Savunma ve havacılık sektörünün Türkiye ve Avrupa’daki en büyük kümelenmesi olan SAHA İstanbul, İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliğiyle “6. Savunma Sanayi Buluşmaları” etkinliğini gerçekleştirdi. Sektörün önde gelen firmalarını, akademisyenleri ve uzmanları bir araya getiren etkinlikte, savunma sanayinin gelişimine yönelik önemli iş birlikleri değerlendirildi.
Etkinlikte konuşan Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci Sanayi Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.
Murat İkinci, gerçekleşen etkinlikte temel amacın firmalar arası iş birliğini artırarak güçlü bir tedarik zinciri oluşturmak ve bu sayede ihracat potansiyelini geliştirmek olduğunu vurguladı. İkinci “6’ncısını gerçekleştiriyoruz, daha önceki toplantılara baktığımızda bu amaca çok ciddi bir şekilde hizmet ettiğini hem Türkiye’nin savunma sanayi ihracatını hem de firmalarımızın kurumsallaşmasına çok büyük katkılarda bulunduğunu değerlendiriyorum.” dedi.

TÜRKİYE PLATFORM İHRAÇ EDEN BİR ÜLKE KONUMUNA GELDİ
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Türkiye’nin savunma sanayi ihracatındaki yükselişine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Bu sene 6,5 milyar doların üzerindeki bir rakamla ihracatımız tamamlayacağız. Önümüzdeki yılda bunun çok daha üzerine çıkacağını değerlendiriyorum. Türkiye artık sadece ara ürün ya da sistem değil, platform ihraç eden bir ülke konumuna geldi. SİHA’lar, zırhlı araçlar, gemiler ve diğer platformlarımız global pazarda kendine yer buluyor. Yerli savaş uçağı KAAN ve Altay tankı gibi projelerle birlikte ihraç edebileceğimiz platformların sayısı artacak ve bu projeler, ekonomik büyüklük ve teknolojik birikim açısından ülkemize ciddi katkılar sağlayacak.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE ÇİP TEKNOLOJİSİNDE POZİTİF SONUÇLAR DOĞURACAK!
Savunma sanayinin tedarik zincirini büyük ölçüde özel sektörün oluşturduğunu ifade eden İkinci, “Savunma sanayimizin tedarik zincirini oluşturan firmaların hepsinin neredeyse özel firmalar. TÜBİTAK gibi kamu kontrolünde olan firma var veya kurum var diyebiliriz. Savunma sanayinin ana arterini özel ve vakıf firmalar oluşturuyor. Bununla beraber çip gibi teknolojilerde Türkiye’nin atılım yapması gereken ve teknoloji kazanması gereken alanlarda bu birlikteliğin çok net bir şekilde pozitif sonuçlar doğuracağını değerlendiriyorum.” diye konuştu.
Kaynak: Sanayi Gazetesi