Birlik OSB’nin sistematik kurulu düzeni, avrupai görüntüsü, bazı firmalarında kadın çalışana öncelik tanıması onu OSB’ler içerisinde bir adım daha öne çıkarıyor. Bizlerde kadın yönetici olmanın zorluklarını, sanayide kadının yerini Birlik OSB Bölge Müdürü Handan Cömertpay ile konuştuk. Cömertpay’a eğitim hayatı, bilgi birikimi, iş dünyasındaki ilerleyişini ve sanayi gündemine dair sorularımızı yönelterek, önemli ve samimi cevaplar aldık.
Sizi Daha Yakından Tanımak Adına… Biraz Kendinizden Bahseder Misiniz?
Çukurova Üniversitesi, iktisat bölümünden mezun oldum. Okulumu severek bitirdim. Öğretmenlerimiz çok iyilerdi, hayata hazırlayarak bizi mezun ettiler. 16’lı 17’li yaşlarımda iş hayatına başladım. Okurken de çalışıyordum, mesela bir garsonluk geçmişim var. Ben işçi emeklisi bir babanın çocuğuyum, annem çalışmıyordu. 4 kardeştik, haliyle ihtiyaçlar arttıkça bütçede kısıtlı olunca hem maddi imkânlar yaratabilmek için hem de iş tecrübesi kazanmak için komi, garson gibi alanlarda çalıştım.
Profesyonel İş Hayatına Nasıl Başladınız?
Adana’da yaşıyordum. Mezun olduktan sonra bankacılık sektörüne geçiş yaptım. O dönem banka sınavları vardı. Ben de girdim ve kazandım. Mali tahlil ve kredi tahsis birimine yerleşerek İstanbul’a atamam yapıldı. Böylece İstanbul’da iş hayatım başlamış oldu…
Farklı Alanlarda Çalışmanız Size Neler Kattı?
Finansal değerlendirmeler yapan bir kurumdaydım. 16 yıllık bankacılık geçmişim var. Her kademede çok yönlülüğü olan pozisyonlarda görevler aldım. Bugün ki mesleğimdeki başarımı o proje finansmanına bağlıyorum. Adli takipte de çalıştım. İnsanlarla çok sık iş görüşerek, karşılıklı ilişki kurma fırsatı da buldum ayrıca orada sorunlu insanları yönetme konusunda da tecrübeler edindim. Aslında insanoğlu süreç içerisinde bir noktaya gelirken kendini hazırlayarak geliyor.
Peki, OSB’ye Geçiş Süreciniz Nasıl Oldu?
Birlik OSB’nin bölge müdürü emekli olduktan sonra, o dönem ki yönetim kuruluyla birden fazla kez görüşmeler gerçekleştirdik. Burası için ne yapabilirim? Nasıl katkılar sağlayabilirim? Onların beklentileri nedir? Şeklinde sorulara cevaplar aradık. Başkan Şenol Telli, vekili ise Ahmet Tolga Bayraktar Bey’di. Böylece OSB’de bölge müdürü kadrosu olarak sektöre girmiş oldum. Çok enteresan bir iştir OSB’cilik yani bu işin içinde altyapı işi de var. İnsan ilişkisini yönetmek kısmı da var. Hem teknik hem sosyal yönünüzün gelişmiş olması lâzım ki hepsini birlikte yönetebilesiniz. Ayrıca iç müşterileriniz ve dış müşterinizde arasında bir denge kurmanız gerekir. Personellerinizde, sizin memnun etmeniz gereken kişiler arasındadır. Aynı zamanda OSB’nizde kaç katılımcı varsa, o insanların ihtiyaçlarını doğru belirleyerek onları güvenilir alanda tutmanızda önemlidir.
Siz İnsanlara Aslında Güvenli Alan Yaratmaya Çalışıyorsunuz…
Evet, birinci önceliğimiz bu, çünkü bilirsiniz ki sınırsız ihtiyaçlar vardır. Ve insanoğlu her şeyi ister. Siz çalışanlarınızın ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra güvenli alanda kalabilmeniz gerekir. Aslında bizim buradaki misyonumuzun onların işlerini kolaylaştırmak olduğunu söyleyebiliriz. Zaten kendi içlerinde bir sürü şeyle uğraşıyorlar. Özellikle son dönemde dünya genelinde yaşanan enflasyon artışı ve üretimde azalmaların yaşanması çalışanları olumsuz etkiledi. İş tüzüğü ile iş kaynağındaki değişimler, demografik yapıdaki değişim, z kuşağının iş gücüne yansıması bunların dışında ithalat ve ihracattaki süreçlerin değişimi, dijitalleşme aklınıza gelebilecek son dönemde yaşanan tüm teknolojik değişikliklere, bu insanların adapte olmasını bekliyorsunuz. Müthiş bir zorlukla karşı karşıya kaldılar. İşte biz burada devreye girerek, onların isteklerini güvenli alanda karşılamaya çalışıyoruz.
Türkiye Biliyorsunuz Ki Ataerkil Bir Toplum. Ataerkil Bir Toplumda Kadın Yönetici Olarak, Sizin Kadın Çalışanlara Yaklaşımınız Ne Şekildedir?
OSB’mizde bazı konularda tevazu gösteremeyeceğim. Çünkü burası avrupai bir OSB, ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ demiş atalarımız gezdiğinizde siz de göreceksiniz. Restoran, kafe, halı sahamız mevcut. Gerçek ihtiyaç ne ise onu düşünerek tasarladık. Çalışan insanlarımızda da bu ayrım söz konusu değil. Kadın ile erkek arasında ciddi bir fark ben göremiyorum. Belki Anadolu’da ataerkillik devam ediyor olabilir ama bizde böyle bir durum yok. Yan taraf Çelik A.Ş. yüzde 75’i kadın çalışan, yönetim kurulu başkanımızın bazı firmalarında neredeyse yüzde 80 yüzde 90’ı kadın çalışan yer alıyor. Aslında demek istediğim yönetimde de yer alabiliyoruz ve zaten benim görev alıyor olmam da bunun en önemli kanıtıdır. Kadınlarımız hür eşit bir şekilde kendi görüşlerini ifade edebiliyorlar.
OSB’nize Baktığımız Zaman Çok Estetik Bir Görüntü Var. Bunda Sizin Katkılarınız Var Mı?
Mutlaka, 6 senedir burada görev alıyorum. Son dönemdeki düzenlemelerin tamamını yönetim kurulu ile birlikte görüş verme ve operasyonel tarafında ben varım. Tabii burada yönetiminde katkısı var bu işi hep birlikte bir takım halinde yapıyoruz.
Bir TV Kanalına Verdiğiniz Röportajda Erkekler Biraz Daha Yönetim Ve Kural Belirleyici Kısımda, Kadınlar İse Daha Çok Estetik Tarafta Yer Aldığını Söylüyorsunuz . Siz Burada Estetik Tarafta Mısınız? Yoksa Kural Koyucu Tarafınız Da Var Mı?
Kural koyuculara görüş bildirerek estetik tarafıyla daha çok uğraşıyorum. Çünkü ben zaten daha çok yaşayan taraftayım. Yönetim Kurulu daha çok kural koyma, genel hatları belirlemeyle ilgileniyorlar. Burada yaşayan, burayı hisseden, talepleri değerlendirip onlara bilgi sunan birim bölge müdürlüğüdür. Sahada bizler varız. Doğru görüşü vererek, doğru analizleri yaparak süzgeçten geçiren taraf bizleriz. Tüm bu alanlarda, mutlaka kadın oluşumun katkısı olmuştur.
OSB’de Çalışan Kadın Sayısı Yüksek Dediniz. Çalışan Kadınlarınızın Hayatını Kolaylaştırmak İçin Herhangi Bir Çalışma Yaptınız Mı?
Kreş için bilgilendirmemizi yaptık. Talep olmadığı için vazgeçtik. Onun dışında bazı özel hastanelerle anlaşmalarımız var. Geçtiğimiz günlerde meme kanseriyle ilgili bilinçlendirme çabalarımız oldu. OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi) aracılığıyla kadın sağlık sorunları hakkında bilinçlendirme çalışmalarımız var. Burada esas olan nedir? Daha huzurlu bir çalışma hayatı tesis edebilmek. Aslında insan ihtiyaçları karşılandığı ölçüde huzurludur. Bizler de ihtiyaçları sağlayarak huzurun devamı için çabalıyoruz. Çalışanlarımız iş çıkışı eve giderken, ihtiyaçları sağlansın diye bünyemizde markete yer verdik. Erkeklere genelde futbol turnuvası yapıyorduk. Kadınlar futbolda çok yer almadıklarından biz de tenis turnuvası yapalım dedik. Hem böylece karma bir katılım sağlamış oluruz fikriyle yola çıktık. Ve kadınlar daha çok katılarak bayağı bir mücadele verdiler.
Bölge Müdürü Olarak Kurulu Olan Bir Düzenin Başına Geldiniz. Herhangi Bir Zorluk Yaşadınız Mı?
Ülkemizde ataerkillik var evet kadınla ilgili şiddet, mobing mevzusu var bunların hiçbirini inkâr edemeyiz. Zaman zaman bana bu işi, şu işi yapamazsın dediler ancak ‘sadece kadın olduğum için’ çalıştığım kurumlarda hiçbir engelle karşılaşmadım. İkinci plana atılmadım. Üstelik bu durumun eğitimle, aileyle, duruş ve yaydığınız enerjiyle de ilgili bir şey olduğuna inanıyorum. Benim babam, kadınım diye okutmamak gibi bir düşüncesi hiç olmadı aksine, “siz kadınsınız okuyun” dedi. Yani biz aileden başlayarak kadın olarak hiçbir zaman ikinci plana atılmadık. Ayrıca bu sadece Türkiye’nin değil, dünyanın bir gerçeği. Ben rastlamadım eğer rastlasaydım, gerçekten şu an hiç çekinmeden çok açıklıkla da söylerdim.
Dediğiniz Gibi Bu Biraz Karakterle İlgili Ve Yaydığınız Enerjiyle İlgili…
Yani bazen Handan Bey diyorlar bu bir algı, beyler yapabilir algısı var. Demek ki kendim bu eşitlikçi ortamı yaratabilmişim. Bütün kadınlar inanırlarsa bunu başarabilirler.
Kadınlar İş Hayatına Girdiğinde Özellikle Yönetim Kadrosuna Geldiğinde Biraz “Erkekleşme” Durumu Oluyor Siz Bunu Nasıl Değerlendiriyorsunuz?
Ben de öyle bir süreç olmadı. Hayatta dengeye, yin yang felsefesine inanırım. Kadının üstün olduğu özellikler vardır. Erkeğin üstün olduğu yönler vardır. Bunlar güzel bir şekilde eşleşip muhteşem işler yaratabilirler. Kadının estetik anlayışı, şefkati, erkeğin de kural koyuculuğu ve belki de fiziksel üstünlüğü bir araya geldiğinde çok hoş işler ortaya çıkabilir. Kadınlar kendi özlerine teslim olup var oluşlarına devam etmeliler…
Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı İle MEB Arasında OSB’lerde ‘Okul Öncesi Eğitimi İçin İş Birliği Protokolü’ İmzaladı. Bu Projede Siz De Yer Alacak Mısınız?
Belki ilklerden biri biz olacağız. İl milli eğitim müdürü ile ilçe milli eğitim müdürü birkaç gün önce bizi ziyaret ettiler. Halı sahamızın yanında alanımız var. Binamız şu an hazır durumda. İlk etapta 15-20 çocuğa hizmet verebileceğiz. Hızlıca bugün gelsinler bir ay içerisinde orayı açabilecek bir konumdayız.
EPDK KARARINI DOĞRU BULUYORUM
Birlik OSB İçin Planlandığınız Projeler Var Mı?
Şimdi elektrikle ilgili ciddi bir fiyat artış var. Bizim sanayiciler dünya sanayicilerinden ayrıldılar. Kovid de herkes durdu Türkiye çalıştı. Çünkü Çin’in kapanması, Avrupa’yı ihtiyaçlarını karşılamak üzere Türkiye’ye yönlendirdi. Bu ham madde maliyetleri eskisi gibi Çin’de ucuz değil artık rekabet edebilir konuma geldik. Türk sanayicileri çalışıyorlar, durmuyorlar ya Doğu blokuna ya Rusya veya Arap Yarım Adası’na, Avrupa Birliği’ne ihracat yapmaya devam ediyoruz. Elektrik fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle faturalarımız on kat arttı. Bu nedenle GES yapmayı planlıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla dünya bankası kaynaklı bir yatırım kredisi finanse edilecek. OSB’mizde bir firmamızda GES var. Elektrik fiyatları artmadan yaptırdığı için çokta faydasını gördü. Bir de elektrikli şarj istasyonu noktası oluşturabiliriz.
EPDK Kararını Nasıl Buluyorsunuz?
Çok doğru buluyorum oradaki EPDK’nın ana fikri şuydu; öz tüketim için kullanılsın bu işin ticareti yapılmasın. Biliyorsunuz ticareti yapılıp amacından saptı. Bunu kesinlikle çok doğru amacına uygun kararlar alındığını düşünüyorum.