Gram ve Çeyrek Altında Güçlü Talep: Küresel Belirsizlikler Altını Vazgeçilmez Kılıyor

Altın fiyatları, geçtiğimiz yıl kırdığı rekorların ardından bir süredir konsolidasyon sürecinde. Son günlerde ons fiyatı 3.325–3.450 dolar bandında dalgalanırken piyasa sakinleşmiş görünüyor. Teknik göstergelerde ardı ardına gelen “doji” mum formasyonları, yatırımcıların yön arayışına işaret ediyor. Uzmanlara göre bu tablo, altının güçlü bir kırılma için enerji topladığına işaret ediyor. Özellikle 100 günlük hareketli ortalamanın altına sarkmaların ardından gelen toparlanmalar, kritik seviyelerin hâlâ korunmakta olduğunu gösteriyor.

Prof. Dr. Metin Duyar

Fed’in mesajları ve jeopolitik gelişmeler ons fiyatını sıkışmış bantta tutarken, Türkiye’de fiziki altına talep hız kesmiyor.

Küresel gelişmeler bu durağanlığın en önemli nedenleri arasında. ABD Hazine tahvili faizlerindeki gerileme altına kısa vadeli destek sağlasa da piyasaların gözü Federal Rezerv’in Jackson Hole toplantısında. Piyasa yorumcuları, Fed’den çıkacak olası faiz indirimi sinyallerinin altının yönünü belirleyeceğini vurguluyor. ABD ekonomisindeki yavaşlama işaretleri ve enflasyon beklentilerindeki belirsizlik, merkez bankası politikalarını daha kritik hale getiriyor.

Jeopolitik cephede ise diplomatik temaslar ve bölgesel gerginlikler altının cazibesini koruyor. ABD–Ukrayna görüşmeleri, Rusya-Ukrayna savaşı ve Orta Doğu’daki gelişmeler, yatırımcıları güvenli limana yönlendiren faktörler arasında öne çıkıyor. Uzmanlara göre bu tür riskler, altının tarihsel rolünü pekiştirerek fiyatların aşağı yönlü baskılanmasını sınırlıyor.

Son dönemdeki yükselişlerde doların etkisi de dikkat çekici. Ağustos ortasındaki fiyat artışının büyük ölçüde doların zayıflamasından kaynaklandığı belirtiliyor. Ancak analistler, bunun kalıcı bir trendden ziyade para birimi etkisinin yansıması olduğu konusunda uyarıyor. Altının gerçek gücünü görmek için doların değil, küresel talep dinamiklerinin seyrine bakılması gerektiği ifade ediliyor.

Teknik açıdan kritik destek seviyeleri 3.325 ve 3.250 dolar; direnç noktaları ise 3.450 ve 3.500 dolar olarak öne çıkıyor. Analistler, bu bandın kırılması halinde piyasanın hızla yön bulabileceğini belirtiyor. Güçlü bir yükseliş senaryosunda yıl sonuna kadar 3.600 dolar, ardından 3.800 dolar seviyeleri gündeme gelebilir. Tersine, zayıf bir senaryoda 3.200 dolar seviyesinin test edilmesi olasılıklar arasında.

Türkiye’de ise yatırımcıların odağı gram ve çeyrek altın fiyatlarında. 19 Ağustos 2025 itibarıyla gram altın 4.387 TL, çeyrek altın 7.230 TL seviyesinde işlem görüyor. Yarım altın 14.460 TL, Cumhuriyet altını ise 28.788 TL civarında. Düğün sezonu gibi dönemsel etkiler ve dolar/TL kurundaki dalgalanmalar, iç piyasada fiyatların küresel trendlerin üzerinde seyretmesine yol açıyor.

Uzun vadeli perspektifte tablo daha net. Enflasyon baskıları, para birimlerine duyulan güven kaybı ve merkez bankalarının rezervlerini altınla çeşitlendirmesi, fiyatların uzun süre yukarı yönlü kalmasını destekliyor. Bazı uzmanlar, bu trendin devam etmesi halinde altının önümüzdeki 5–10 yıl içinde mevcut seviyesini ikiye katlayabileceğini öngörüyor.

Sonuç olarak altın, sakin ama kritik bir konsolidasyon döneminde. Fed’in mesajları, doların seyri ve jeopolitik gelişmeler bu sessizliğin hangi yönde bozulacağını belirleyecek. Türkiye’de gram ve çeyrek altın güçlü talebini korurken, küresel ölçekte altın hâlâ portföylerde vazgeçilmez bir güvenli liman olmaya devam ediyor.

Kaynak: Sanayi Gazetesi