İsrail – Hamas Arasında Yaşanan Sıcak Çatışmaların Gölgesinde İhracat Yapılmaya Devam Ediyor

İsrail – Hamas güçleri arasında yaşanan çatışmaların şiddeti günden güne artarken bölgede savaş halinin ticari ilişkilere de etkisi git gide artıyor.

İsrail – Hamas Arasında Yaşanan Sıcak Çatışmaların Gölgesinde İhracat Yapılmaya Devam Ediyor: İsrail – Hamas güçleri arasında yaşanan çatışmaların şiddeti günden güne artarken bölgede savaş halinin ticari ilişkilere de etkisi git gide artıyor. Yetkililer, savaşın etkisiyle ticaretin azalış gösterse de halen devam ettiği belirtilirken; ekonomistler savaşın piyasaya etkilerinin önümüzdeki birkaç aya toparlayacağını dile getiriyor.

Geçtiğimiz yüzyılın ortalarından itibaren Yahudi nüfusunun Filisin topraklarında artan yerleşimleri ile başlayan ve 1948 yılında İsrail devletinin kurulması ve hemen akabinde 1967’de Arap -İsrail savaşı ile devam eden Filistin sorunu, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın yaptığı saldırı ile bölgede yeni bir krize yol açtı. İsrail’in orantısız güç kullanarak sivilleri hedef aldığı saldırıları ile yeni bir aşamaya gelen ilişkileri ilerleyen günlerde büyük bir sorunun fitili ateşlenmiş oldu. Çatışmalar devam ederken bir taraftan bölgeye ihracat yapan sanayiciler bölgede faaliyet göstermek için çalışmalarına devam etmeye çalışıyor.

Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin giderek kızışan olayın bir an önce durdurulması ve bölgeye insani yardım ulaştırılması için diplomatik çabalar göstermeye devam ediyor. İsrail ile Hamas güçleri arasında birinci ayını geride bırakan çatışmalarda insani dramın boyutu her geçen gün artarken, savaş halinin ticari ilişkilere de etkisi giderek artıyor. Kaynaklara göre Filistin’e yönelik mal hareketinin yüklerini çekecek kimse olmadığı için ticaretin tamamen durduğu belirtilirken, İsrail’e yapılan ihracat taşımalarında da yük miktarının yüzde 50’den fazla azaldığı ifade ediliyor.

Türkiye’nin İsrail ve Filistin ile gerçekleştirdiği yıllık dış ticaretin toplam değeri 9 milyar dolara yaklaşıyor. Bu rakamın büyük bir kısmını İsrail’e yapılan ihracat oluşturuyor. 2022 yılında Türkiye’den İsrail’e yaklaşık 6,8 milyar dolarlık ihracat geçekleştirilirken, bu ülkeden Türkiye’ye 2,1 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Geçen yıl Türkiye’den Filistin’e yapılan ihracat 120,3 milyon dolar olurken, bu ülkeden yapılan ithalat ise yaklaşık 11 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Saldırıların İsrail tarafından yoğunlaştığı zamanlarda sosyal medyada birçok vatandaşın boykot girişimlerinde bulunduğuna şahitlik edilirken iki ülke arasında ticari ilişkilerin durdurulması noktasında somut bir adım atılmadı. Hâlihazırda dış ticaret verilerinde hep ilk 20 içerisinde olan İsrail’le Türkiye’nin ticareti, Mavi Marmara krizinin yaşandığı diplomatik ilişkilerin kesildiği dönemde de devam etmişti. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ekim ayı içerisinde Türkiye’nin İsrail ile ihracatı 348 milyon doları buldu. Eylül ayına baktığımızda bu rakamın 474, 5 milyon olduğu görülürken savaş ortamında ticaret sadece 126 milyon dolar azaldığı anlaşılıyor. Geçtiğimiz yılın Ekim ayında ise Türkiye – İsrail ihracatı ise 470 milyon dolar olarak gerçekleştirilmişti.

Sanayi Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanvekili Ali Alper Olgun, ihracatçıların yaşanan kriz neticesinde bölgeye sevkiyatlarının devam ettiğini ifade ederek, ihracatta potansiyel ivme kaybının yaşanabilmesini normal karşılandığını aktardı. Olgun, “İsrail, Filistin. Ramallah, Cenin, Batı Şeria bölgelerine aktif olarak ticaretimizi yapmaya devam ediyoruz. Savaş dolayısıyla Aşdot Limanı kapalı ancak Hayfa Limanı kullanılabiliyor. Bizler de o liman üzerinden ticaretimizi yapabiliyoruz. Para transferinde de herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz” açıklamalarında bulundu. Olgun, bölgede bulunan diğer ülkelerle olan ihracat ve ithalatın devam ettiğini belirterek bölgede PAGDER olarak barış sürecinin kısa sürede getirilmesini temenni ettiklerini dile getirerek, “Savaşın Suudi Arabistan, Ürdün, İran gibi ülkelere sıçrayacağını düşünmüyoruz. Suudi Arabistan plastik sanayi açısından önemli bir tedarikçidir, İran’ın petrokimya sanayisi üzerinde ticaretini yapmaya devam ettiğini biliyoruz. Yakın zamanda barış sürecinin başlatılmasını umut ediyoruz” açıklamalarına yer verdi.
Olgun, bazı ihracatçıların gemilerini göndermekte güçlük çektiği iddialarına ilişkin herhangi bir problem yaşanmadığını sözlerine ekleyerek, “Geçtiğimiz hafta Hayz Limanı’na yük göndermiştik. Limanda bekleyen yüklere yönelik alınması için süre taahhüdü söz konusu olmuş ama bu ticari trafiği etkilemez” ifadelerini sözlerine ekledi.

Sanayi Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Ekonomist Tunç Şatıroğlu, yaşanan gelişmelere bağlı olarak başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu ve dünya genelindeki piyasalara etkisini değerlendirdi. Şatıroğlu, Savaşın yabancı piyasalarda altın üzerinde pozitif etkisi olduğunu belirterek, “Amerika piyasalarında tahvil faizlerinde düşüş beklentisi vardı bunun herhangi bir etkisi olmadı. Buradaki etki doğrudan altın üzerinde oluyor. Türk piyasalarına baktığımızda son zamanlarda oldukça yükselmişti ve yaşanan gelişmelere baktığımı zaman düşüş yaşaması bekleniyordu. Petrol fiyatları 93 dolardan ağustos ayındaki fiyatına yani 86 dolara geriledi.  Savaşın etkileri önümüzdeki iki ay daha sürecek ve bu süreçte en çok altında yükseliş devam edecek” ifadelerine yer verdi.

Doğu Akdeniz bölgesinde enerji kaynaklarının batı pazarlarına aktarımını konuşulduğu şu dönemde çatışmaların merkezi haline geliyor. Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinde orta ve uzun vadede herhangi bir sorun olmayacağını Sanayi Gazetesi’ne aktaran Ekonomist Erdal Özel ise, savaşın olduğu bölgenin enerji yatağı olmasına dikkat çekerek; yaşanana gerilimin devam ettiği müddetçe gelecekte ülkelerde ekonomik farklılıkların ortaya çıkmasına sebep olacağına vurgu yaptı. Karşılıklı restleşmelerin ülkeler arası dış ticareti etkileyen önemli bir unsur olduğuna dikkat çeken Özel, “Türkiye – İsrail arasındaki hem diplomatik ilişkiler hem de ticari ilişkiler uzun yıllara dayanıyor ve köklü bir geçmişe sahip. Türkiye’de faaliyet gösteren çok fazla İsrail firması olduğu gibi Türkiye’den de o bölgede yoğun ticaret yaptığını biliyoruz. Bu ticaretin bir anda kesilmesi demek tabii ki ülke ekonomisini sarsar. Eylemler daha çok sözlü protestoda kalıyor fiili bir harekete geçiremiyor bunun da sebebi gerçekten yoğun bir cari ilişkimiz olmuş olması” açıklamalarına yer verdi.

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanvekili Ali Alper Olgun, ihracatçıların yaşanan kriz neticesinde bölgeye sevkiyatlarının devam ettiğini ifade ederek, ihracatta potansiyel ivme kaybının yaşanabilmesini normal karşılandığını aktardı. Olgun, “İsrail, Filistin. Ramallah, Cenin, Batı Şeria bölgelerine aktif olarak ticaretimizi yapmaya devam ediyoruz. Savaş dolayısıyla Aşdot Limanı kapalı ancak Hayfa Limanı kullanılabiliyor. Bizler de o liman üzerinden ticaretimizi yapabiliyoruz. Para transferinde de herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz” açıklamalarında bulundu. Olgun, bölgede bulunan diğer ülkelerle olan ihracat ve ithalatın devam ettiğini belirterek bölgede PAGDER olarak barış sürecinin kısa sürede getirilmesini temenni ettiklerini dile getirerek, “Savaşın Suudi Arabistan, Ürdün, İran gibi ülkelere sıçrayacağını düşünmüyoruz. Suudi Arabistan plastik sanayi açısından önemli bir tedarikçidir, İran’ın petrokimya sanayisi üzerinde ticaretini yapmaya devam ettiğini biliyoruz. Yakın zamanda barış sürecinin başlatılmasını umut ediyoruz” açıklamalarına yer verdi.

Olgun, bazı ihracatçıların gemilerini göndermekte güçlük çektiği iddialarına ilişkin herhangi bir problem yaşanmadığını sözlerine ekleyerek, “Geçtiğimiz hafta Hayz Limanı’na yük göndermiştik. Limanda bekleyen yüklere yönelik alınması için süre taahhüdü söz konusu olmuş ama bu ticari trafiği etkilemez” ifadelerini sözlerine ekledi.

Türkiye’nin İsrail ile enerji iş birliklerinin devam ettiğini hatırlatan Ekonomist Erdal Özel, yaşanan Ukrayna -Rusya savaşında Avrupa’da başlayan enerji krizinde buradaki likit doğal gaz ve petrolün Avrupa pazarına aktarımı konusunda yeni iş birliklerinin konuşulduğunu sözlerine ekledi.
İsrail’in hammadde ihtiyacının birçoğunun Türkiye’den ihraç edildiğini açıklayan Türkiye Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, Türk çeliğinin İsrail pazarının yüzde 65’ine sahip olduğunu belirtti. Aslan, Türkiye’nin yıllardır İsrail’in çelik ithal ettiği ülkeler arasında birinci sırada olduğunu vurgulayarak, İsrail’e çelik ihraç eden Türkiye’nin, İsrail’in hurda çeliklerinin de en büyük alıcılarından olduğunu açıklamıştı.