Maden Sektörü Temiz Enerjiye Mi Dönüşüyor?: 2019 yılında Avrupa Komisyonu Yeşil Mutabakat kapsamında 2050 yılı için iklim-nötr olma hedefi ile başlatılan enerji dönüşüm hareketi ile maden sektöründe 1 milyona yakın çalışanın işsiz kalması ön görülüyor
Pazarın, ucuz ve temiz enerji kaynakları olan rüzgar ve güneş enerjisi sektörüne dönüşmesi dünya genelinde madenlerin kapanması ve çalışanların işlerinin riske girmesine neden olarak maden sektörünü olumsuz etkilemesi bekleniyor. Uluslararası Düşünce Kuruluşu Global Energy Monitor (GEM) tarafından hazırlanan küresel kömür madeni takipçisi raporunda küresel kömür üretiminin yüzde 90’ından sorumlu olan 4 bin 300 aktif ve planlanan kömür madenindeki istihdam verilerine göre dünyada faaliyette olan kömür madenlerinde 2,7 milyon madenci direkt olarak istihdam edildiği bilgisi yer alıyor.
Günde Yüz Çalışan İşsiz Kalacak
Uzmanlar, “Kömür endüstrisinin 2035’e kadar yaklaşık yarım milyon kişiyi işten çıkaracak, günde ortalama 100 işçi ise işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalacak, açıklamalarında bulundu. Ayrıca uzmanlar, “Öngörülen maden kapanmaları göz önüne alındığında, 2050 itibarıyla, yaklaşık 1 milyon istihdam kaybının yaşanması da olası görülüyor” dedi.
Türkiye’deki madenlerde yaklaşık 12 bin kişinin istihdam edildiğini ve 2050 yılına kadar 2 bin madencinin işsiz kalma riskinin olduğuna vurgu yapan GEM Küresel Kömür Madeni Takipçisi Proje Yöneticisi Dorothy Mei, “Kömür madenlerinin kapanmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, işçiler için ortaya çıkacak ekonomik ve sosyal zorlukların önlenmelidir” açıklamalarında bulundu.
Kademeli Geçiş Süreci
Küresel çapta başlatılan “temiz enerjiye geçiş” sürecini değerlendiren Zonguldak Taş Kömürü Mühendisleri, “Dünyadaki en fazla karbon salınımını yapıp gelişmekte ve gelişmeye açık ülkelere öz kaynaklarını kullanmama konusunda baskı yapmak aslında bir nevi iki yüzlülüktür. Bu sürecin geçiş aşaması olduğunu unutmayıp kademeli olarak bir geçiş süreci yaşanmalı” ifadelerini kullandı.
Maden Sektörü Asla Bitmez
Aynı zamanda “temiz enerjiye geçiş” sürecine inanmadıklarını aktaran mühendisler, “Kanada da üretilen 1 varil petrol için yarım varil petrol tüketilmektedir. Almanya haricinde ABD dahil hiçbir ülke kömür üretiminden vazgeçmedi. Avustralya ve Çin tarihinin en yüksek miktarlarında kömür üretimleri gerçekleştirmektedir. Nükleer enerjiye olan talep her geçen gün artmakta ve yeni nükleer enerji santralleri kurulmaya devam ediyor” dedi. Temiz enerji ile birlikte yaşanması ön görülen iş gücü kaybına ilişkin “2050 yılına kadar 1 milyon madencinin işten çıkarılma riskine yönelik şimdiden çalışmalara başlanılmalı. En azından bu süreçte istihdam kaybının yaşanmaması için çalışanlar yan sektörlere kaydırılmalı, teşvik edilmeli” değerlendirmelerde bulundu. Her yeni oluşumun beraberinde bir yan sektörü beraberinde getirdiğini ifade eden mühendisler, “Maden sektörü yalnızca gelişen teknoloji ile insan gücüne ihtiyaç kalmadığı zaman biter” dedi.
Madencilik Makineleşemiyor
Ülkemizde madenciliğin yeterli miktarda makineleşemediğini ifade eden mühendisler, “Madenleri işleme konusunda ciddi eksikliğimiz var. Sanayide kullanım profilimiz başarılı değil maalesef. Hammaddeyi Türkiye’de sanayiye ulaştıracak ve katkı sağlayacak şekilde sektörün desteklenmesi gerekiyor. Yurtdışına hammadde yasağı ya da asgari düzeye çekilecek şekildeki düzenlemeler devlet eliyle bir an önce yapılmalı” şeklinde konuştu.