. Bu geniş coğrafi pazar ağı, Türkiye’yi bölgesel bir kimya üretim üssü haline getiriyor. Türkiye’nin stratejik konumu, kimya ürünlerinin global pazarlara taşınmasında önemli bir avantaj sağlıyor. Ülkemizin Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasındaki köprü niteliğine sahip olması, kimya ürünlerinin hızlı bir şekilde taşınmasını sağlıyor. Ayrıca Türkiye, serbest ticaret anlaşmaları ve Gümrük Birliği sayesinde Avrupa pazarlarına avantajlı koşullarda ihracat yapabiliyor. Bu durum, sektörü bölgesel bir üretim merkezi haline getiriyor” ifadelerinde bulundu.

Türkiye’nin sektördeki ihracatının son yıllarda büyük bir ivme kazandığının altını çizen Pelister, “İhracat, 2023 itibarıyla 31 milyar dolara ulaştı ve ülkenin en büyük ihracat kalemlerinden biri haline geldi. Bu başarıda özellikle Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve ABD gibi pazarlar öne çıkıyor. Avrupa Birliği (AB), Türkiye’nin kimyevi maddeler ihracatında en büyük paya sahipken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri sanayileşme ve altyapı projeleri nedeniyle yüksek talep gösteriyor. Ayrıca ABD ve Afrika pazarlarına yönelik ihracat da hızla artıyor” ifadelerini kullandı.

İKMİB olarak, ihracatın artırılması için çeşitli stratejiler belirlediklerini ifade eden Pelister, “Stratejilerimiz arasında pazar çeşitlendirmesi önemli bir yer tutmakta olup, Afrika, Latin Amerika ve Asya gibi yeni pazarlara girişi teşvik ediyoruz. Bunun yanında, AR-GE ve inovasyon yatırımlarıyla katma değerli ürünlerin üretilmesini destekliyoruz. Özellikle sürdürülebilirlik, 2030 vizyonumuz kapsamında Birliğimizin odak noktalarından biri. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve çevre dostu üretim süreçlerine uyum sağlanmasını hedefliyoruz. Dijitalleşme de bir diğer önemli strateji olup, e-ticaret ve dijital pazarlama yöntemlerine yatırım yapılmasını teşvik ediyoruz. Ayrıca, Birliğimize üye firmalarımıza uluslararası ticaret ve yasal düzenlemeler konusunda eğitim programları sunarak küresel pazarlara uyum süreçlerinin hızlandırılmasına destek oluyoruz. Bu stratejiler ile ülkemizin kimya sektöründe ihracat hacmini artırarak global pazardaki rekabet gücünü yükseltmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Adil Pelister, küresel ekonomik dalgalanmaların kimya sektöründeki ihracat üzerindeki olumsuzluklara da değindi. Hammadde, enerji ve taşıma maliyetlerindeki artışların özellikle petrokimya ürünleri ve enerjiye olan ilişkisi, üretim maliyetlerini yükselterek ihracatçıların rekabet gücünü arttırdığını belirten Pelister, döviz kurundaki dalgalanmaların da maliyetleri artırdığını ve finansal planlamayı zorlaştırdığına da dikkat çekerek tüm bu süreç kapsamında rekabet gücünü koruyabilmek için tamamlayıcı AR-GE’ye yatırımlar yapmanın, yeni pazarlara yönelmenin ve sürdürülebilir üretim tekniklerine uyum sağlamanın kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kimya sektöründeki yenilikler ile alakalı da bilgi veren Pelister, sektörün sürdürülebilirliği ve teknolojik yeniliklerle büyük bir dönüşümün yaşandığının da altını çizdi. Pelister, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimya sektörü, sürdürülebilirlik ve teknolojik yeniliklerle büyük bir dönüşüm yaşıyor. Yeşil kimya uygulamaları, çevreye daha az zarar veren kimyasal süreçlerin geliştirilmesine odaklanıyor; bu da şirketlerin rekabet avantajı elde etmesine yardımcı oluyor. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat politikaları doğrultusunda, biyolojik kaynaklardan elde edilen kimyasalların kullanımı ve fosil yakıt bağımlılığını azaltan yöntemler önem kazanıyor. Bu dönüşüm, kimya sektörünün çevresel sorumluluklarını yerine getirmesine olanak tanıyor. Bu yıl, ülkemizde bir ilk olacak Kimya Teknoloji Merkezi’nin faaliyete başlaması ile sektörümüzün önemli bir gelişme kaydedeceğine inanıyoruz. Bu merkez ile, AR-GE ve inovasyon faaliyetlerini destekleyerek yerli kimya sektörünün rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Gelişmiş araştırma olanakları sunan merkezimiz, sanayi ile akademi arasındaki iş birliğini güçlendirerek, yeni ürün ve süreçlerin geliştirilmesine katkıda bulunacak. Ayrıca, sürdürülebilir üretim tekniklerinin benimsenmesi ve döngüsel ekonomi uygulamaları konusunda önemli bir rol üstlenmesini bekliyoruz. Sonuç olarak 2024 yılı itibarıyla Türk kimya sektörü, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerle şekillenirken, Kimya Teknoloji Merkezi’nin katkılarıyla bu dönüşüm süreci daha da hızlanacaktır. Bu yenilikler, sektörde verimliliği artırarak hem ekonomik büyümeye hem de çevresel sorumlulukların yerine getirilmesine destek sağlayacaktır” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi