Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Embiya Memişoğlu, 1963 Arsin doğumluyum. Endüstri Meslek Lisesi Metal Bölümü mezunuyum.
İş hayatına nerede ve nasıl başladınız?
Lisede metal bölümünü tercih ettim. Liseyi bitirdikten sonra 3 yıl İstanbul’da çalıştım. Sonrası askerlik ve askerden döndükten sonra da 6 kardeş Trabzon’da bu işi kurduk. Firmamızın kuruluşu 1980 yılına dayanıyor. Şirketimiz bir aile şirketi. O dönem 6 kardeş şirketin hem patronu hem de çalışanıydık. Elbette o dönemki üretimimiz bugünkü üretimden biraz farklıydı. Teknolojiyle birlikte üretim şeklimiz, ürün yelpazemiz ve müşteri beklentileri de değişip gelişti.

Firmanız hakkında bilgi veriri misiniz?
Firmamızın markası “MEMAKSAN”. Açılımı ise, Memişoğlu Makine San. Mühendislik Hiz. Tic. Ltd. Şti. Firmamızı ilk olarak kurduğumuzda Değirmendere Deliktaş mevkiindeydi. Şu an yaptığımız işin bir benzerini yapıyorduk ama daha alt seviyede. 1989 yılında Arsin Organize Sanayi Bölgesine geldik. Metal sektöründe hizmet veriyoruz. Damper dışında üretim yelpazemizde çöp kamyonu, itfaiye aracı, vidanjör, kombine kanal açma vidanjör, beton mikseri ve hidrolik sistemler bulunmaktadır.
Firmanızın üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranları nelerdir?
Firmamızı ilk kurduğumuzda 6 kardeş çalışıyorduk, yaptığımız işin tüm süreçleri elimizden geçiyordu. Bugün yine işimizin başında çalışmaya devam ediyoruz. Ek olarak 22 çalışanımız var.
İhracat yapıyoruz. İhracat önem verdiğimiz bir konu. Zaman zaman yurt dışında iş gezilerine katılıyor veya fuarlara iştirak ediyoruz. Amacımız ihracatta sürekliliği ve istikrarı yakalamak. En son Lübnan’ın Akkar Belediyesi[1]ne ihracatımız oldu. Şu anda Gürcistan’a ihracatımız devam etmekte. Gürcistan bizler için önemli bir pazar. Özelikle belediyeler ve inşaat sektörü müşteri kitlemizi oluşturmakta.
Şirketinizde aldığınız elemanlarda ne gibi özellikler ararsınız ve şu an en çok hangi alanda elemana ihtiyacınız var?
Eleman noktasında şu an en çok ara elemana ihtiyacımız var. 3 personele ihtiyacım var ama bulamıyorum. Maalesef yaşadığımız şehirle de biraz ilgili bir konu bu. Sanayi kenti olmadığımızdan dolayı, sanayide istihdam edilecek beceri ve istekte personel bulmakta çok zorlanıyoruz.
Alacak olduğumuz eleman ya okulda eğitilmeli, okulda bir meslek sahibi olmalı ya da çırak olarak yetişmeli. Bizim meşhur bir sözümüz var: “Çıraklığını yapmadığın işin ustası olamazsın.”
Ben liseyi okuduğum zamanlar öğleye kadar okulda, öğleden sonra da atölyede olurduk. O zamanlarda meslek liselerine girmek de okumak da zordu. Şimdi maalesef meslek liseleri gerçek ihtiyaca yönelik öğrenci yetiştiremiyor. Meslek altın bileziktir. Ne kadar bileziğin olursa o kadar faydalıdır. İş yerine aldığımız elamanların güvenilir olması önceliğimizdir.
Sizce başarıdaki en önemli prensipler nelerdir?
Bana göre yaptığınız işte başarıyı yakalayabilmenin sırrı, kişinin istediği işi ve sevdiği işi yapabilmesidir. Kişi sevmediği işi zorla yapıyorsa o işten başarı beklenemez. Elbette sevgi de tek başına yeterli olmuyor. Bunun arkasını doldurmak lazım. Ondan sonra başarı zaten gelir.
Deneyimli bir iş adamı olarak gençlerimize ve sanayicilerimize tavsiyeleriniz nelerdir?
Sanayicilere tavsiyem eleman bulamayacakları bölgede tesis kurmasınlar. Kuracakları bölgeyi iyi araştırsınlar. Gençlere tavsiyem ise meslek edinmeye önem göstersinler. Meslek altın bileziktir. Ne kadar bilezikleri olursa o kadar başarılı olurlar. Okumaktan, çalışmaktan hiçbir zaman vazgeçmesinler.