TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu‘nda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TÜİK’in verileri arasındaki farkın nedenlerini tek tek açıkladı. Karahan, açıklamasında çalışma koşullarını değiştirme isteğine de vurgu yaptı.
GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK VE İŞSİZLİK ARASINDAKİ FARKLAR
TÜİK verilerine göre mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı 2024 yılında yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşirken geniş tanımlı işsizlik yüzde 26,7 oldu. Geniş tanımlı işsizlik veri setinin zirvesine çıkarken, işsizlik ise 12 yılın en düşük seviyesine geriledi.
2025 yılı verilerinde de tablo değişmedi. Ocak ayında işsizlik oranı yüzde 8,4 seviyesinde, geniş tanımlı işsizlik seviyesi ise yüzde 28,1 olarak gerçekleşti. Şubat ayında bu oranlar sırasıyla yüzde 8,2 ve yüzde 28,4 olarak gerçekleşti. TÜİK tarafında son açıklanan Mart 2025 işgücü istatistiklerinde göre ise işsizlik yüzde 7,9 olarak gerçekleşirken geniş tanımlı işsizlik yüzde 28,8 seviyesinde oldu.
NEDEN TERSİ YÖNÜNDE HAREKET EDİYOR?
Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu‘na yaptığı sunumun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtlarken işsizlik ve geniş tanımlı işsizlik oranları arasındaki farkla ilgili açıklamalarda bulundu.
Karahan, istihdama ilişkin mikro verileri incelediklerini belirterek, geniş tanımlı işsizliğin neden işsizliğin tersi yönünde hareket ettiğine dair popülarite kazanan iki sav olduğunu söyledi.
İŞ MEMNUNİYETİ AZALMIŞ DURUMDA
Karahan, “Bunlardan ilki; aslında iş bulabileceğinden ümidini kesen insanların iş bulmayı bırakmış olması; ikincisinin ise yarı zamanlı çalışan ama tam zamanlı çalışmak isteyen, dolayısıyla işinden memnun olmayan insanların artmış olması“.
Bu nedenlerle işsizliğin düşük, atıl iş gücünün yüksek olduğu iddiasının olduğunu belirten Karahan, bu iki savı da asıl nedenler olarak değerlendirmediklerini söyledi.
ESNEK ÇALIŞMA MODELLERİ MÜMKÜN
Karahan geniş tanımlı işsizliğin neden daha yüksek olduğuna ilişkin ise, “Farklı bir iş istediğini söyleyen insanlar atıl iş gücünde sayılıyor. Bu geniş kapsama göre işsiz sayılıyor. Bunların zaten yüzde 60’ı tam zamanlı işte çalışıyor. Bu da aslında salgın döneminde ortaya çıkan ve yaygınlaşan çalışma koşullarını değiştirme isteğinin bir yansıması. Biz böyle olduğunu değerlendiriyoruz. Esnek çalışma modelleri de buna olanak veriyor” dedi.
40 SAAT VE ÜZERİ ÇALIŞMA
Bir diğer bulgumuz da, fiilî olarak haftada 40 saat ve üzeri istihdam edilip daha fazla çalışmak istediğini belirtenlerin oranının aynı beyanda bulunan ancak 40 saatin altında çalışan oranına yaklaşması. Yani burada daha başka bir işte çalışmak istediğini söyleyenler sadece 40 saat altında çalışan, yarı zamanlı çalışan insanlar değil, buradan kaynaklanmıyor”.
Kaynak: Haber Merkezi