Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’dan Sanayi Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Bakan Kacır; Savunma sanayisindeki yerlileşme hedefleri ve uluslararası iş birliklerimiz, bu alandaki başarılarımızı daha da ileriye taşıdı.
2024, çevre politikalarının daha da sertleştiği ve sürdürülebilir enerji yatırımlarının arttığı bir yıl oldu. Yenilenebilir enerji kaynakları, küresel enerji üretiminde daha fazla pay aldı. COP29’da alınan kararlar, karbon nötrlüğe ulaşma hedefleri doğrultusunda ülkelerin daha kararlı adımlar atmasını teşvik etti.

2024 yılında Türkiye yüzyılı kapsamında birçok önemli projeyi hayata geçirdik. 2024 yılı, Türkiye’nin farklı sektörlerde atılımlar yaptığı bir yıl oldu. Savunma Sanayi Projeleri kapsamında Türkiye’nin yerli ve milli savaş uçağı olan KAAN, 2024 yılında test uçuşlarına başladı seri üretim süreci hazırlıkları hızlandırıldı. Yerli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET, Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edildi. İleri teknolojiye sahip Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA)’ların üretimi artırıldı ve Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine katıldı. İlk insansız deniz aracı projelerinden biri olan MİLGEM 6. gemisini denize indirdik. Ayrıca denizaltı üretim projelerinde gelişme kaydettik.
Sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda yeşil enerji ve dijital altyapıya yatırımlarımızı artırdık. 2024, zorlukların yanı sıra fırsatlarla dolu bir yıl oldu. Özellikle sanayi, teknoloji, çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında kaydedilen ilerlemeler, geleceğe yönelik umutlarımızı artırdı. Uzay teknolojileri ve savunma sistemleri, büyük güçler arasında yeni bir rekabet alanı haline geldi.
MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ
2024 yılında savunma sanayisinde yerlileşme oranını artırma hedefi doğrultusunda önemli adımlar attık. Özellikle İHA, SİHA ve TİHA projeleri, uluslararası alanda dikkat çekti. Milli savunma projelerimiz arasında Altay tankı, HÜRJET ve Milli Muharip Uçak (KAAN) gibi sistemleri hayata geçirdik. Türk savunma sanayisi ürünlerinin, Asya, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine yönelik ihracatını artırdık. Artan siber güvenlik tehditlerine karşı ulusal siber güvenlik altyapısını güçlendirdik. Organize Sanayi Bölgelerinde ileri teknolojiye dayalı üretim tesislerini yaygınlaştırdık. Savunma sanayisinde ortak üretim projeleri ve teknoloji transferleri ile küresel iş birliklerimizi genişlettik.
Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında, Türkiye’nin teknolojik yetkinliğini geliştirmek amacıyla etki gücü yüksek program ve projelerin hayata geçirilmesine katkı sağladık. Teknoloji geliştirme ve bireylerin ve işletmelerin dijital dönüşümü konularında bireysel yetkinlikler ile toplumsal bilinç ve kültürün gelişmesine yönelik faaliyetlerde bulunduk.
Türkiye’nin dijital dönüşümünde ihtiyaç duyulan insan kaynağının yetiştirilmesine, mesleklerin ve istihdam piyasasının dönüşümüne dair ilgili kurum ve kuruluşlarla beraber programlar yürüttük. Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimine katkı sağlamak amacıyla ulusal ve uluslararası iş birlikleri yürüttük. Bu kapsamda Teknofestkuşağı (T kuşağı) Türkiye Yüzyılı’nda dünyayı değiştirecek projelere imza atacak.
Türkiye yüzyılı kapsamında Türkiye’nin yapay zekâ stratejisi kapsamında kamu ve özel sektörde yapay zekâ uygulamalarını yaygınlaştırdık. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin 5G altyapısını büyük şehirlerde devreye aldık ve internet hizmetlerinde hız ve kaliteyi artırdık. Haberleşme ve gözlem uydu projelerinde ilerleme kaydettik. Türksat 6A uydusunu uzaya fırlatarak yerli uydu kapasitesini artırdık.
2024 yılı, yerli üretimimizi artırmaya, teknolojik yenilikleri teşvik etmeye ve çevreye duyarlı bir kalkınma modeline geçiş yapmaya odaklandığımız bir yıl olmuştur. Bu projeler, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırırken, iç pazarda ekonomik ve sosyal gelişimine de katkı sağlamıştır.
Teknoloji geliştirme kapasitesini artırarak savunma sanayiinde yerlilik oranına ulaşmayı hedefliyoruz. 2025 yılında Türkiye’nin dünya yapay zekâ pazarındaki payını üst seviyelere çıkarmayı planlıyoruz. Sanayi 5.0, ileri üretim teknolojileri, otonom sistemler ve akıllı üretim süreçlerini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin yıllık büyüme oranını üst seviyede tutarak kişi başına düşen milli geliri artırmayı hedefliyoruz. 2025’te ihracatı yukarı seviyelere ulaştırıp ileri teknoloji ürünlerinin ihracattaki payımızı arttırmayı planlanıyoruz.
Yerli elektrikli otomobil TOGG’u yaygınlaştırmayı ve şarj istasyonu altyapısını geliştirmeyi, geri dönüşüm oranını artırmayı ve sıfır atık projelerini yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Milli Muharip Uçağımız, insansız hava araçları (SİHA, TİHA) ve deniz platformlarının seri üretimi, savunma ürünlerinin ihracatını artırarak Türk savunma sanayisinin küresel bir marka haline gelmesi, lojistik merkezlerinin artırılması ve havayolu taşımacılığında bölgesel bir merkez haline gelme planı da yine hedeflerimiz arasında. Türkiye, 2025 için ekonomik büyüme, teknolojik dönüşüm, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal kalkınmayı hedefleyen kapsamlı bir vizyona sahip. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi, küresel rekabet gücümüzü artırmada önemli bir rol oynayacak.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), Türkiye’nin otomotiv endüstrisi ve teknolojik altyapısında köklü değişiklikler yaratarak çeşitli alanlarda etkiler yaratıyor. Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili TOGG’un seri üretimini genişletip iç pazardaki satışlarını artırdık. Şarj altyapısını ülke genelinde yaygınlaştırdık. Hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük bir öneme sahip olan TOGG’un üretimini, yerli otomotiv tedarik zincirini güçlendirirken, binlerce kişiye istihdam sağlıyoruz. Yalnızca iç pazar için değil, Avrupa başta olmak üzere uluslararası pazarlarda da rekabetçi bir ürün olarak ihracat gelirlerini artırmayı hedefliyoruz. TOGG şarj istasyonu ağı, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edilerek çevresel sürdürülebilirliğe destek veriyor. T10F adını verdiğimiz ikinci akıllı cihazımızı, günümüzün tasarım dinamiklerini yansıtan ve sedan modellerden olan beklentileri de karşılayan bir fastback olarak kullanıcılarımızın beğenisine sunduk. T10F’yi, 2025 yılından itibaren Türkiye’den başlayarak Avrupa pazarında kullanıcılar ile buluşturacağız. T10F, RWD (standart menzil arkadan itiş), RWD (uzun menzil arkadan itiş) ve çift motorlu olmak üzere üç farklı teknik ve iki farklı donanım özelliğiyle pazara çıkacak. TOGG, 2025 yılının başında Almanya’ya adım atacak, Avrupa pazarına girmiş olacak.
27 yılın ardından doğrudan otomobil yatırımı almayı başardık. Yatırımın önünü açtık. Yapılan anlaşma çerçevesinde, BYD’nin Türkiye’de yaklaşık 1 milyar dolar yatırımla, yıllık 150 bin araç kapasiteli elektrikli ve şarj edilebilir hibrit otomobil üretim tesisi ile Ar-Ge merkezi kurması öngörülüyor. BYD’nin ülkemize yatırımı, ekonomik ve teknolojik gelişimimiz açısından stratejik bir öneme sahiptir. BYD’nin Türkiye’ye yatırım yapması, elektrikli araç pazarının büyümesini hızlandıracak, elektrikli araç şarj altyapımızı güçlendirecektir. Türkiye’de elektrikli araç kullanımını artırmak, karbon emisyonlarını azaltmak ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri geliştirmek için kritik bir adım olacak.
ÜRETİMİN KALELERİ OSB’LER
Bugüne kadar kalkınma ajanslarımız, OSB’lere yönelik yürütülen 496 projeye 2 milyar 900 milyon liralık kaynak sağladı. OSB’lerimizin yalnızca üretimin değil, yenilikçi teknolojileri geliştirmenin de adresi olması büyük önem taşıyor. Ülkemizin sanayi üretiminin yüzde 45’ini oluşturan Organize Sanayi Bölgelerinin sayılarını artırdık. Sadece 2024 yılında 8 tane OSB’yi faaliyete geçirdik. 2003 yılında 177 adet olan OSB sayımız bugün 363’e ulaştı.
OSB’leri yeşil ve sürdürülebilir üretim alanlarına dönüştürmek üzere ‘Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi’ni devreye aldık. Bu bölgelerin temel ve yeşil altyapı yatırımlarını desteklemek için Dünya Bankası ile 300 milyon dolar bütçeli ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ni başlattık. TÜBİTAK ve sektör temsilcilerinin birlikte hazırladığı karbon emisyonu açısından öne çıkan ve ekonomimiz için kritik 6 sektöre odaklandığımız ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’nı ilan ettik. Bugüne kadar 38 OSB’ye toplam 48 yeşil yatırım projesi için 3 yılı geri ödemesiz, 13 yıl vadeli finansman sağladık. Bölgelerden ve sanayicilerden gelen talepler doğrultusunda OSB mevzuatını ihtiyaçlara göre revize ettik ve günün koşullarına uygun hale getirdik.
Üretenlere ve üreten camiaya sağladığı destekleri için Sanayi Gazetesi’ni tebrik ederim.
Kaynak: Sanayi Gazetesi