Kacır: Ülkemizi yüksek teknolojili üretimde daha ileri taşıyacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin eşsiz insan kaynağı gücüyle teknoloji odaklı kalkınmada yeni bir sıçramaya hazırlandığını vurgulayarak, geçmiş sanayi devrimlerinin kaçırılan fırsatlarından ders alındığını ve yüksek teknolojili üretimde (nükleer, kuantum, yapay zeka gibi alanlarda) daha ileri seviyelere taşınmak için kararlı adımlar atılacağını belirtti.
Kacır: Ülkemizi yüksek teknolojili üretimde daha ileri taşıyacağız Kacır: Ülkemizi yüksek teknolojili üretimde daha ileri taşıyacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, insan kaynağının eşsiz gücünün Türkiye’yi teknoloji odaklı kalkınmada yeni bir sıçramaya hazırladığını belirterek, “Önümüzdeki dönemde nükleer reaktörlerden kuantum teknolojilerine, yarı iletkenlerden yapay zekaya atacağımız adımlarla, ülkemizi yüksek teknolojili üretimde daha ileri seviyelere hep birlikte taşıyacağız.” dedi.

Kacır, 7. AR-GE İnovasyon Zirve ve Fuarı‘nın açılışında yaptığı konuşmada, insanlık tarihinin son 2 asrının ardı ardına gelen sanayi devrimlerinin neden olduğu köklü ekonomik, teknolojik ve toplumsal dönüşümlere sahne olduğunu dile getirdi.

Bugün de makinelerin birbirleriyle haberleştiği, üretim süreçlerinin veriyle beslendiği, karar mekanizmalarının yapay zeka temelli çalıştığı dördüncü sanayi devrimine tanıklık edildiğini söyleyen Kacır, “Nihayetinde AR-GE’ye, teknolojiye ve nitelikli insan kaynağına yatırım yaparak yeniliğe öncülük edenlerin dünya sahnesinde yükseldiği, bu treni kaçıranların ise başkalarının ürettiği teknolojinin pazarı, dijital çağın sömürgesi olmaya mahkum edildiği bir yol ayrımındayız.” ifadesini kullandı.

Bakan Kacır, savunma sanayisinin Türkiye’de yüksek teknolojinin öncüsü haline gelmesinin tesadüf olmadığını, uzun vadeli devlet politikalarının milli ve özgün ürünlere öncelik veren tedarik yaklaşımının, AR-GE ve yatırım süreçlerini tek elden koordine eden yönetim kabiliyetinin ve güçlü insan kaynağının doğal sonucu olduğunu bildirdi.

“Bir zamanlar savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıyken, bugün kendi insansız hava araçlarını, kendi mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radar ve elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten bir ülkeyiz.” diyen Kacır, şunları ifade etti:

İnsansız hava aracı üretiminde dünya lideriyiz. Kendi seyir füzelerimizi, kendi jet motorlarımızla üretiyoruz. Hava savunma sistemlerinin radarlarını da füzelerini de kendi imkanlarımızla geliştiriyoruz. Ürettiğimiz tüm sistemlerin alt sistemlerinde, bileşen düzeyinde dışa bağımlılığı adım adım ortadan kaldırıyoruz. Savunma sanayisinde yakaladığımız bu büyük başarı, sadece caydırıcılığımızı ve savunma kabiliyetimizi güçlendirmekle kalmadı. Milletimizin zihnine vurulan prangaları da parçalayıp attı. Tüm sektörlere yayılan güçlü bir teknoloji ekosisteminin oluşmasına, AR-GE kültürünün güçlenmesine, nitelikli insan kaynağının yetişmesine hız kazandırdı.”

Kacır, ülkenin, 2002’den bu yana AR-GE harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttiğini, AR-GE harcamalarının milli gelirdeki payının binde 5’ten yüzde 1,46’ya yükseldiğini ve bu oranın İtalya ve İspanya gibi ülkelerdekiyle yakın seviyede olduğunu söyledi.

2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer AR-GE çalışan sayısının 310 bini aştığına dikkati çeken Kacır, “Özel sektörün AR-GE harcamalarındaki payı yüzde 29’dan yüzde 68’e yükseldi. Geçtiğimiz yıl imalat sanayisinde gerçekleştirilen AR-GE harcamalarının yüzde 47’si yüksek teknoloji, yüzde 40’ı orta-yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren girişimcilerce gerçekleştirildi.” diye konuştu.

Kacır, özel sektör bünyesindeki 1700’ü aşkın AR-GE ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendis ve teknisyenlerin teknoloji odaklı kalkınma vizyonuna güç kattığını belirterek, 113 teknoparkta, 12 binden fazla firmanın inovasyon odaklı çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Togg’un 2023’ten bu yana seri üretime hız kesmeden devam ederek, markanın kalitesiyle elektrikli otomobil segmentinde liderliği elde ettiğini dile getiren Kacır, şöyle konuştu:

“Dünya Fikri Mülkiyet Örgütünün 2025 Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri Raporu ülkemizin yükselişini açıkça ortaya koyuyor. Yerli patent başvurularında dünyada ilk 10’dayız. 2002’de 414 olan yerli patent başvuru sayımız geçtiğimiz yıl 10 bini aştı. Yerli patent artış hızında dünyanın en hızlı yükselen ilk 3 ülkesi arasındayız. Uluslararası patent başvurularında, kadın buluşçu oranında yüzde 26 ile dünya lideriyiz.

Yüksek ve orta-yüksek teknolojili üretim ve ihracatta geldiğimiz seviye AR-GE ve fikri mülkiyet alanındaki kazanımların ekonomimize kattığı değerin göstergesi. Son 15 yılda yüksek teknoloji üretim endeksimiz 7,8 katına, orta-yüksek teknoloji üretim endeksimiz 3,4 katına yükseldi. Orta-yüksek ve yüksek teknoloji ihracatımız 2002’de 10 milyar dolar iken, geçtiğimiz yıl 108 milyar doları aştı. Bu tablo, araştırmacılarımızın, mühendislerimizin, girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin teknoloji ve inovasyon alanında ortaya koyduğu büyük emeğin yansıması.”

Bakan Kacır, cari dengeyi destekleyecek, kritik ve stratejik sektörlerde üretim kabiliyetini genişletecek projelere uygun koşullarda finansman desteği sağlamak üzere Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı’nı hayata geçirdiklerini anımsatarak, “Öncelikli alanlarda belirlediğimiz 284 ürün ve 261 teknoloji başlığına yönelik yatırımlara 2 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeli, piyasa koşullarının üçte birine kadar inebilen finansman maliyetiyle kredi imkanı sağlıyoruz. Program kapsamında teknolojik değerlendirmesini Bakanlığımızca olumlu yönde tamamladığımız 73 projenin toplam büyüklüğü 397 milyar lira düzeyinde.” dedi.

HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’na değinen Kacır, ileri teknoloji yatırımlarına kapsamlı teşvik çerçevesi sunan program kapsamında, bir yıl gibi kısa bir sürede elektrikli araç, güneş hücresi ve biyoteknoloji gibi alanlarda 4,5 milyar dolarlık yatırımın ülkeye yönelmesini temin ettiklerini söyledi.

Kacır, program çerçevesinde veri altyapısını tahkim edecek, ekonomide yapay zeka destekli dönüşümü hızlandıracak, kuantum teknolojilerini milli inovasyon altyapısına entegre edecek ve Türkiye’yi endüstriyel robot üretimi ve ihracatında küresel bir üs haline getirecek 4 çağrıyı hayata geçirdiklerini kaydetti.

Yeni teşvik sistemiyle de Milli Teknoloji Hamlesi’ni hızlandıracak yatırımlara güçlü destekler sağladıklarını dile getiren Kacır, bu bütüncül yaklaşımın, teknoloji geliştirme sürecinin tüm aşamalarını aynı hedef doğrultusunda buluşturan güçlü bir zemini de beraberinde getirdiğini ifade etti.

Bakan Kacır, bugün “TEKNOFEST Kuşağı” diye anılan yeni bir neslin sahneye çıktığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:

“TEKNOFEST’lerde, Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde, bilim merkezlerimizde, Milli Teknoloji Atölyelerimizde yetişen gençlerimiz, insansız hava araçlarından yapay zeka projelerine, robotikten biyoteknolojiye teknolojinin farklı sahalarında Türkiye’nin yarınlarını adım adım inşa ediyor. Her biri, geleceğin kritik teknolojilerini geliştirecek bilgi birikimine, vizyon ve kararlılığa sahip birer ‘milli teknoloji akıncısı’ olarak yetişiyor. İnsan kaynağımızın bu eşsiz gücü, Türkiye’yi teknoloji odaklı kalkınmada yeni bir sıçramaya hazırlıyor.

Önümüzdeki dönemde nükleer reaktörlerden kuantum teknolojilerine, yarı iletkenlerden yapay zekaya atacağımız adımlarla, ülkemizi yüksek teknolojili üretimde daha ileri seviyelere hep birlikte taşıyacağız. Fiber iletişim, 5G ve bulut bilişim altyapı yatırımlarımız, yerli ve milli siber güvenlik çözümlerimizle, güvenli dijital ekonominin önde gelen merkezlerinden biri haline geleceğiz.”

Bu dönemin, stratejik coğrafi konum, gelişmiş sanayi altyapısı, girişimci iş dünyası ve nitelikli insan kaynağıyla, ülkeyi yüksek teknolojide bir merkez, dünyada oyun kurucu bir güç haline getirmek için her zamankinden daha güçlü ve kararlı adımlar atılan bir dönem olacağına işaret eden Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nı, kalbi bu vatan için çarpan girişimcilerimizin, mühendislerimizin, mimarlarımızın, teknisyenlerimizin imzasını taşıyan eserlerle mümkün kılacağız. İnşallah hep birlikte, sadece kendi vatandaşlarına değil, gönül coğrafyamıza ve dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara da umut olan, daha adil, daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.” dedi.

Kaynak: AA

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five + 17 =