Sabancı’dan Girişimcilere Destek

Sabancı Topluluğu, girişimcilik ekosistemine katkı sunan “ARF Almost Ready to Fly” programından mezun olan girişimcilere yatırım yapacak.
Sabancı'dan Girişimcilere Destek

Sabancı’dan Girişimcilere Destek: Sabancı ARF Almost Ready to Fly programı ilk dönem mezunlarını verirken 8 girişime toplam 20 milyon TL daha yatırım yapılması kararı alındı.

Toplam 60 Milyon TL Destek

Öte yandan, 20 haftalık eğitim ve mentorluk sürecinde; ürün ya da hizmet prototipini geliştirmek, ilk müşteri bağlantısını yapmak veya kestiği fatura sayısını artırmak için girişimcilerin her birine sağlanan 30’ar bin dolarlık nakit destek imkânıyla birlikte, ilk faaliyet dönemi kapsamında girişimlere verilen toplam ayni ve destek tutarı 60 milyon TL’yi buldu.

Söz konusu girişimler, aldıkları tohum yatırımı sayesinde ürünlerini ticarileştirme ve şirketlerini büyütme imkanına sahip olacak. Bu süreçte Sabancı’nın bilgi birikimi ve müşteri ağından da aktif şekilde yararlanabilecek girişimler, Sabancı’nın yeni ekonomi odaklı büyüme stratejisinin önemli itici güçlerinden biri olacak. Türkiye’nin yeni unicornları olma hedefiyle faaliyetlerini sürdürecek girişimler, Sabancı Topluluğu ile birlikte Türkiye’deki start-up ekosisteminin geliştirilmesi konusunda öncü bir rol üstlenecek.

Dijitalleşme Yolculuğunda Önemli Adım

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Topluluk içinden ve dışından tüm girişimlere açık olan Sabancı ARF Almost Ready to Fly’in gerek kapsamı gerekse iş modeliyle Türkiye’de benzersiz bir program olduğunu söyledi. Yatırım almaya hak kazanan girişimlerin sadece ortakları olduklarını değil aynı zamanda Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunun da önemli parçası olduğunu dile getiren Alper, devamında şunları kaydetti:

“Onların başarıları, Türkiye’de bu tarz örneklerin çoğalmasına ve ülkemizin gelecek hedeflerine bir adım daha yaklaşmasına büyük katkılar sunacak. Bugünün dünya düzeninde; doğru fikirleri bulmak, bu fikirlere yatırım yapmak ve şirketlerin sağlayacağı ticari faydadan çok daha büyük bir amaca odaklanmak, başarıya giden yolun anahtarı. Dünyada paydaşlar arasındaki iş birliğinin her geçen gün daha da önem kazandığı böylesine bir dönemde, Sabancı ARF Almost Ready to Fly, hem bizlerin, hem girişimcilerin hem de dünyamızın fayda sağladığı, ‘kazan-kazan-kazan’ yaklaşımının simgelerinden biri oldu.”

“Yetkinliklerimizi Kullanmayı Sürdüreceğiz”

Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı Gökhan Eyigün ise, fikirden değere uzanan süreçte, Sabancı ARF’in girişimciler için çok önemli bir rol üstlendiğine dikkat çekti. Programın ilkini gerçekleştirmelerine rağmen hem ilgiden hem de katılımcıların geri bildirimlerinden son derece memnun olduklarını dile getiren Eyigün, “Jürimizin değerlendirmesi sonucunda, Sabancı ARF Almost Ready to Fly yatırımı almaya hak kazanan 8 girişimcimizle birlikte, dijital ve yeni ekonomi yetkinliklerimizi, Sabancı’nın Topluluk Vaadi’nin de merkezinde yer alan sürdürülebilirlik konusunda fark yaratmak için kullanmayı sürdüreceğiz. İlave tohum yatırımı alamayan girişimlerimizi de hiçbir şekilde yalnız bırakmayacak, ekosistemimizle birlikte stratejik iş birliği fırsatları ve yurt dışı bağlantıları kurma konusunda destek vermeye devam edeceğiz.” dedi.

“Bir Devrim Gerçekleştiriyoruz”

Sabancı ARF Almost Ready to Fly’in ilk faaliyet döneminde Topluluk içerisinden 5 girişimin yer aldığını hatırlatan Gökhan Eyigün, şunları söyledi:

“Bu girişimlerden 2 tanesi ilave yatırım almaya hak kazanarak, bir anlamda artık Sabancı çalışanı değil, bizim ortağımız olacak. Programın ilk gününde söylediğimiz gibi; Sabancı Topluluğu olarak kurum içi girişimcilerimize burada çok önemli bir hak sunuyoruz. Kendi hayallerinin peşinden koştukları bu 20 hafta boyunca işlerine tamamen ara verme ama aynı zamanda maaşlarına almaya devam etme imkânı veriyoruz. Kaldı ki, bu girişimcilerimiz, Sabancı Topluluğu’ndaki görevlerine dönmek istemeleri durumunda, nisan ayının sonuna kadar çalıştıkları şirketlerine herhangi bir özlük hakkı ya da kariyer kaybı olmadan geri dönebilecekler. Bu hakkın bugüne kadar Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminde verilmemiş bir fırsat, bir nevi bir devrim olduğunu özellikle belirtmek isterim. Türkiye’nin rekabet üstünlüğü yaratabilecek alanlarından biri olarak gelişmiş ve ileri bir girişimcilik ekosisteminin çok değerli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. O nedenle hep birlikte İstanbul’u, Türkiye’yi dünyanın en iyi ilk 5 girişimcilik merkezinden biri yapalım diyorum.”