Ukrayna’ya asker gönderme ihtimalini dışlamayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un son açıklamalarının ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı, Macron’u kendi deyimiyle sorumsuz açıklamalar nedeniyle eleştirdi. Ayrıca Ukrayna’da Fransız Yabancı Lejyonu’na bağlı paralı askerlerin bulunduğuna dair de asılsız bir iddia ortaya atıldı. Fransa Savunma Bakanlığı o zamandan beri bu bilgiyi yalanladı. Macron’un açıklamaları ve Rusya’nın tepkisi, Batı’nın askeri harekatının sınırlarını tanımlarken güvenilirliği korumayı amaçlayan, stratejik açıdan belirsiz bir duruş sergilediğini gösteriyor. Bu duruş, Ukrayna’yı desteklemeyi sürdürürken Rusya’yı gelecekteki olası eylemlerini gizleyerek caydırmayı amaçlıyor.

BELARUS’A TAKTİK NÜKLEER SİLAH
Army Recognition Bu tırmanış, dünyanın iki nükleer güç arasında doğrudan bir çatışmaya yaklaşabileceğini hatırlatıyor: Rusya, iç tartışmalarda nükleer kapasitesini düzenli olarak tartışıyor ve Putin’e, bu silahların ne zaman ve nasıl kullanılabileceğini belirlemek üzere ülkenin nükleer doktrinini değiştirmesi yönünde baskı yapıyor. Ayrıca Rusya’nın komşusu Belarus’ta taktiksel nükleer silahlar konuşlandırmaya başlaması bölgesel gerilimi artırıyor.

SOVYETLERDEN KALMA SİLAHLAR DEĞİŞTİRİLİYOR
Bu gergin bağlam, duyurulan nükleer tatbikatların Batı’daki gelişmelere özel bir yanıt olarak öneminin altını çiziyor ve Rusya ile Batı arasındaki nükleer sinyalizasyonda potansiyel olarak yeni ve istikrarsız bir döneme işaret ediyor. Rusya’nın zaten güçlü olan nükleer cephaneliği, 2020’lerin sonuna kadar Sovyet döneminden kalma silahların çoğunu değiştirmeyi amaçlayan önemli modernizasyonlardan geçmeye devam ediyor. Rusya’nın stratejik nükleer kuvvetleri üç bileşenden oluşuyor: kıtalararası balistik füzelere (ICBM’ler) sahip kara kuvvetleri, stratejik bombardıman uçaklarına sahip bir hava bileşeni ve balistik füze denizaltılarına sahip bir deniz kuvveti.