Rambutan mı Durian mı? Malezya seyahatinin ardından

Geçen hafta İslam İş birliği Teşkilatı (OIC) Ekonomik ve Ticari İş birliği Daimî Komitesi (İSEDAK) Yoksulluğu Azaltma Grubu Projesi kapsamında “OIC Ülkelerindeki Alt Gelir Gruplarına Yönelik Yaşanabilir Konut Rehberi Hazırlama” amacıyla seçtiğimiz örnek ülke ziyaretlerinin ilki için Prof. Ali Hepşen ile birlikte Malezya’daydık.
Rambutan mı Durian mı? Malezya seyahatinin ardından Rambutan mı Durian mı? Malezya seyahatinin ardından

Dr. Levent SÜMER, PMP, MRICS

Levent.sumer@smrstrategy.com

Ülkenin konut politikalarını, hibe ve desteklerini, uyguladıkları finansman modellerini ilk ağızdan ilgili devlet kurumlarından dinleme, ülkemizdeki politikalarla kıyaslama ve kendi geliştirmiş olduğumuz alternatif konut finansman modelini de Malezya’lı yetkililere anlatma imkânı bulduk.

Son derece verimli ve faydalı geçen ziyaretimizin ardından bu yazımı Türkiye-Malezya arasındaki ticari ilişkiler üzerine ayırmak istedim.

Geçtiğimiz şubat ayında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da yer aldığı Malezya ziyareti ve hedeflenen 10 milyar USD’lik ticaret hacmi, yakın vadede iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin daha da artacağını göstermekte.

Türkiye ve Malezya arasında 2015’te 1,7 milyar USD olan ikili ticaret hacmi 2024’te 5 milyar USD’nin üzerine çıkmış ve Malezya, 2023 yılında Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkeleri arasında Türkiye’ye en fazla yatırım yapan ikinci ülke olmuştur. Dünya Bankası verilerine göre 2023 yılında 400 milyar USD GSYH’ye sahip ülkenin yaklaşık 50 milyar USD cari fazla verdiği ve yıllık ortalama %4 büyüdüğü dikkate alındığında Malezya’nın gelecekte yükselen bir ekonomi olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

Ülkede bulunduğum süre içerisinde başta Kuala Lumpur olmak farklı bölgelere yaptığım gözlemlerde dikkatimi çeken hususların arasında ülkenin özellikle Asya bölgesinden yoğun turist çektiği yer almakta. Malezya’nın bizim Anadolu kültürüne yakın olan kendi kültürünün yanında İngiliz, Çin ve Hint kültürlerinin de ülkede etkili olduğunu söylemek mümkün. Türkiye ile kıyasla yaşam şartlarının daha uygun olduğu gözlemlense de COVID-19 sonrası insanların alım güçlerinin düştüğü yerel halk tarafından ifade edilmekte.

2025 yılında %5’lik bir büyüme hacmi ile 444 milyar USD’lik bir ekonomik büyüklüğe ulaşması beklenen Malezya Türkiye’ye palm yağı ve türevleri, elektronik bileşenler, kauçuk ürünleri, kimyasallar ve petrokimya ürünleri satmakta ve Türkiye’den demir-çelik ürünleri, otomotiv yan sanayi, makine ve mekanik cihazlar ve gıda ve tarım ürünleri satın almaktadır. İslami finansın merkezlerinden olan Malezya 2024 yılında ihraç edilen sukuk pazarında %36 ile lider konumdadır. Özellikle İslami finans alanında da Türkiye ile Malezya arasında ciddi iş birlikleri yürütülebilir, Türkiye’de kurulan gayrimenkul ve girişim sermaye fonlarına bu bölgeden yatırım çekilebilir.

Yazımı Malezya’nın iki tropik bitkisinden söz ederek bitireyim: Durian ve Rambutan.

Meyvelerin kralı olarak bilinen durian meyvesi keskin ve kötü kokusuyla öne çıkan ancak besin değeri yüksek, aynı zamanda tatlı (kimine göre) bir meyvedir. Vitamin ve mineral açısından zengin bir meyve olan durian sindirim sağlığını destekler, kalp sağlığına iyi gelir ve kilo kontrolü yapar. Beğenin çok beğendiği, beğenmeyenin ise yanına yaklaşmadığı bu meyvede ben maalesef ikinci kategoride yer aldım 🙂

Rambutan ise kremsi beyaz bir merkeze sahip tüylü ve parlak kırmızı tropikal bir meyvedir ve Malezya’ya özgüdür. Türkiye’de özellikle Antalya’nın özel bölgelerinde yetiştirilen rambutan meyvesi zengin bir C vitamini kaynağıdır, tadı gayet güzeldir ve herkese tavsiye ederim.

Kim bilir belki bu iki meyve ile ilgili de gelecekte Türkiye ile Malezya arasında farklı ticari ilişkiler geliştirilir.

Kaynak: Sanayi Gazetesi