Kacır, Yeni Yatırım Projelerini Açıkladı: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara’da basın mensuplarıyla bir araya gelerek gelecek dönemde hayata geçirecekleri projeleri açıkladı.
Sanayi Gazetesi Ankara Temsilcisi Nizamettin Bilici’nin de katıldığı bilgilendirme toplantısında uzay teknolojileri, batarya, uçan akıllı mobilite dahil pek çok sektörde fırsat alanları yaratacaklarını dile getirdi.

Kacır, Türkiye’nin 60 yıllık rüyası olan yerli otomobil hedefini Togg ile gerçekleştirdiklerini dile getirerek mart ayı itibariyle teslimatlarına başladığını söyledi. Kacır, 2032 yılına kadar 1 milyon Togg’un yollarda olacağını vurgulayarak, ” Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızın desteğiyle kamunun ihtiyaç duyduğu araçlarla ilgili bir değerlendirme yaptık ve bu ihtiyacın bir bölümünün yerli marka, milli marka hem de yeni nesil çevreci çevreci, sıfır emisyonlu, elektrikli otomobille, TOGG’la karşılanmasını planladık, 30 bin araçlık bir alım garantisi verdik. bizim kamu olarak 30 bin araç alacağımız bu dönemde 2032’ye kadar TOGG, 1 milyon araç üretecek. Yani aslında üreteceği araçların yüzde 97’sini piyasaya satacak, yüzde 3’ünü biz kamu olarak almış olacağız” dedi.

Şarj İstasyonları Sayısı Artacak
Türkiye’de ve Dünyada otomobil alanında yaşanan dönüşümde yerini hızla aldığı belirten Kacır, elektrikli araçların şarj istasyonları ile ilgili projeleri de hızla hayata geçirdiklerini dile getirdi. Kacır, Togg’un iştiraklerinden Trugo’nun yanı sıra birçok firmanın da elektrikli araç şarj istasyonları için kolları sıvadığını belirterek, 2023 yılı sonuna kadar 81 ilde şarj istasyonun yer alacağını söyledi. Kacır, “Şarj istasyonları, 2023 sonu itibariyle 81 ilin tamamına yaygınlaşmış olacak. Biraz deprem bölgesiyle ilgili ek süre verdik yatırımcılara, açık söyleyeyim onu da, yani o bölgedeki yatırımcıların ek süre talepleri oldu, haklı bir talepti bu, biraz onlara ilave süreler verdik. iz paketleri oluştururken trafiğin çok yoğun olduğu ve doğrudan yatırımcı talebi bulunan yerlerle trafiğin o kadar yoğun olmadığı ve belki tüketici talebinin 1-2 yıl içerisinde yeşermeye başlayacağı yerleri aynı paketlere koyduk. Çünkü şunu da biliyoruz: İstasyonun kurulması aslında elektrikli araca geçişi de tetikleyecek, devlet teşvikleri zaten tam da böyle işlerde devreye girmesi gereken enstrümanlar. Piyasada biraz daha oyun kurucu olarak aslında biz bir katkı sunmuş olduk ve şarj istasyonlarını biraz önden yaygınlaştırarak elektrikli araçların yaygınlaşmasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Yeni İş Hedefleri
Uzay teknolojileri, enerji sektörü yatırımları, off shore, batarya, 5G, uçan akıllı mobilite, akıllı tıbbi cihazlar, teknolojik gıda ve fintech gibi sektörlerin Türkiye için potansiyel fırsat alanları olduğunu vurgulayan Kacır, şu bilgileri paylaştı:
“Gelecek dönemde her biri Togg büyüklüğünde en az 12 iş hedefliyoruz. Bunun birinin uzay alanında olmasını istiyoruz. Mikro uyduların Türkiye için yeni bir pencere açtığını gözlemliyoruz ve bir milli uydu inisiyatifini Türkiye’ye kazandıracağız. Uluslararası Uzay İstasyonu’na paydaş olacağımız günler de gelecek. Biz nasıl kritik platformlarını kendi geliştirebilen bir ülke olduysak, uzay sistemlerinde de bu milli uydu inisiyatifiyle çok başarılı olacağız. Bunu da Türk gençleri, Türk girişimcileri yapacak. Tabii uluslararası işbirlikleri olabilir ama milli inisiyatiflerimizi önceliklendirmek ana yaklaşımımız olacak”
Yatırımları Hızlandırma Çabası İçindeyiz
Kacır, Türkiye’nin araç ihracatında Avrupa’da 4. büyük ülke olduğunu dile getirirken, “özellikle yeni nesil araçlara ilişkin, hibrid araçlara ilişkin, elektrikli araçlara ilişkin yeni yatırımları hızlandırma çabası içindeyiz. İnşallah o yatırımlar gerçekleştikçe, bir bir sonuç verdikçe hem ihracat kapasitesi artacak hem de iç pazarda tercih edilen marka ve modellerin yerli üretimi de daha ileri bir düzeye taşınmış olacak. Tabi bu belki 1-2 sene içeresinde piyasada görünür şekilde sonuç vermeye başlar, çünkü yeni marka, tip, model yatırımları yaklaşık 2 yıl içerisinde ancak piyasada görünür olmaya başlayacak” dedi.
Kacır’ın konuşmasında yer alan başlıklar ise şöyle;
Biz 2 milyona yakın otomobil üretim hacmine sahip bir ülkeyiz. Türkiye’de 200’e yakın doğrudan OEM’lere, ana markalara tedarik yapan firmamız var, yan sanayimi çok güçlü. Otomotiv sanayi 30 milyar dolara yakın ihracat yapıyor. Sektör toplamda 250 bine yakın istihdam sağlıyor. Bütün markalarla yürüttüğümüz, yani şu anda neredeyse tüm otomobil markalarıyla biz masadayız. Ve yeni dönem de Ama biz malumunuz hep elektrikli araç deyince hep TOGG konuştuk, ama Ford’un da bir elektrikli araç yatırımı var ve ona da ciddi bir devlet teşviki geçtiğimiz yıl sunduk, o da inşallah önümüzdeki dönem de gerçekleşecek.
Dünyadan Türkiye’ye Yatırım İlgisi Var
Dünyadan bir yatırım ilgisi var Türkiye’deki mevcut markaların dışında bazı OEM’lerle de masadayız. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizle birlikte yürüttüğümüz bazı çalışmalar var global markalarla onları bugünden çok detaylı açıklamak istemem, ama Türkiye’ye yönelik özellikle elektrikli otomobil üretimine yönelik muazzam bir ilgi var. Tabi Türkiye’nin Avrupa Birliği, Gümrük Birliği uygulamasının içerisinde olması pek çok global marka için halen çok büyük bir avantaj. Aynı zamanda Türkiye’de yatırım yapmış olan markaların neredeyse tamamının en verimli üretim tesislerinin Türkiye’de olması, bunu bize bizzat yabancı yöneticiler söylüyor, bunu da samimiyetle söylüyorum. İnşallah önümüzdeki dönem de yeni markalar gelecek, elektrikli araç yatırımı inşallah yapacaklar, biz de onları destekleyeceğiz, teşvik edeceğiz. Ve bu yatırımlarla birlikte de Türkiye’deki mevcut talep ve özellikle Avrupa başta olmak üzere potansiyel ihracat fırsatlarını inşallah daha ileri düzeyde yakalayacağız.
Çip Alanında Tasarım Çağrısına Çıktık
Milyar dolar üzeri yatırımlar gerçekleşmesi lazım bu endüstride. Yani bu 60 milyon dolarlık yatırım halen mütevazı ölçekli bir yatırım, ama bunlar adım adım kazandığımız kabiliyetler. İşin tasarım tarafı var, yani üretim kabiliyetleri çok değerli, ama tasarım kabiliyetleri de en az o kadar değerli. Bu alanda bir adım attık 3 ay kadar önce Milli Teknoloji Genel Müdürlüğümüz çip alanında da bir tasarım çağrısına çıktık, orada da büyük markalarla çip tasarımcılarını, çip tasarımı yapmakta olan start-up’ları, girişim ekiplerini bir araya getiriyoruz ve onlara rekabet öncesi iş birliği destekleri veriyoruz. Orada biraz beklediğimiz üzerinde bir başvuru aldık, şimdi başvuru süresini de biraz uzatma kararı aldık, Eylül sonuna inşallah uzatacağız başvuru süresini. O da önemli bir adım olacak, çünkü tasarım kabiliyetini geliştirmeden de bu alanda katma değer Türkiye’de kalmaz, mutlaka tasarım kabiliyetimizi geliştirmemiz lazım.
Dijital Dönüşüm Odaklı Verimlilik
Dolayısıyla ucuz işgücü rekabetinden dijital dönüşüm odaklı bir verimlilik rekabetine dönüşmüş oldu. Bu açıdan bütün görüştüğümüz markalar bizim dışımızda başka ülkelerle de müzakere halindeler. Yani bu da bir gerçek, biz de bunun farkındayız, ama şunun farkındayız: İş verimlilikse, Türkiye’de pek çok rakip ülkemizden daha ileri düzeyde var. Bu sektörde, yani sektör özelinde konuştuğumuz için, bu sektörde muazzam da bir network, bir ekosistem var Türkiye’de. Yani tedarikçi geliştirmek çok kolay, mevcut tedarikçilerle zaten diğer markalara tedarik yapmakta olan firmalarla ürün geliştirme ar-ge’si yapmak çok çok, pek çok ülkedeki alternatife göre kolay.
Deprem Bölgesine 450 Milyon Dolarlık Destek
450 milyon dolarlık dünya bankası kaynağını da deprem bölgesinde yoğun olarak kullanmak üzere sanayimizin hizmetine sunacağız. Az hasar görmüşler, orta, ağır hasar görmüşler ve yıkıma uğramışlara farklı kademelerde yine KOBİ’lere dönük KOSGEB eliyle başlangıçta 450 milyon dolarlık bir Dünya Bankası kaynağını inşallah devreye alıyoruz.
TÜBİTAK Projelerine Ağırlık Verilecek
TÜBİTAK’ta girişim destek süreçlerini yalınlaştırmak istiyoruz. Önümüzdeki dönem de TÜBİTAK bu işlere daha fazla KOSGEB’le beraber çok daha fazla girecek. KOSGEB tarafında bir KOBİ girişim ve yatırım bankası ilan edildi. Büyük ölçekli teşvik verdiğimiz Türkiye’nin önemli girişimlerine, yatırımlarına daha yakından bir yol haritası hazırlayacağız ve onlarla birlikte o yol haritasını gerçekleştirmek için çaba göstereceğiz. O yol haritasının en önemli unsuru AR-GE olacak, teknoloji geliştirme faaliyetleri olacak. Nitelikli insan kaynağı geliştirme, nitelikli istihdam faaliyetleri olacak. Nitelikli istihdama yönelik eğitim faaliyetleri olacak.
TEKNOFEST Türkiye yüzyılına Vurulan Bir Mühür
Gençlere yönelik çok işler yapacağız, yani TEKNOFEST’ler çok büyüyecek, 30 Ağustos’ta Ankara’dayız, 27 Eylül’de İzmir’deyiz, malum 2023’te 3 TEKNOFEST yapacağız dedik. Dediler ki, seçimden öne TEKNOFEST yapıyorsunuz. Biz de dedik ki, seçimden önce de TEKNOFEST yapacağız, seçimden sonra da TEKNOFEST yapacağız. TEKNOFEST Türkiye’nin artık Türkiye yüzyılına vurduğu bir mühür, armağan ettiği bir marka, inşallah bu marka büyüyecek, bu platform büyüyecek, yani milyon milyon gençle inşallah nice TEKNOFEST’ler yapacağız. Karabağ zaferinden sonra Azerbaycan’da yaptık, muazzam bir TEKNOFEST yaptık, Azerbaycan gençliğinde çok ciddi bir teveccüh var.