Jeep tekrar Türkiye’de mi üretilecek? Tofaş’la iş birliği iddiası…

Stellantis’in off-road markası Jeep’in yeni CEO’su Antonio Filosa, üretim için yeni ülkeler arıyor ve Türkiye de bu ülkelerden biri olabilir.

Yeni Jeep CEO’su olarak atanan Antonio Filosa’nın maliyetleri düşürmek adına üretimi başka ülkelere kaydırmayı planladığı, bu anlamda Türkiye’nin de öne çıkan seçenekler arasında olduğu belirtiliyor.

2030 yılına kadar global satışlarını 2 katına çıkarmayı hedefleyen markanın, bu anlamda TOFAŞ ile uzun süreli bir iş birliğine gidebileceği iddia ediliyor.

Filosa, Jeep’in küresel satışlarını on yılın sonuna kadar ikiye katlayarak 2 milyona, ABD satışlarını 634 bin araçtan 1 milyona ve Avrupa pazar payını ikiye katlayarak yüzde 2’ye çıkarmayı hedefliyor. Bu planlara erişmek için Jeep üretim kapasitesinin artırılması düşünülüyor.

Willys Overland tarafından kurulan Türk Willys Overland isimli fabrika, aynı yıllara denk gelmesi sebebiyle Türkiye’nin ilk yerli otomobil girişimi olan Devrim’in gölgesinde kaldı. 1954 yılında kurulan Tuzla Cip Fabrikası, Amerika’dan ithal edilen parçalar ve Türkiye’de üretilen parçaların montajı ile sivil ve askeri jip, kamyonet üretimi yapıyordu. Ciplerin popülerliğini ve ülkedeki ihtiyacı fark eden dönemin iş insanlarından Ferruh Verdi, 1953 yılında ABD’ye giderek Willys ciplerin montajının Türkiye’de yapılması konusunda girişimlerde bulunmuş. 1954 yılında ise dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar Willys’in Toledo’daki fabrikasını ziyaret etmiş. Bu ziyaretinde ise Willys tarafından Celal Bayar’a CJ-3B model cip hediye edilmişti. Ferruh ve Nejat Verdi kardeşlerinin önderlik ettiği girişimler sayesinde 1954 yılında dönemin başbakanı Adnan Menderes’in de desteğiyle İstanbul Tuzla’da Türk Willys Overland A.O. Şirketi kuruluyor (1954). Tuzladaki fabrikaya gerekli ekipmanlar ve makineler Willys Overland şirketinin Toledo’daki tesisinden geldi. 

Tuzla ciplerinin üretim faaliyetleri 2006’da durduruldu. Bu kapanma ile fabrikanın yarım yüzyıl süren faaliyetleri de son bulmuş oldu. Kapatılma sebebi konusunda net bir açıklama yapılmamış. Prof.Dr. Rahmi Güçlü fabrikada çalıştığı dönemlerde ordunun artık cip imalatını durduracağını ve konsept değişikliğine gideceğini belirttiklerini söylüyor. Ancak kapatılmayla ilgili olarak net bir açıklamanın bulunmadığını belirtmekte fayda var. Günümüzde dahi otomotiv pazarında rekabet etmek bu kadar zor hale gelmişken o dönemki yatırımlara sahip çıkılsa neler olurdu bilinmez. Ancak bugün ki otomotiv endüstrisinin daha güçlü olacağı kesin. Özetle Devrim’de de yapılan ‘yatırımın önünü kesme’ hamleleri Türk otomotiv endüstrisinin ve hatta otomotiv ile ilişkili yan sektörlerin geleceğini karartmıştır. Bugün sözünü ettiğimiz yatırımlar devam edebilseydi kim bilir belki Çin’in yerinde biz olacaktık…