Kozmetik Endüstrisinde Yeşil Dönüşüm

Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen Uluslararası Kozmetik Kongresi, “yeşil mutabakat” temasıyla Antalya’da gerçekleştirildi.

Kozmetik Endüstrisinde Yeşil Dönüşüm temasını konu alan Uluslararası Kozmetik Kongresi’nde konuşan KÜAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kahrıman, derneğin kozmetik stratejisinin belirlenmesi açısından önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Türkiye’de yaklaşık 3600 üzerinde üretim yeri ve 50.000’in üzerinde tescillenmiş marka insan kaynağının olduğunu söyleyen Kahrıman, KÜAD olarak ülkenin kozmetik stratejini oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, “Kongrelerle özgüveni tazelemek, potansiyeli açığa çıkarmak, etkileşim düzeyi oluşturmak istiyoruz. Dünyanın insan merkezli olmasından dolayı sürdürülebilirlik anlamda kaygıları var. Yeşil mutabakatta buradan çıkmanın bir kılavuzu, haritası aslında. Ülkemizde üreticiler bu dönüşümü nasıl yapacaklarını planlamaya çalışıyorlar. Biz de dernek olarak firmalara öğretmeye çalışan bir ekosistem oturtmaya çalışıyoruz . Eko dizaynı bizim ülkemiz yapmaya çok yatkın” dedi.

Türkiye Dünya Regülasyonlarına Uyum Sağlamalı

Yeşil Mutabakat temalı kongreye 3 günde 900’ü aşkın sektör paydaşının eşlik edeceğini aktaran KÜAD Başkan Yardımcısı Bülent Konca, “Yeşil mutabakatla beraber Türkiye, olmazsa olmaz dünya dinamiklerindeki regülasyonlara uyum göstermek zorunda. Tüm bunları yapabilmek için doğanın bize sunmuş olduğu kaynaklara saygı duymamız gerekiyor. Çünkü her şey kaynakla başlıyor” ifadelerinde bulundu. İnovatif ve katma değeri yüksek ürünler üretmeye çalıştıklarını söyleyen Konca, “Yeni tesis yatırımımız da 2023’ün üçüncü çeyreğinin sonunda test edilmeye başlayacak. Fabrikamız kendi suyunu kendi elektriğini üretecek” diye konuştu.

Sürdürülebilir İhracat İçin Gelenekselden Uzaklaşmak Gerek

Türkiye’nin çok hızlı aksiyon alabildiğini söyleyen KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan, “2030 yılında yüzde 50, 2050 yılında ise yüzde 0 oranında karbon salınımı azaltma çalışmaları var. Sürdürülebilir bir ihracat için geleneksel modelden uzaklaşarak daha döngüsel bir modele geçmek gerekiyor. Yerli hammadde ve yerli ambalaj üretim noktasında bizim bir an önce planlamalar yapmamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.